Haluk Bilginer: Mesleksiz ünlülere ‘sanatçı' diyoruz

Haluk Bilginer: Mesleksiz ünlülere ‘sanatçı' diyoruz
'Ben sanatçıyım diyene soracaksın mesleğin nedir abla' diyen Bilginer, 'kutuplaşma' sorusuna 'İnsanları iç savaşa götürür. Çok tehlikelidir, çok' yanıtı verdi

HABER MERKEZİ - Oynucu Haluk Bilginer, "Sanatçı ne idüğü belirsiz bir tanımlama. Mesleksiz ünlülere 'sanatçı' diyoruz. Ben oyuncuyum mesela, öbürü heykeltıraştır, diğeri dansçıdır. 'Ben sanatçıyım' diyene soracaksın mesleğin nedir abla" dedi. 'Atatürk'e tapınma hikâyesini geride bırakmak lazım' sözlerine ilişkin "Atatürk adı kullanılarak onun istemeyeceği çok şey yapıldı bu ülkede. Bu istismarcılar anlamamış görünüyorlar da o yüzden kurdum bu cümleyi" diyen Bilginer, ülkedeki kutuplaşmaya ilişkin ise "Kutuplaşma çok tehlikeli. İnsanları iç savaşa götürür. Çok tehlikelidir, çok" dedi.

Hürriyet'ten Çınar Oksay'a konuşan Haluk Bilginer, dizi sektörüne ilişkin sorulara şu yanıtı verdi:

"Televizyonda çok iş yapıldığı için insanlar tecrübe kazandı, meleke kesp etti, eskilerin deyimiyle. Ağır işkence tabii. Sadece izleyene değil, yapana da. Tüm ekibe işkence. Her hafta 150 dakika! Bunu regüle etmeleri gerekiyor. Standart olmadığı için gecenin 4’ünde trafik kazası oldu, set çalışanları öldü. Kalite düşüyor, senaryo tavsıyor. Yakın planlar; ben sana baktım, sen bana baktın. Çayı koy, demlensin, hâlâ birbirlerine bakıyorlar! Bence televizyonun geleceği internette. BluTV, Puhu TV... 'Şahsiyet'te bölümler 60'ar dakika. Dünya standardı dramada maksimum bir saat, genelde 45 dakika. Sitcom’da 25 dakika. Türkiye’deyse 150 dakika!"

'TİYATRO HAYAT, TELEVİZYON BİR MOBİLYA'

Bilginer, 'Tiyatroyu görev duygusuyla mı yapıyorsunuz' sorusuna "Öyle demeyelim, çok sevdiğim için yapıyorum. Tiyatro hayat, sinema sanat, televizyonsa bir mobilya. Televizyon sanatı diye bir şey olmaz. Sinema yönetmenin, tiyatro oyuncunun sanatı" yanıtını verdi.

Bilginer, Dünya Tiyatro Günü’nde Twitter'da yazdığı 'Sözün bittiği yerdeyiz ama sanat sözün bittiği yerde başlar' sözüne ilişkin ise  "Söz yetmediği için resim, beste yapıyoruz. İngilizce, Çince, Türkçe yetse neden beste yapayım ki? Bin kelime döksem Guernica'yı anlatabilir miyim sözlerimle? Tiyatro da öyle" dedi.

'HİÇ BİR SANAT FAALİYETİ YASAKLANMAMALI'

Kadıköy’de polisin 'Sadece Diktatör' gibi bazı oyunları yasaklamasının ardından yazığı 'Polis keşke tiyatro izlemeye gelseydi' mesajına ilişkin de konuşan Bilginer, "Hiçbir sanat faaliyeti yasaklanmamalıdır. İzleyen içindir sanat. Ben sahnede 'İnsan hali böyle bir şeydir' derim, siz de kendinizi, insanı anlamak, empati kurmak için seyredersiniz" dedi.

Kadıköy'de herkesin 'bir salon açalım diye' tatlı bir telaş içinde olduğunu söyleyen Bilginer, "Ama çok küçük bir kitleye yaptığımızı unutmayın. Türkiye'nin yüzde 80'ine tiyatro dediğiniz zaman akıllarına hiçbir şey gelmiyor. Yüzde 14'ü 'Sinema gibi bir şey ama canlı yapılıyor galiba' diyor. Sadece yüzde 6'sı hayatında bir kere gitmiş. Türkiye İstatistik Kurumu'nun sayıları bunlar. Yani ülkenin yüzde 5'ine, 6'sına tiyatro yapıyoruz" şeklinde konuştu.

Bilginer, "Mehmet Aslantuğ 'Oyunlar yasaklanıyorsa baskı yok denemez' derken bazı sanatçılar 'Bu ülkede kimse baskı altında değil' çizgisindeydi. Nasıl görüyorsunuz" şeklindeki soruya ise "Tam sizin gördüğünüz gibi görüyorum. Gazetecisiniz, sizin nasıl gördüğünüz çok önemli. Benimki yaptıklarımla, söylediklerimle ortada" dedi.

'BEN SANATÇIYIM DİYENE SORACAKSIN: MESLEĞİN NE?'

Çınar Oksay'ın "Madem merak ediyorsunuz; 'Türkiye’de herkes çok özgür' diyen bir sanatçı için 'Alice Harikalar Diyarı'nda diye düşünüyorum" sözleri üzerine ise Bilginer, "Sanatçı ne idüğü belirsiz bir tanımlama zaten. Mesleksiz ünlülere 'sanatçı' diyoruz. Ben oyuncuyum mesela, öbürü heykeltıraştır, diğeri dansçıdır. 'Ben sanatçıyım' diyene soracaksın mesleğin nedir abla? Biraz daha sanatla ilgilenmelerini tavsiye ederim" yanıtını verdi.

'ATATÜRK ADI KULLANILARAK ONUN İSTEMEYECEĞİ ÇOK ŞEY YAPILDI'

Bilginer, 'Sizin kulvarınızda akla ilk gelenler Genco Erkal, Müjdat Gezen, Ferhan Şensoy... Bu isimler hep katı Kemalist çizgideydi. Sizse ‘Bu Atatürk’e tapınma hikâyesini artık geride bırakmak lazım’ demiştiniz' sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Ne güzel, herkes farklı yerde dursun zaten. 'Atatürk'ü anlamaya çalışalım' dedim. Atatürk adı kullanılarak onun istemeyeceği çok şey yapıldı bu ülkede. O yüzden onun adını kullanırken çok özenli olmamız gerekir. Dünyanın anladığını bu istismarcılar anlamamış görünüyorlar da o yüzden kurdum bu cümleyi. Atatürk'ü rahat bırakın. İnsanlar önce okuduklarını anlasa..."

'BABASIZ OLABİLİR DEMEK Kİ'

Bilginer'in  "AK Parti döneminde baba kültü hâlâ Atatürk mü sizce? Yoksa artık iki baba mı var" sorusuna yanıtı ise "Mesela İngiltere'de toplumun babası kimdir? Finlandiya'da kimdir? Belçika'da? Almanya'da? Yoktur. Demek ki olabiliyor. Babasız olabiliriz demek ki" oldu.

'AMİRLE TİYATRO YAPILMAZ'

Bilginer, Meclis'te kadın oyuncuların sahneye çıkmalarına izin verilmemesine ilişkin ise "Memur oyuncu olmaz, dediğimde bana söylemediklerini bırakmamışlardı. Gördünüz mü? Benim asıl derdim; o sahnede kalan erkek memurlarla! Memursanız amiriniz vardır, amirle tiyatro yapılmaz" dedi.

'KUTUPLAŞMA ÇOK TEHLİKELİ, İÇ SAVAŞA GÖTÜRÜR'

"Bu kadar insan ülkeyi terk ediyorsa oturup kendimize bakmamız gerekmiyor mu? Bu kadar beyin göçüyor, telaşa düşmemiz gerekmiyor mu toplum olarak? Bu telaşı görmüyorum, görmek istiyorum. Nerede yaşayacağı kızımın kararı" diyen Bilginer, "Kızınız için endişeli misiniz? Kutuplaşmayı nasıl görüyorsunuz" sorusuna ise "Kutuplaşma çok tehlikeli. İnsanları iç savaşa götürür. Çok tehlikelidir, çok! Evlat olunca yaşantınızda bir şey değişiyor. Sizden daha kıymetli bir şey geliyor dünyaya. Egonuz kayboluyor. Hiç düşünmeden canınızı verirsiniz" şeklinde yanıtladı.

Söyleşinin tamamını okumak için...

Öne Çıkanlar