Beştaş, ifşaatlardan doğan suçları tek tek saydı: Türkiye’yi Paramount Otel’den yönetmişler

Beştaş, ifşaatlardan doğan suçları tek tek saydı: Türkiye’yi Paramount Otel’den yönetmişler
Meclis'te düzenlediği basın toplantısında konuşan HDP Grup Başkanvekili Beştaş'ın gündeminde, siyaset-mafya ilişkisi ve HDP'nin kapatılması istemiyle ikici kez hazırlanan iddianame yer aldı.

Suç örgütü lideri Sedat Peker'in ifşaatlarından doğan suçları tek tek sayan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Türkiye’yi Paramount Otel’den yönetmişler. Hergün çarşaf çarşaf delil çıkıyor" diye tepki gösterdi.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Beştaş, suç örgütü lideri Sedat Peker'in ifşaatlarıyla ortaya dökülen siyaset-mafya ilişkisine ve HDP'nin kapatılması istemiyle ikinci kez hazırlanan iddianameye tepki gösterdi.

SUÇLARI TEK TEK SIRALADI

Peker'in ifşaatları karşısında yargının sessizliğine vurgu yapan Beştaş, "Savcılar yorulmasın" diyerek tespit ettikleri suç unsurlarını sıraladı:

"Kasten insan öldürme  TCK 81, kasten yaralama TCK 86, işkence TCK 94, işkence TCK 102, tehdit TCK 106, şantaj TCK 107, kişiler arası konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması TCK 133, mala zarar verme TCK 151, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması TCK 170, uyuşturucu ticareti TCK 188, suç işlemek için örgüt kurmak TCK 220, irtikap nüfuzu kötüye kullanma TCK 250, rüşvet TCK 252, nüfus ticareti TCK 255, görevi kötüye kullanma TCK 257, göreve ilişkin sırrın açıklanması TCK 258, kamu görevlisinin ticareti TCK 259, iftira TCK 260, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi TCK 279, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme TCK 281, suçluyu kayırma TCK 283,  adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs TCK 288, silah sağlama TCK 215, silah kaçakçılığı, imalatı ve nakledilmesi 6130 sayılı kanunun 12. maddesi."

Beştaş, bu suçları saydıktan sonra, "HDP’yi talimatla ve elinizden geleni yaparak siyaset dışına atarak alelacele dava açtınız da bütün dünyanın konuştuğu bu suçlara ilişkin neden kılınızı kıpırdatmıyorsunuz?" diye sordu.

'YAKINDA BU TRİPODLAR SİZE DE LAZIM OLACAK'

"Yargı mensuplarına da sesleniyorum; Referans almanız gereken yerler prompter değildir" diyen Beştaş, "Önünüzdeki Anayasa’ya, TCK’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve diğer belgelere bakın. Emin olun, yoksa siz de bir süre sonra tripodların peşine düşeceksiniz. Bundan hiçbir kuşkumuz yok. Yakında bu tripodlar size de lazım olacak. Örttüğünüz suçlar ortaya çıkıyor, çıkmaya devam edecek. Türkiye’nin toplumsal hafızası hakikaten çok güçlüdür. Bunlar 100 yıl da geçse, 10 yıl da geçse, 50 yıl da geçse unutturulamaz. Prompter bozulacak. Zaman zaman da bozuluyor. Biliyorsunuz prompterdan okuyanlar nasıl büyük hatalar, sürç-i lisanlar yapıyor, farklı farklı kavramlarla. Siz de yarı yolda kalacaksınız" ifadelerini kullandı.

'TEK BİR ALLAH'IN KULU ÇIKIP 'DOĞRU SÖYLEMİYOR' DEMEDİ'

Peker'in iddialarının iktidar kanadı tarafından da yalanlanmadığını hatırlatan Beştaş, "Tek bir Allah’ın kulu iktidar bloğundan ne MHP’den ne AKP’den çıkıp, 'Bu doğru söylemiyor' demedi. 'Bizim bunlarla kaybedecek zamanımız yok' dediler. Birlikte iş yapmaya zamanınız vardı, sizin adınıza mitingler yaptığında zamanız vardı. Ama bu ifşaatları soruşturmaya zaman bulamıyorsunuz" tepkisini gösterdi.

'TÜRKİYE'Yİ PARAMOUNT HOTEL'DEN YÖNETMİŞLER'

Beştaş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yaptığı açıklamalarla, iddiaları 'tedbir yoluyla ikrar ettiğini' söyledi. Meclis Başkanı'nın İçişleri Bakanlığı'na yazdığı, "10 bin dolar alan siyasetçi kimdir" sorusuna yanıt verilmediğini vurgulayan Beştaş, şöyle devam etti:

"Türkiye’yi Paramount Otel’den yönetmişler. Hergün çarşaf çarşaf delil çıkıyor. Kim yok o otelde? Bizler ve vatandaş dışında herkes var orda; Mafya var, yargı var, basın var, siyasetçi var. Herkes o otelde ve herkes bu mafyatik düzenin devamına katkı sağlıyorlar. Nasıl? Çıkar elde ederek. Hani o Veyis Ateş var ya - hani o TV’de "terörle arasına mesafe koymayanları biz ilke olarak yayınlarımızda yer vermeyiz" diyen var ya-  işte parayla o sözleri söylüyorlardı. Paranın gücü ile yıllardır bu halkı kandırıyorlar. HDP’ye saldırarak, iktidar ve mafyaya yaranan tiplerdi. Onlar gazeteci olamazlar. Yani öyle bir aşamaya geldi ki, AA muhabiri bile bıçak kemiğe dayandı, sormak istediği soruyu sordu ve sonra görevden alındı."

BAŞSAVCININ SÖZLERİNİ HATIRLATTI

Beştaş, HDP'nin kapatılması istemiyle ikinci kez hazırlanan iddianamenin kendilerine verilmediğini de vurgulayarak, Başsavcının 'Elimizden geleni yaptık' sözlerini hatırlattı. Beştaş, "Başsavcı mealen, 'Biz ne yapalım, bize kapatma davası açın dediler, siyaset sürekli bu konu üzerinden bize baskı yapıyor, Yargıtay'a baskı yapıyor. Elimizde yeterince delil, bilgi ve veri de yok ama biz yine de elimizdekileri derledik toparladık olmayanları da yarattık ve bu kapanma davasını açtık' diyor" şeklinde konuştu. Beştaş, şunları kaydetti:

"Bu kez farklı bir şey yaptılar ve ilginç bir şekilde yandaş medyaya da iddianameyi servis etmediler ve Anayasa Mahkemesi'ne de "İddianameyi HDP’ye vermeyin diyerek" bir talimat verdiler. Bu nedenle ikinci iddianame ile ilgili bizim elimizde herhangi bir bilgi ve veri olmadığını peşinen söyleyeyim. Ama tabi ki bu iddianamenin bir iddianame olmadığını ve olamayacağını söylemek için okumaya da gerek yok. Çünkü biz parti olarak neler yaptığımızı gayet iyi biliyoruz. Demokratik siyasete yönelik tutumlarımızı, kararlarımızı ve fiillerimizi gayet iyi biliyoruz.

'ONLARA DAHA ÇOK 7 HAZİRANLAR YAŞATACAĞIZ'

"Peki Cumhurbaşkanı ne dedi? Her şeyden önce bu bir 7 Haziran davasıdır. Çünkü hemen akabinde, bir gün sonra Cumhurbaşkanı ne dedi? "7 Haziran karanlık bir senaryodur, bunu unutamayız dedi". Aslında 7 Haziran’da davayı açtırmakla ve iddianamenin 7 Haziran’da AYM’ye  gönderilmesiyle 7 Haziran’nın intikamının alındığını ve bu tarihin bir tesadüf olmadığını en üst düzeyde ilan etmiş oldular. Bu bir sır değil zaten. AKP’nin tarihlerle ciddi bir işi var ve tarihlere çok özen gösteriyor. Demirtaş ile ilgili davayı 6-8 Ekim’e veriyor, Kaftancıoğlu ile ilgili davayı Gezi Direnişi’nin olduğu tarihlere veriyor ya da benzer tarihlere dair kendilerince özel bir ajandaları var.

Aylardır küçük ortak çağrı yapıyor, büyük ortakla birlikte gereğini düşünüyorlar, tartışıyorlar, karar veriyorlar ve yaptırıyorlar. 7 Haziran’ı ‘karanlık senaryo’ olarak ilan edenlere bir cevabımız var. Asıl karanlık dönem 8 Haziran ile 1 Kasım arasıdır. O karanlık hala aydınlatılmadı. Ne olmuştu? Suruç’ta bir katliam, 10 Ekim’de Ankara’nın göbeğinde bir katliam yaşanmıştı. HDP’yi parlamentoya sokmamak için karanlık senaryo o zaman devreye girmişti. Karanlık dönem o zaman yaşandı.

Onlara daha çok 7 Haziranlar yaşatacağız. Ellerinden gelse 7 Haziran 2015’i takvimden çıkaracak kadar afallamış durumdalar. Halk da 7 Haziran’ı unutmadı. Yaptığımız çalışmaların tamamında bunu görüyoruz. Bu dava sadece 7 Haziran davası değildir. Bu dava aynı zamanda Türkiye’yi kapatma davasıdır. HDP’yi kapatmak demek barışı, adaleti, demokrasiyi, bu arayışların tamamını ve mücadelesini kapatma çabasıdır aynı zamanda. Bu mücadeleleri demokratik siyasette ilerlenen yolu kapatma amacındadırlar. Fakat bunu kesinlikle başaramayacaklar. Bu konuda halkımıza, halklarımıza, Türkiye yurttaşlarına söz veriyoruz. 7 değil, 70 Haziran da geçse, kesinlikle bunu başaramayacaklar.  

Başka bir mesele var tabii ki; Bu düzenin adı ne? Kapatma davaları, Peker’in ifşaatları, HDP’nin kapatılması davası, var olan antidemokratik uygulamalar ve Türkiye’nin içinde bulunduğu girdabın adı ne?  Bu iktidar bloğunun bekası meselesidir. Şu anda yürüttükleri siyasetin tek amacı bu mafyatik düzeni sürdürme çabasıdır. Mafyatik düzene ilişkin oluşan suç başlıklarını sizinle paylaşacağız. Ama ondan önce şöyle bir mesele de var; Bu mafyatik düzeni ayakta tutmak için yapmadıkları şey kalmadı. Ne yapıyorlar? Bütün Türkiye cezaevlerinde işkence var, ölüm var, zulüm var, hak ihlalleri var ve tecrit var. Cezaevlerinden her gün yüzlerce mektup alıyoruz. Dışarıdakileri içeriye atmak için, içeridekileri de ceza ile susturmak için, insanlık dışı koşullarda yaşatmak için var olan düzen devam ettirilmeye çalışılıyor." (HABER MERKEZİ)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar