Prof. Dr. Baskın Oran'ın Erdoğan'ın hakaretlerine karşı açtığı 1 TL'lik davada karar

Prof. Dr. Baskın Oran'ın Erdoğan'ın hakaretlerine karşı açtığı 1 TL'lik davada karar
Yargıtay’ın Baskın Oran’ın açtığı davadaki ret kararında ‘düşünce özgürlüğünü’ değil, Erdoğan’ın sözlerinde Oran’ın isminin geçmemesini gerekçe gösterdi.

Yazarımız Prof. Dr. Baskın Oran'ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 170 aydının Afrin operasyonuna karşı çıkması üzerine kullandığı "hain, ahlaksız, adi" hakaretlerine karşı açtığı 1 TL'lik tazminat davasında karar çıktı. Yargıtay, davanın reddedilmesi kararını onadı. Gerekçe olarak ise Erdoğan'ın Baskın Oran'ın ismini söylememesini gösterdi.

ERDOĞAN’IN AVUKATLARI HAKARETLERE ‘DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ’ DEMİŞTİ

Kısa Dalga’dan Kemal Göktaş’ın haberine göre Yargıtay, Erdoğan’ın Afrin operasyonuna karşı milletvekillerine e-posta gönderen 170 aydına "Utanmadan bunu milletvekillerine göndermişler" diyerek "hain, ahlaksız, adi" olarak hakaret etmesine karşı Prof. Baskın Oran’ın açtığı davadaki ret kararını onadı. Yargıtay’ın onadığı ret kararında bu sözlerin "düşünce özgürlüğü" sınırları içinde olması değil, Erdoğan’ın konuşmasında Baskın Oran’ın isminin geçmemesi gerekçe gösterildi. Erdoğan’ın avukatlarının savunmasında bu sözlerin düşünce özgürlüğü sınırları içinde olduğu savunulmuştu.

SAVAŞ KARŞITI AYDINLARA HAKARET EDİLDİ, HEDEF GÖSTERİLDİ

Aralarında Baskın Oran ile Zülfü Livaneli, Rakel Dink, Fatma Bostan Ünsal, Gençay Gürsoy, Levent Tüzel, Ece Temelkuran, Şanar Yurdatapan, Deniz Türkali, Ertuğrul Günay, Esra Arsan ve Necmiye Alpay'ın da aralarında olduğu 170 aydın, 24 Ocak 2018 tarihinde Afrin operasyonunun durdurulması, sorunların diyalogla çözülmesi için imzaladıkları mektubu Meclis'teki tüm milletvekillerine e-posta yoluyla gönderdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 28 Ocak 2018’de aydınların mektubuyla ilgili yaptığı açıklamada "İsminin önünde profesör yazan, doçent yazan, kendini gazeteci, düşünür, siyasetçi diye adlandıran birilerinin niçin bu operasyonlardan rahatsız olduğunu açıkçası bilemiyoruz. Neymiş? Bunlar savaş karşıtıymış, neymiş bölgede çatışma istemiyormuş. Neymiş? Türkiye’nin sınırlarını korumasının yolu YPG ile sulh içinde yaşamasından geçiyormuş. Sonra da utanmadan bunu milletvekillerine göndermişler. Siz ne vicdansızsınız ya. Madem barışseversiniz niçin bölücü örgüt mensupları ailelerinin gözü önünde polislerimizi askerlerimizi şehit ederken üç maymunu oynadınız hainler? Be ahlaksızlar, be adiler siz ne konuşuyorsunuz ya? Siz bizimle neyin pazarlığını yapıyorsunuz?" şeklinde ifadeler kullanmıştı.

BASKIN ORAN’DAN ERDOĞAN’A 1 LİRALIK TAZMİNAT DAVASI

Bunun üzerine Prof. Dr. Baskın Oran, Erdoğan aleyhine 1 TL manevi tazminat talebiyle dava açtı. Dava dilekçesinde Erdoğan’ın içinde "adi, ahlaksız, hain" geçen sözlerle Prof. Oran’ın kişilik haklarını ihlal ettiği belirtilerek 1 TL manevi tazminatın davalı Erdoğan’dan tahsiliyle kararın ulusal düzeyde yayın yapan yayın organlarında yayınlanması istendi.

ERDOĞAN’IN AVUKATLARI HAKARETLERİ ‘DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ’ OLARAK SAVUNDU, İKTİDARIN KARARLARINI TANIMADIĞI AİHM’İN HÜKMÜNÜ ÖRNEK GÖSTERDİ

Mahkemeye savunma gönderen Erdoğan’ın avukatları ise Erdoğan’ın Baskın Oran’ın şahsına yönelik bir ifade kullanmadığını, aksine devletin meşru kuvvetlerine karşı haksız saldırılara yönelik bir kısım eleştirilerde bulunduğunu savundu. Avukatlar, Erdoğan’ın açıklamalarının "teröre ve terörü doğrudan veya dolaylı destekleyenlere karşı" cevap mahiyetinde olduğunu da ileri sürerek "İfadelerin bir bütün olarak dikkate alındığında ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini" savundu. Savunma dilekçesinde şöyle denildi: "AİHM’e göre ifade özgürlüğü, devletin veya nüfusun bir bölümü için saldırgan, şok edici veya rahatsız edici bilgi ve düşünceler için de uygulanır. Bunlar çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleridir. Bunlar olmaksızın demokratik toplum olmaz."

‘İSMİ GEÇMİYOR’

Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı reddederken "Dava konusu konuşma bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalının (Erdoğan) konuşmaların hiçbir yerinde davacının (Oran) kişiliğine yönelik herhangi bir söz söylemediği ve davacının isminin hiçbir yerde geçmediği görülmektedir. Normal düzeydeki bir kişinin dava konusu konuşmayı dinlediğinde davalının davacıyı hedef aldığı sonucuna varamayacağından konuşmanın davacıya matuf olduğu ve matufiyet unsurunun gerçekleştiğinden söz edilemez" gerekçesini öne sürdü.

YARGITAY DA RET KARARINI ONAYLADI

Kararın istinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi de bu kararı yerinde bularak istinaf isteminin esastan reddine karar verdi. Kararda, Erdoğan’ın konuşmasında "davacıya yönelik bir iddia veya yönelim bulunmadığı, davacının adının, sanının ve kimliğinin anlaşılmadığı görülmektedir" denildi.

İstinafın bu kararına katılan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ise yerel mahkemenin davanın reddi kararının onanmasına karar verdi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar