Erdoğan: Mücadeleimiz Gezi'de 'Zulüm 1453'te başladı' diyen CHP artıklarına karşı

Erdoğan: Mücadeleimiz Gezi'de 'Zulüm 1453'te başladı' diyen CHP artıklarına karşı
Erdoğan, "Gezi olaylarında 'Zulüm 1453'te başladı' diyenlere karşı, bu CHP'nin artıklarına karşı bu toprakların ebedi vatanımız olduğunu göstermenin mücadelesidir' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da AKP Danışma Meclisi Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.

"Bir kısmı terör örgütleriyle iltisaklı çıkan 45 bin kişiyi belediyeye doldurdular" suçlamasını yineleyen Erdoğan, "Seçim meydanında verilen namus sözlerine ne oldu? Bu namus sözü de yalan oldu. Aralarında terör örgütleri ile iltisaklı olanların olduğu 45 bin kişiyi işe aldılar belediyede. Bana mektup gönderiyor. İBB önünde o ağlayan insanların gözyaşlarını sen bize anlatma. Senin o yalanların orada tutuluyor, Bay Kemal ve onun müridi" dedi.

Erdoğan ayrıca, "Faiz sebep, enflasyon neticedir" tezini tekrar ederek "Faiz ve kur tartışmaları üzerinden yaşanan tüm gelişmelerin de bu tablonun bir parçası olduğunu, ama Türkiye'nin hedeflerine ulaşma kararlılığında olduğumuzu söylemeliyiz. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

'İSTANBUL'UN 1453'TEKİ FETHİ BİZİM İÇİN BİR DÖNÜM NOKTASIDIR'

"İstanbul ayrı bir yere, ayrı bir hikayeye, ayrı bir öneme sahiptir. Her fırsatta tekrar tekrar hatırlattığım gibi, İstanbul sade bir semtini sevmenin bile bir ömre bedel olduğu bir şehirdir. İstanbul, güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar bir şehirdir. İstanbul insanı seversen olayım yarin dedirten bir şehirdir. Biz İstanbul'u işte böyle aşkla seviyoruz. Esasen İstanbul'u sevmek demek, Türkiye'yi sevmek demektir. İstanbul'u sevmek demek, gözü ve gönlü burayla rabıtalı Balkanlarından Kuzey Afrikası'na kadar koskoca bir coğrafyayı sevmek demektir. Bu kadar sevilen bir şehre hizmet etmek de o kadar meşaketli ama o derece şerefli bir iştir.

Sevgili gençler, bizim gecemizi gündüzümüze katarak çalışmamızın gerisinde işte bu aşk vardır. Bize yedi düvele meydan okuma gücü veren de bu aşktır. İşte dün, Gaziantep'te bunu gördük. Hem kapalı salon teşkilat toplantısında hem miting alanında on binlerin olduğu o meydanda bu aşkı gördük. Bu coşkuyu gördük. Hamdolsun fabrikaya gittik, işçilerimizle beraber olduk. Orada da bu heyecanı gördük. Gençler, elbette her dava gibi bizim davamızın da sembolleri vardır. Tekbirimizle, ezanımızla, bayrağımızla, İstiklal Marşımızla, camilerimizle, minarelerimizle bu sembollere sıkı sıkıya sarılmamızın gerisinde davamıza olan inancımız bulunuyor. Bunun için İstanbul'un 1453 yılındaki fethi, bizim için çok önemli bir dönüm noktasıdır. Ayasofya'nın yeniden cami olarak ibadete açılması bizim için çok kıymetlidir. 

''ZULÜM 1453'TE BAŞLADI' DİYENLERE BU TOPRAKLARIN EBEDİ VATANIMIZ OLDUĞUNU GÖSTERMENİN MÜCADELESİ'

Çamlıca Camii bizim için çok ama çok değerlidir. Zira Anadolu yakasındaki en büyük semboldür. Avrupa Yakası'ndan baktığımız zaman gördüğümüz en büyük semboldür. Aynı şekilde Mimar Sinan Camii böyle bir semboldür. Şimdi Barbaros Hayreddin Paşa Camii evet, dikiliyor. Rabbime hamdolsun. Bunlar bize nasip oluyor. demek ki iş bilenin, kılıç kuşananın. Verdiğimiz mücadele, Ayasofya'yı minarelerinden kurtaracağız diyenlere karşı inancımıza sahip çıkma mücadelesidir. Verdiğimiz mücadele, hatırlayın... Gezi olaylarında 'Zulüm 1453'te başladı' diyenlere karşı, bu CHP'nin artıklarına karşı bu toprakların ebedi vatanımız olduğunu göstermenin mücadelesidir. Şayet bazen öfkeli gözüküyorsak, tek sebebi sevdamızdır.

Bu dava insanların kendi canlarından bile aziz bildikleri bir davadır. Bu davada bencilliğe, nobranlığa, ihanete yer olmaz. Hesabi değil hasbi insanların omuzlarında yükselen bu davayı hep daha ileriye taşıyarak 2023'e de, 2053'e de zaferle ulaştırmak bizlerin sorumluluğudur. Bu sorumluluğu yüreğinde hissedenin gözüne uyku girmez. Bu sorumluluğu ruhunda hissedenin gözünde en yüce dağlar düz ovaya dönüşür. Ama bu hasbiliği kaybedenin de gözüne yumruk kadar çıkıntılar, aşılmaz dağlar gibi görünür. 

İstanbul'daki 31 bin 124 sandık için 166 bin 877 arkadaşımız görevlendirildi. Şehrimizin 39 ilçesinin her birinde yapılan ilçe danışma toplantıları 17 bin 834 kardeşimizin iştirakiyle gerçekleştirildi. 

'HAYVAN BARINKALARINI İHMAL ETMEYİN'

Buradan 39 belediyemize sesleniyorum. Hayvan barınaklarını ihmal etmeyin. Bu hayvan barınaklarıyla birlikte Osmanlı'nın yaptıklarını da unutmayınız. Ne yapıyordu? Ağaçlarda meyveler ve o meyvelerden gelip hayvanların nasiplenmesini temin ediyorlardı. Bunu biz yapmalıyız. Dün Gaziantep'de o yavru Asiye... Pitbull köpekleriyle nasıl oynuyordu? Ama pitbull köpekleriyle o şekilde oynarken Asiyemiz paramparça edilir hale geldi. Aradık Ömer Bey'i, ambulans uçakla Antalya'ya gönderdik. Tedavisi orada yapılıyor. Biz buyuz. Böyle olmaya devam edeceğiz.

Görüldüğü gibi siyaset, toplumun her kesimi kucaklamayı gerektiren bir uğraştır. Başkaları şöyle davranıyor, böyle yapıyor olabilir. Bizi ilgilendirmez. Biz her bir insanımıza ulaşmakla, her bir insanımızın gönlünü kazanmakla mükellefiz. AK Parti, gönüllüler kadrosudur. Ana kadememesiyle, kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla, şu anda karşımda ben gönüllüler hareketinin mensuplarını görüyorum. İlk günden beri ne diyoruz? AK Parti'yi kuran millettir. AK Parti'ye yön gösteren millettir diyoruz. 'AK Parti'yi iktidara getiren millettir' diyoruz. 'AK Parti'yi iktidarda tutacak olan da millettir' diyoruz. 

'BAY KEMAL, SENİN BUNLARA GÜCÜN YETMEZ'

Kardeşlerim, bizler çok gayret ettik. Çok gayret ediyoruz ve edeceğiz. Eğitimde gerekli adımları attık mı? Sağlıkta gerekli adımları attık mı? Şehir hastanelerini kurduk mu? Ya üç ayda Atatürk Havalimanı'nda 1006 odalı hastaneyi yaptık. Aynı şekilde Anadolu Yakası'nda Samandıra'da yine havaalanında, orada, aynı şekilde 1006 odalı hastanemizi yaptık mı? Üç ayda, üç ayda...

Tomografisi, MR'ı, ultrasonu, bütün bunlarla beraber. Bay Kemal, senin gücün bunlara yetmez. Bunlarda yalan, afedersiniz hal binasını hastane olarak takdim edecek kadar bunlar yalancı. Ve tabii sonra incelendi, bakıldı ki öyle bir hastane de yok. Bunların hayatı bu. Aynı şekilde Arnavutköy'de tarihi bir kışlayı hastaneye çevirdik mi? Çevirdik. 

Bay Kemal, İzmir belediyesi sende, ne yaptın? Bak, felaket yaşandı. Felaketin yaşandığı o yerde 757 konutu inşa edip vatandaşlarımıza dağıttık. Biz buyuz. Milletimiz kendi hayatında bu kazanımları görüyor, biliyor. Antalya'da bir felaket yaşadık, Muğla'da felaket yaşadık. Belediyeler sende. Bay Kemal? Ne yaptın? Yapmaz. Öyle bir derdi yok. Ama biz dertliyiz. Biz aşığız. Bizim bu millete aşkımız var aşkımız. Sevdamız var sevdamız. 

'FAİZ SEBEP, ENFLASYON NETİCEDİR'

AK Parti döneminde doğmuş, büyümüş bir nesil var ki eski Türkiye'yi bilmedikleri için ellerindeki imkanları geçmişle mukayese edemiyor. Türkiye'nin küresel krizler karşısındaki dayanıklılığın gerisinde ülkemize kazandırdığımız bu altyapının bulunduğunu örnekleriyle anlatmalıyız. 

Faiz ve kur tartışmaları üzerinden yaşanan tüm gelişmelerin de bu tablonun bir parçası olduğunu, ama Türkiye'nin hedeflerine ulaşma kararlılığında olduğumuzu söylemeliyiz. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar. Ve unutmayın faiz sebep, enflasyon neticedir.

'BAY KEMAL ADAYINIZ BİLE BELLİ DEĞİL'

CHP Genel Başkanı geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa'da belediyeleri kendilerine vermeleri halinde çiftçilere elektriği bedava kullandıracakları sözünü verdi. Elektriğin belediyelerin görev alanında olmamasına rağmen neymiş Şanlıurfa'daki taşlık araziye enerji üretim sistemi kuracakmış, elektriği çiftçiye bedava verecekmiş. Bay Kemal, Millet İttifakı olarak siz daha cumhurbaşkanı adayını bile belirlemediniz.

Adana'da niye yapmadınız diyenlere yeteri kadar taşlık arazi olmadığını söylemiş. Her bir megavat güneş enerjisi üretimi için 15 dönüm arazi gerekiyor Bay Kemal. Türkiye'nin 3'te 2'sinin 99 yıllık cumhuriyet tarihi boyunca kurabildiği kurulu enerji gücü ne kadar? 150 bin megavat. Bu zat Şanlıurfa'nın taşlı tarlalarında 99 yıllık birikimizi 1.5 kat fazla enerji üretiminden bahsediyor. Ne kadarlık yatırım gerekiyor? Tam 125 milyar dolar gerekiyor. Adana topraklarının yarısı tarıma uygun olmayan taşlık araziymiş. Aynı uygulamayı orada yapmasında hiç bir mahsur yok. Yalanı söyleyince dilin kemiği yok. Yalanı rakamlarla söyleyince hesap kitap devreye giriyor. Gerçekler gelip yüzüne tokat gibi çarpıyor.

'BAY KEMAL VE MÜRİDİ SÖZ VERMİŞTİ'

CHP Genel Başkanı'nın mahalli seçimler öncesi kazandıkları belediyelerde tek bir kişinin işinden çıkarılmayacağına dair namus sözü verdiğini hatırlıyorsunuz. Bu namus sözü de diğer vaatleri gibi yalan oldu. Bir hesaba göre 13 bin 500, bir hesaba göre 15 bin kişiyi işten çıkarıp aralarında terörle iltisaklı kişilerin de olduğu 45 bin kişiyi işe aldılar. Şimdi utanmadan sıkılmadan bana mektup gönderiyor, böyle bir şey yok diye.

İBB önünde hanımlarıyla beraber ağlayan insanların gözyaşlarını sen bana anlatma. Senin yalanların orada tutuluyor Bay Kemal ve müridi... Yenikapı'ya sıra sıra dizdikleri araçların daha fazlasını üç beş kat daha fazla fiyatla belediyeye doldurdular. Belediyenin borcunu hiçbir iş yapmadan 23.5 milyar liradan 61 milyar liraya çıkardılar.

'KİNLE HAZIRLANIYORLAR, BİZİM DE BUNA UYGUN ŞEKİLDE HAZIRLANMAMIZ GEREKİYOR'

Bunun adı İstanbul'a, İstanbulluya, Türkiye'ye ihanettir. Devam eden işleri bile yürütemiyorlar. İstanbul 2023 seçimlerinde de AK Parti'nin lokomotifliğini yapacaktır. Karşımızdakiler her seçimde olduğundan daha büyük bir kinle 2023'e hazırlanıyor. Bizim de bu tabloya uygun şekilde hazırlığımızı yapmamız gerekiyor."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar