CHP’li Kaftancıoğlu: Seçimi kazandık onlara rağmen bir kez daha kazanacağız

CHP’li Kaftancıoğlu: Seçimi kazandık onlara rağmen bir kez daha kazanacağız
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu Artı Gerçek’e konuştu. Kaftancıoğlu, 'Mesele bu kadar vatandaşın mağdur edilmesi meselesi' dedi.

Rıfat DOĞAN


ARTI GERÇEK – CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, geçersiz oy sayımları devam eden İstanbul seçimine ilişkin son durumu Artı Gerçek’e anlattı.  

31 Mart seçimleri bitti, ancak İstanbul’da bazı ilçelerde geçersiz oyların sayımları devam ediyor. Gayri resmi seçim sonuçlarına göre Millet İttifakı’nın adayı Ekrem İmamoğlu’nun önde olduğu İstanbul’da bu sürecin ne kadar devam edeceği belli değil. 

Şuana kadar devam eden geçersiz oy sayımları 17 ilçede bitti. Toplam 318 bin 222 geçersiz oyun 119 bin 652’sinin sayımı yapıldı. Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu ile Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım arasındaki fark 18 bin 742. 

CHP, oy sayımlarını Seyrantepe’de bulunan 2. Bölge Seçim Koordinasyon Merkezi’nde takip ediyor. Merkezin başındaki CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, sürecin daha ne kadar devam edeceğine ilişkin "Bütün İstanbul oyları sayılıyor. Bu süreç başka bir şey çıkmazsa görünen o ki 10-15 günü bulur" dedi. Kaftancıoğlu iktidarın bu süreci uzatabildiği kadar uzatmak isteyeceğini belirterek "Bu süreç isterse 100 gün sürsün hiç önemli değil. Seçimi kazandık onlara rağmen bir kez daha kazanacağız. Bu şekilde kazanmak daha kıymetli olacak" ifadelerini kullandı. 

Seçim Koordinasyon Merkezi’nde bir araya geldiğimiz İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, geçersiz oy sayımı ve gelinen noktayı Artı Gerçek’e anlattı. 

İşte Kaftancıoğlu’nun sorularımıza verdiği yanıtlar:

Bu sayımlar nedeniyle gün geçtikçe gerilim de had safhaya çıkıyor? Öncelikle moraliniz ve motivasyonunuz nasıl?

Moralim de motivasyonum da hiç olmadığı kadar iyi. 

İPTAL ETSİNLER İMAMOĞLU YİNE KAZANIR

İstanbul ilçelerinde geçersiz oyların sayımının ardından şimdi de Büyükçekmece’de olduğu seçimin iptali yönünde adımlar atıyorlar. İstanbul seçiminin iptaline kadar gidebilir mi bu süreç? 

Ne yaparlarsa yapsınlar, ilk günden beri şunu söylüyorum: Sandıktan neyin çıktığını biliyoruz. Sonucu biliyoruz. Dolaysıyla ne yapmaya çalışırlarsa çalışsınlar, hangi hukuksuz adımı atarlarsa atsınlar. Diyelim seçimi iptali ettiler, yeni bir seçim yapılacak. Ne olacak? Yine Ekrem İmamoğlu kazanacak. Ancak mesele bu kadar vatandaşın mağdur edilmesi meselesi. Bizlerin burada uykuda kalması, yorulmamız çok önemli değil. Ama bu enerjimizi şu yorgunluğumuzu değecek bir şey için yapıyor olsaydık. Şuan ben il başkanı olarak Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken büyükşehire daha fazla nasıl iyi hizmet verebiliriz diye bir takım çalışmalar yapıp Ekrem beye sunuyor ve bunun için yoruluyor olsaydım. Bu kadar saçma bir hale getirilen bir süreçte vatandaşın yorulması üzücü yoksa onun dışında hiçbir şey yok.

BU SÜREÇ 10-15 GÜN DAHA DEVAM EDER

Bu süreç daha ne kadar devam edecek buna ilişkin ne öngörüyorsunuz?

Bütün İstanbul oyları sayılıyor. Bu süreç başka bir şey çıkmazsa görünen o ki 10-15 günü bulur. Çünkü geçersiz oyların sayılmasını da tüm oyların sayılmasına çeviriyorlar. Ama bunların ne kadarı çevrilecek, ne kadar sürede bunlar çevrilecek, bunların hepsi bir bilinmezlik içinde. Ama dediğim gibi bu süreç bu haliyle 10-15 günü bulur. Tahmin ediyorum, uzatabildikleri kadar uzatacaklar. Geçmiş seçimlerde de bunların örneklerini görüyoruz. Bir belediye başkanımız seçimi kazanıp 25 gün sonra mazbatasını alabilmişti. O yüzde isterse 100 gün sürsün hiç önemli değil. Seçimi kazandık bir kere daha onlar rağmen kazanacağız. Bu şekilde kazanmak daha kıymetli olacak. 

SEÇİM ÇALIŞMALARINI HER ANLAMIYLA İYİ YAPTIK

Bu kez daha organize olmuş bir CHP gördük. Seçim öncesinden sonrasına kadar devam eden o süreci biraz anlatabilir misiniz? 

Bunun öncesine gitmek lazım. İl başkanı olduğumdan itibaren önce örgüt olmak lazım demiştim. Örgüt olmamız lazım derken kast ettiğim şuydu: Biz bundan sonra yapılan bütün çalışmaları, bütün işleri daha planlı daha programlı, stratejisini kurgulayan ve kısa orta vadeli çalışmalar yaparak götüreceğiz demiştim. O günden itibaren CHP örgütünde bir takım işleyiş mekanizmalarının daha kolay ve daha işleyişe hazır hale getirerek aslında bu seçimlere o günden hazırlanmaya başlamıştık. Biliyorsunuz bir baskın seçim olan 24 Haziran’ı yaşadık. Buna rağmen o seçimlerde de İstanbul özelinde söylüyorum biz bütün organizasyonumuzu, koordinasyonumuzu, görevlendirmemizi ve bilgilendirmemizi yapmış ve aslında o seçimlerde de İstanbul’da arzu ettiğimiz o hedeflere ulaşmıştık. 

Şimdi yerel seçimlere gittiğimiz süreçte seçim gecesi iyi götürdük çünkü seçimlerden yaklaşık altı ay öncesinden İstanbul nasıl bir büyükşehir adayı bekliyor? İlçe adaylarına dönük parti örgütlerinin beklentileri nelerdir? Seçim gününü nasıl yöneteceğiz? Sandık güvenliği ki çok önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz. Ben buna güvenerek oylarınıza sahip çıkacağım diyerek İstanbul halkına söz vermiştim. 15 Kasım tarihinden itibaren bizim sandık güvenliği komisyonumuz çalışıyor. Hala çalışıyorlar.

Hukukçularımız aynı şekilde çalışıyorlar. Şuradaki çalışmanın bu kadar iyi koordine olmasının, seri halde haberleşiyor olmamızın sebebi bu çalışmaların çok önce başlaması nedeniyledir. Her anlamıyla iyi yaptık. İl başkanının görevi sahada örgütüyle iyi çalışmaktır ama il başkanı aynı zamanda orkestra şefidir. Yani planlamayı, görevlendirme ve iş tarifini iyi yapıp işleyişi de sağlayabilmektir. Bu konuda tevazu göstermeyeceğim fena olmadığımı düşünüyorum.

HEYECANLI DEĞİLDİM ÇÜKÜ KAZANABİLECEĞİMİZİ BİLİYORDUK

25 yıl sonra CHP yerel seçimde gayri resmi sonuçlara göre İstanbul’u kazandı. Siz de CHP İstanbul İl Başkanısınız. Neler hissettiniz seçim gecesi? 

Ben seçim gecesi etrafımdaki arkadaşlarım bilir, ben hiç heyecanlı değildim çünkü ben bizim İstanbul’u kazanacağımızı biliyordum. Ben 13 Ocak’taki İstanbul kurultayında İstanbul’dan geldiler, İstanbul’dan gidecekler demiştim. İstanbul’u kazanacağımızı değil halka yeniden vereceğimize inanıyordum. Dikkat ederseniz benim bu süreçteki bütün söylemlerim bunun üzerineydi. O yüzden ben seçim gecesi İstanbul’u halkımıza vereceğimize o kadar eminim ki ne yalan söyleyim o kadar heyecanlı değildim. Nitekim bu öngörüm çıktı. Şu beni heyecanlandırdı: 1 Nisan sabahı İstanbul nefes aldı diyerek bir nefes alma heyecanım vardı. Ama bu nefes alma heyecanımı biraz daha uzatıyorlar. Hatta bizi yorarak çalışıyorlar. Bunu bir strateji olarak yapıyorlar. Bizi yıldırmaya çalışıyorlar. Ama bu yorgunluk bana ve örgütüme iyi geliyor ve diri tutuyor. O yüzden başka yöntem ve taktikler deneseler iyi olur. 

BU SEÇİMLER CHP İLE İSTANBUL HALKI ARASINDAKİ MESAFEYİ KAPATMAK İÇİN BİR FIRSAT

Ekrem İmamoğlu, İstanbul yerel seçimlerinde şuana kadar en yüksek oyu aldı. Bu bir anlamıyla CHP seçmeni dışında Kürt seçmenine de AKP seçmenine de ulaştığını gösteriyor. Bu tablo nasıl ileriye taşınacak? CHP bunun için neler yapacak? 

CHP bu tabloyu en ileriye taşıyacak, ayrıca ileriye taşımalı. Şu süreç partimiz için çok büyük bir fırsat aralığı da doğuyor. Çünkü geçmişte doğru yanlış ama partimizle ilgili oluşmuş bir takım algılar vardı. Örneğin CHP sandıkları korumadı. Örgütü çalışmaz gibi. Ben buna hiç inanmayanlardanım. Evet bir takım sıkıntılar yaşanır. Çünkü CHP bu süreçte nasıl çalışabildiğini gösterdi. CHP İstanbul örgütü sandıklara nasıl sahip çıkabileceğini gösterdi. Bu neyi getiriyor? İstanbul halkının CHP ile arasına koyduğu mesafeyi aşabilmesi için çok büyük bir fırsat. CHP bu fırsatı daha iyi değerlendirerek bütün İstanbul’da yaşayan vatandaşlarımızın CHP’ye olan mesafesini azaltıp, hatta başarabilirsek birlikte mücadele alanını genişleterek üye sayımızı artırmanın yanında bir sürü şeyi sağlayabileceğimiz bir fırsat yaratıyor. Biz bu süreci bu şekilde devam edeceğini öngörüyoruz. 

TOPLUMSAL MUHALEFET YAN YANA GELDİ

Bu seçimler bütün toplumsal muhalefetin16 Nisan referandumundaki gibi hatta onu aşacak şekilde Ekrem İmamoğlu’nu desteklediği bir sürece evrildi. Bunun altında yatan şey de yerel yönetim apayrı bir şey. Eğer siz yerel yönetimleri iktidarın yaptığı gibi merkezi politikalar üzerinden değil de hakikaten yerelde yaşayan vatandaşların sorunları ve daha rahat yaşamalarına dönük yaptığınızda ve bunu bu şekilde anlattığınızda bütün muhalefet kesimlerini ve bütün renklerin yan yana gelebileceğini görüyorsunuz. Bana sorarsan bu seçim kampanyasının en önemli unsurlarından biri buydu. Biz bütün farklı seslerin renklerin toplumsal muhalefetin bütün kesimlerini söylemlerimizle ve belirlediğimiz stratejiyle yan yana durabilmesini sağladık. Benim için yerel seçimlerin en büyük başarısı da bu oldu diyebilirim. 

Öne Çıkanlar