Kadıköy'de Boğaziçi eylemlerine katılanlar anlattı: Çıplak arama dayatması, ev hapsi, hukuk dışı kararlar

Kadıköy'de Boğaziçi eylemlerine katılanlar anlattı: Çıplak arama dayatması, ev hapsi, hukuk dışı kararlar
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek vermek için Kadıköy'de eylemlere katılıp ev hapsi cezası alanlardan Aslı Altınok, Cihat Parıltı ve Melis Akyürek Artı Gerçek'e konuştu.

Anıl BAYRAKTAR


ARTI GERÇEK-Kadıköy'de yapılan Boğaziçi Üniversitesi'ne destek eylemine katılıp gözaltına alındıktan sonra haklarında ev hapsi kararı verilen öğrenci Aslı Altınok, tiyatrocu Cihat Parıltı ve Kadıköy Dayanışma Ağı gönüllüsü Melis Akyürek Artı Gerçek'e süreç içerisinde yaşadıklarını anlattı.

Boğaziçi Üniversitesi'ne AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından rektör olarak atanan Melih Bulu'ya karşı protestolar sürerken "Kabe fotoğrafını yere sermek" iddiası ile Boğaziçili öğrenciler gözaltına alınmış, 2 öğrenci tutuklanmıştı. Geçtiğimiz Salı günü İstanbul Emek Ve Demokrasi Güçleri'nin çağrısı ile 18:00'de Kadıköy'de yapılacak eylem Kadıköy Kaymakamlığı tarafından yasaklanmış, bunun üzerine polis eylem için gelenlere toplanamadan müdahele etmişti. Kadıköy'deki eylemde 94 kişi, Beşiktaş ve Sarıyer'de ise Kadıköy'deki eyleme katılmak isteyen 11 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanların 82'si, ifadelerinin alınmasının ardından Çarşamba günü serbest bırakılmıştı. Eylemde gözaltına alınan diğer 23 kişi ise savcının ek gözaltı talimatı ile bir gece daha karakolda tutulmuş, Perşembe sabahı ise Anadolu Adliyesi'ne götürülmüştü. 23 kişiden 10'u tutuklanma talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmiş, diğer 13 kişi hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulanması talep edilmişti.  Adli kontrol tedbiri uygulanması talebi ile sulh ceza hakimliğine sevk edilenlerden 11’i hakkında ev hapsi ve yurt dışı çıkış yasağı; 2’si hakkında yurt dışı çıkış yasağı ile serbest bırakılmaları kararı verilmişti. 

Ev hapsi alan isimlerden İstanbul Üniversitesi PDR öğrencisi Aslı Altınok, tiyatrocu Cihat Parıltı ve Kadıköy Dayanışma Ağı gönüllüsü Melis Akyürek süreç içerisinde yaşadıklarını ve ev hapsinin getirdiği mağduriyetleri Artı Gerçek'e anlattı. 

'TUTUKLANAN ARKADAŞIMIN KAFASINI DEFALARCA POLİS OTOBÜSÜNE VURDULAR'

İstanbul Üniversitesi öğrencisi olan Aslı Altınok Boğaziçi Üniveritesi öğrencilerinin eylemlerini ilk günden itibaren desteklediğinin altını çizdi ve gözaltına alınma sürecini şöyle anlattı:

"Salı günü Kadıköy PTT'nin önünde polis müdahalesiyle gözaltına alındım. Polisin arkadaşlarıma işkence yaptığına şahit oldum. Tutuklanan arkadaşım Anıl'ın kafasını defalarca polis otobüsüne vurduklarını gördüm. Saatlerce gözaltı otobüsünde bekletildik. Akşam 18:00 civarı gözaltına alınmıştık İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gidip hakımızda ek gözaltı kararı çıkartıldığını öğrendiğimizde sabah 7 olmuştu."

'GAYRETTEPE'DE ÇIPLAK ARAMA DAYATMASINA MARUZ KALDIM'

Tuvalete gitmek için bile polislerle sürekli kavga etmek zorunda olduklarının altını çizen Altınok, Gayrettepe Karakolu'nda polisler tarafından çıplak arama dayatmasına maruz bırakıldığını açıkladı. Altınok, "Sağlık kontrolü için hastaneye götürülüp oradan Gayrettepe'deki nezarete gittik. Nezarete girerken üzerimi ve çantamı aramak için bir odaya soktular. Çantamı arayan polis detaylı aramaya yapacağız kazağını sıyır dedi. Hayır bu yaptığınız çıplak aramaya giriyor kabul etmiyorum dedim. Birkaç kez bu şekilde konuştuktan sonra odadan çıkıp amirim şahıs detaylı aramayı kabul etmiyor dedi. Bu sefer diğer polislerle kavga etmeye başladım. Başka bir polis burada prosedür böyle, sütyeninin içinde ne var görmem lazım, nereden bileyim içinde bir şey olmadığını dedi. Oysa diğer polis üzerimi zaten elleriyle aramıştı. Yaptığınız çıplak aramaya giriyor ve bu hukuk dışı uygulamayı kabul etmiyorum yapamazsınız dedim. Tutanak tutun avukatımı çağırın, 15 saattir emniyette gözaltında tutuluyoruz şimdi mi arama yapıyorsunuz dedim. Bu şekilde bir süre kavga ettikten sonra çıplak arama için daha fazla diretemediler" dedi.

'KADIN TACİZCİLERİNE UYGULANMAYAN İŞLEM, BOĞAZİÇİLİ ÖĞRENCİLERE DESTEK VERDİK DİYE BİZE UYGULANIYOR'

Ev hapsi kararının hukuk dışı bir karar olduğunu altını çizen Altınok, "Hukukun ayaklar altına serildiği bir dönemdeyiz. Normalde hükümlülerin cezasının son dönemini geçirmek için kullanılan bu uygulama sırf sesimizi çıkarmayalım evde oturalım diye daha soruşturma bile başlatılmadan bize ceza olarak verildi. İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa'da PDR son sınıf öğrencisiyim. Şu an ara tatildediz. Dönem başladığında derslerim online olsa bile staj için dışarı çıkmam gerekiyor. Kadın tacizcilerine uygulanmayan işlem sırf biz Boğaziçi öğrencilerine destek verdik diye bize uygulanıyor" dedi.

'TİYATROCU OLDUĞUM İÇİN EV HAPSİ KARARIYLA İŞİMİ YAPAMAYACAĞIM'

Hakkında ev hapsi kararı verilen diğer bir isim ise tiyatrocu Cihat Parıltı, pandemi sebebiyle işini zaten yapamadığını, bu sebeple bir ana okulunda çalıştığını, ev hapsi kararıyla bu işini de yapamayacağını ifade etti. Parıltı, "Tiyatrocu olduğum için pandemi sebebiyle zaten işimi yapamıyordum ve ben de bu sebeple bir ana okulunda drama eğitmenliğine başlamıştım. Bu ev hapsi kararıyla şu an bu işimi de yapamayacağım. Bizi bir eve hapsettiler ancak bu evin kirası, faturası, yemeği nasıl ödenecek? Tabii bunu soruyorum ama birilerinin pek de umrunda olduğunu sanmıyorum. Ayrıca bu hafta pandemi sonrasına bir tiyatro oyunu için provalara başlayacaktık. Ancak yine ev hapsi sebebiyle prova yapamayacağız. "Evde yapın siz de" denilebilir ama maalesef evim küçük olduğu için prova alabileceğimiz uygun bir yer yok. Özetle her açıdan mağdur edilmiş bulunmaktayız" dedi.

'GAYRETTEPE KARAKOLU'NDA İNSAN DIŞKISI İÇİNDE UYUMAK ZORUNDA BIRAKILDIK'

Gözaltı sürecinde yaşadığı mağduriyetleri de anlatan Parıltı Gayrettepe Karakolu'nda insan dışkısı ve idrarı içinde uyumak zorunda bırakıldıklarını açıkladı. Parıltı süreci şöyle anlattı;

"Gayrettepe Karakolu'nda insan dışkısı ve idrarı içinde uyumak zorunda bırakıldık. Gayrettepe Karakolu'ndan sonra nezarethane için bir gece de Vatan Emniyet'te kaldık. Orada da avukatlarımızın getirdiği yemek ve suları bize ulaştırmadılar."

'SAVCI VE HAKİM BİZİ DİNLEMEDEN HAKKIMIZDA EV HAPSİ KARARI VERDİ'

Adliye'de 13 saate yakın bekletildiklerinin altını çizen Parıltı ev hapsi kararını sonradan öğrendiklerini açıkladı. Parıltı, "Anadolu Adliyesi'nde ne savcıyla görüştürüldük ne de hakim karşısına çıkarıldık. Bize bir haber geldi, ev hapsi ve yurt dışı yasağı almışım. Savcı bizim için mevcutlu kararı veriyor ama hiçbir görüşme gerçekleştirmiyor. Saatlerce adliye nezarethanesinde bekletildik ama tutuklama talebiyle hakim karşısına çıkartılanlar dışında hiç birimiz bir tane bile hakim yüzü görmedik ve şu anda ev hapsindeyiz" dedi.

'KESİNLİKLE ADİL BİR YARGILAMA YAPILMADI'

Yargılama sürecinin hukuksuz bir şekilde yukarıdan talimatlarla gerçekleştiğini ifade eden Parıltı, "Burada yargılamanın talimatla gerçekleştirildiğini çok açık bir şekilde görüyoruz. Kesinlikle adil bir yargılama yapılmadı. Türkiye'deki hukuksuzluk bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu" dedi.

'BİZLERİ SERBEST SANIYORLAR, ANCAK ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ ELİMİZDEN ALINDI'

Ev hapsi alan diğer bir isim Kadıköy Dayanışma Ağı gönüllüsü Melis Akyürek, kamuoyunun ev hapsi konusunda pek bir fikrinin olmadığını ifade etti. Akyürek, "İnsanların ev hapsi konusunda pek fikirleri yok ne yazık ki. Bizleri serbest sanıyorlar ancak şu an özgürlüğümüz elimizden alınmış durumda. Ne için? Boğaziçine atanan kayyumu Kadıköy’de anayasal hakkımı kullanarak protesto ettiğim için" dedi.

'SOKAKTA YAŞAYAN İNSANLARA YEMEK DAĞITMA HAKKIM ELİMDEN ALINDI'

Akyürek, Kadıköy Dayanışma Ağı olarak sokakta yaşayan insanlara sıcak yemek dağıtma hakkının ev hapsi ile elinden alındığının altını çizdi. Akyürek, "Ben aynı zamanda Kadıköy Dayanışma Ağının bir gönüllüsüyüm ve pandemi başladığından beri sokakta yaşayan insanlara her akşam sıcak yemek dağıtıyoruz. Şimdi ise elimden özgürlüğüm alınarak dayanışma çalışmlarımı da engellemeye çalışıyorlar. Bizler o gün Boğaziçi ile dün Soma, Çorlu, Kazdağları ile yarında hangi dağda efkar varsa orayla dayanışmaya devam edeceğiz. Hiç bir engel yaşamımızın bir parçası olan dayanışmayı elimizden alamayacak. Tüm kelepçeler çıkana kadar, tüm kayyumlar gidene kadar, tüm işçiler hakklarını alana, kadınlar özgürleşinceye ve memleketin toprakları, nehirleri yerli yada yabancı işgalcilerden kurtulana kadar mücadele etmeye, dayanışmaya devam edeceğiz" dedi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar