Havuç bitti, artık hep sopa
Can DÜNDAR
ARTI GERÇEK - Batı, Türkiye ile ilişkilerinde uzun zamandır "havuç-sopa" kozlarını oynuyordu sırayla… Bir süredir, havuçtan vazgeçmişe benziyor. Sadece son bir ayın gelişmelerine bakmak bile yeterli:
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Türkiye’ye gelip hiçbir yetkiliyle görüşmeden gitmesi, bu yeni tavrın en önemli işaretlerden biriydi. Pompeo’yu Ankara’ya gelmeye ikna çabaları sonuç vermedi.
Ardından aybaşındaki NATO Dışişleri Bakanları zirvesinde Pompeo ile Çavuşoğlu’nun ağız dalaşı yaşandı. Pompeo, Ankara’yı, Akdeniz’de kriz yaratmak ve S-400’lerle Putin’e yanaşmakla suçladı.
"Nasıl olsa Pompeo gidiyor" diye düşünülebilir, ama yerine daha beterinin geldiği belli… Biden yönetiminde, Trump gibi anlayışlı bir ortağı da olmayacak Erdoğan’ın… Nitekim dün gelen yaptırım kararı ile kriz, yeni bir aşamaya vardı. Yaptırımların dayanağı olan yasanın adı, "ABD'nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası"… Ankara, böylece "stratejik ortaklık"tan "hasım" konumuna geçiyor.
Erdoğan, doğacak krizi göre göre S-400 kararında inat edince, Washington, Savunma Sanayii yöneticilerini cezalandırma yoluna gitti. Kararın asıl sorumlusunun Erdoğan olduğunu bilmiyorlar mı? Biliyorlar elbet; ama bu kararla Erdoğan’a açık bir mesaj yolluyorlar: "Bu yolda devam edersen daha ağır kararlar geliyor" mesajı bu…
Son NATO toplantısında, 30 üyeli ittifakta Türkiye’nin giderek yalnızlaştığı ortaya çıktı. Son AB toplantısında ağır yaptırımlar Merkel sayesinde engellendi. Giderek her köşede sıkışan iktidarın, İsrail’le yakınlaşma aradığı haberleri geliyor. Ama orada da Hamas engeli var.
Ekonomik olarak eli güçlü olsa, toplum bu kadar kamplaşmamış olsa, Türkiye bu baskılara direnebilirdi. Ancak Erdoğan, içerde gücünü artırmak için dışarda sürekli kriz yaratarak kendisiyle birlikte Türkiye’yi de köşeye sıkıştırdı. Şimdi bunun bedelini hem kendisi ödüyor, hem ülkeye ödetiyor.
Trump ve Merkel’in gideceği 2021’de, Batı’daki son iki müttefikini de kaybedecek Erdoğan… Ve artık durumu düzeltmeye "eyyy" çekmeler de yetmeyecek.
