‘İthalat üreticiyi küstürür’

‘İthalat üreticiyi küstürür’
Tarım Bakanı Çelik, canlı hayvan ve et ithalatına ilişkin, “Üreticinin endişe etmesine gerek yok” derken, TZOB Başkanı Bayraktar, “Üreticiyi küstürecek uygulamalardan kaçınılmalı" dedi.

EKONOMİ - Canlı hayvan ve karkas et ithalatında gümrük vergilerinde indirime gidilmesine ilişkin açıklama yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, kesimlik hayvan ve karkas et ithalatının, son Bakanlar Kurulu kararı öncesinde olduğu gibi Bakanlığın yetkisi ve kontrolü çerçevesinde yürütüleceğini söyledi. Çelik, "Yurtdışından kesimlik hayvan ve karkas et ithalatında gümrük vergilerinin düşürülmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı önceki gün yürürlüğe girdi. Hiçbir üreticimizin endişe etmesine gerek yoktur. Zira kesimlik hayvan ve karkas et ithalatı, son Bakanlar Kurulu kararı öncesinde olduğu gibi Bakanlığımızın yetkisi ve kontrolü çerçevesinde yürütülecektir. İthalat kaynaklı fiyat oluşumlarında, yurt içi üretim maliyetleri dikkate alınacak ve üretici mağduriyetlerine asla müsaade edilmeyecektir. Üreticilerimizi korumaya da, spekülatörlerle mücadele etmeye de aralıksız devam edeceğiz. Nihai hedefimiz, ülkemizin, coğrafyamızın hayvan varlığını artırarak, kendi kendine yeten bir ülke haline gelmesidir" dedi.

Bakanlar Kurulu'nun 27 Haziran 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan kararı ile, canlı büyükbaş hayvanların ithalat gümrük vergisi yüzde 135'ten yüzde 26'ya; karkas et ithalatında ise yüzde 100 ile yüzde 225 arasında olan gümrük vergisi yüzde 40'a indirilmişti. Öte yandan, 2011'den bu yana uygulanan ve geçen yıl 200 lira olarak belirlenen yerli besilik hayvanların kesimi sırasında üreticiye ödenen destek bu yıl kaldırılmıştı.

Tarım ürünleri ithalatında gümrük vergisinin kaldırılmasının üreticiyi küstüreceğini söyleyen Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Yeterli destek verildiğinde, ithalat yapılmadığında üretimin arttığı görülmüştür. Üreticiyi küstürecek uygulamalardan şiddetle kaçınılmalıdır" dedi. Bayraktar, enflasyonla mücadele gerekçesiyle tarım ürünleri gümrük vergilerinde indirime gidilmesinin üreticiyi olumsuz etkileyeceğini söyledi.

Bayraktar, kırmızı et üretiminin hızla arttığını, ülkenin çok daha fazla üretim yapma potansiyeli bulunduğunu belirterek, söz konusu Bakanlar Kurulu kararının üreticiyi tedirgin ettiğini ifade etti. İthalatın besilik hayvanla sınırlı kalması gerektiğini savunan Bayraktar, 2016'da karkasa verilen 200 liralık besi desteğinin kaldırılacağına yönelik söylentilerin bulunduğunu ancak bu desteğin devam ettirilmesi gerektiğini belirtti. 

Bayraktar, şunları kaydetti: "Üreticiyi, üretimden küstürecek veya vazgeçirecek uygulamalardan şiddetle kaçınılmalıdır. Kırmızı ette besi materyali maliyetin yüzde 60'ını, yem maliyetin yüzde 30’unu oluşturmaktadır. Bugün Et ve Süt Kurumu, karkası sıfır gümrükle 4 avroya, TL olarak 15 lira 64 kuruşa ülkeye getiriyor. Bunu 22 lira 50 kuruşa piyasaya sürüyor. Aynı eti benzer fiyatla mal edecek özel sektör, yüzde 40 gümrük vergisiyle eti piyasaya karkas olarak en fazla 25 liraya sürebilecektir. Piyasada 3 avroya kadar karkas et ithal edilebileceği söylenmektedir. Özel sektör, daha ucuza et alıp piyasaya üretici maliyetinin çok altında mal satabilir. Yerli üreticimiz karkası ortalama 26 lira 80 kuruşa mal ediyor, 28 lira 23 kuruştan satıyor. İthalat korkusu, üreticinin maliyetinin altında karkas satmasına yol açabilir. Sektörde en az parayı kazanan kesim üreticilerimizdir, ithalat doğrudan üreticimizi vuracaktır. Geçmişte olduğu gibi et ithalatı doğrudan üreticimizi olumsuz etkileyecek, sektöre zarar verecek ama perakende fiyatlarında beklenenin tersine çok büyük değişikliğe sebep olmayacaktır, et fiyatlarını düşürmeyecektir. 2008-2009 süt krizi sonrası 2010 yılında ithalat kapıları açıldı ve bu tecrübeyi yaşadık."

Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın hem ette hem kasaplık hayvanda hem de buğday, arpa ve mısırda ithalat kontrol belgesi vermemesi ve yerli üretimi desteklemesi gerektiğini belirterek, önerilerini şöyle sıraladı: "Sorunu ithalatla çözmeye kalkışmak yüzeysel, geçici bir çözüm olacaktır. Asıl sorun üretimden tüketime kadarki süreçte yaşanan verimlilikle ilgilidir. İşletme yapıları, besleme yanlışlıkları, hayvan hastalıkları, buzağı ölümleri, pazarlama sıkıntıları, hayvan başı verim, piyasa istikrarsızlığı gibi birçok konu verimliliği doğrudan etkilemektedir. Dolayısıyla bunları çözmeye yönelik politikalar geliştirilmeli, kaynak ayırarak belli bir takvim çerçevesinde bu sorunlar çözümlenmeye çalışılmalıdır. Sorunu ithalatla çözmeye çalışmak orta ve uzun vadede daha büyük maliyetlerle karşılaşmamıza neden olacaktır. Bizim yapmamız gereken yapısal sorunlara kaynak aktarmak ve en kısa zamanda çözüme kavuşturmaktır. Aksi takdirde sektöre rekabetçi bir yapı kazandırmak, sektörden kopan üreticileri de geri getirmek mümkün olmayacaktır. Ekonomi Bakanlığı’nın ağırlıklı yönlendirmesiyle alındığını düşündüğümüz bu karardan, üreticimiz ve ülkemiz zarar görmeden acilen vazgeçilmelidir."

Öne Çıkanlar