'Türkiye Kürt fobisi yüzünden Suriye'deki ittifakın yumuşak karnı'

'Türkiye Kürt fobisi yüzünden Suriye'deki ittifakın yumuşak karnı'
AKP eski Milletvekili Ahmet Faruk Ünsal, Türkiye'nin Suriye'deki cepheleşmede kafası en karışık ülke olduğunu ve herhangi bir sadakate bağlı olmadığını söyledi.

HABER MERKEZİ- Suriye’de yaşananları "Ortadoğu’daki savaşların anası" olarak niteleyen AKP eski Milletvekili Ahmet Faruk Ünsal, kimyasal saldırı iddialarının da akla yatkın olmadığını söyledi. Ünsal, Türkiye’nin Kürt fobisi nedeniyle Ortadoğu’da yol almasının mümkün olmadığını vurguladı. 

Suriye’de Esad rejiminin Duma’da kimyasal silah kullandığı iddiaları sonrası ABD ve bazı Avrupa ülkeleri askeri müdahale seçeneğini yeniden gündeme getirdi. Olası askeri müdahalenin çapı, süresi ve sonuçları tartışılırken bir yandan da diplomatik çabalar sürüyor. Kimyasal iddiaları için ilk gün "Neredesin eyyy batı" diye seslenen AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, sonraki günlerde İran ve Rusya ile olan ortaklığından kaynaklı tempoyu düşürdü. Küresel güçlerin ses tonu yükseldikçe çıkmaza giren Erdoğan iktidarı, bu kez kendisine ABD ile Rusya arasında arabuluculuk rolü üstlendi. İktidar, "Ne ABD’den ne de Rusya’dan vazgeçeriz" şeklinde özetlenecek yaklaşım ile aradan karlı çıkmayı hesaplasa da olası bir savaşın sonuçları hakkında öngörüde bulunmak neredeyse imkansız. 



‘KİMYASAL İDDİASI AKLA YATKIN DEĞİL’


Suriye’deki yeni durumu ve AKP’nin yaklaşımlarını değerlendiren AKP eski Milletvekili ve MAZLUM-DER eski Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Duma ve Guta’nın anlaşmalı boşaltıldığını hatırlattı. Ünsal, "Tabii ki Esad rejiminin vicdanına kefil olmak için söylemiyorum. Ama siz bütün Guta’yı ele geçirmişken, Duma’yı da anlaşma ile boşaltmak üzere iken neden oraya kimyasal silah kullanasınız?" diye konuştu. Ünsal, İngiltere’de bir ajanın kimyasal saldırı ile zehirlendiği iddialarının kısa süre önce gündeme geldiğini hatırlatarak, dolayısıyla bundan sonra gündeme gelen kimyasal saldırı iddiasının akla çok yakın bulmadığını söyledi.  

‘SURİYE SAVAŞI DİĞER SAVAŞLARIN ANASIDIR’

Bu tartışmalardan sonra İsrail’in Suriye’ye saldırdığının altını çizen Ünsal, bu son saldırı ve tartışmalar ile birlikte Duma’nın Ceyşül İslam örgütünün elinde kalmaya devam edeceğini belirtti. Ünsal meselenin önemini de "Suriye iç savaşı Ortadoğu’daki sorunların anasıdır. 100 yıldır çözülmeyen Kürt sorununu burada ortaya çıkardığı gibi Türkiye ve İran’da da bu sorunu daha görünür hale getirdi. İsrail’in güvenliği boyutu ile Hizbullah ve İran’ın doğrudan müdahale ettiği savaş oldu. Rusya’nın müdahale ettiği bir alan oldu. ABD bu savaş nedeniyle Suriye’nin en zengin alanlarına yerleşti"  sözleriyle değerlendirdi. 

‘TÜRKİYE İLİŞKİLERİNE SADIK DEĞİL’

Trump’ın kısa süre önce Suriye’den çekilme açıklamasının ardından bu saldırının meydana gelmiş olmasının da soru işaretleri yarattığını dile getiren Ünsal, "Suriye’de İsrail ve Arabistan’ın oluşturduğu bir cephe var. ABD bu cephede büyük patron olarak yer alıyor. Öte yandan İran ve Rusya, Suriye’nin yanında bir başka cephe olarak duruyor" dedi. Bu cepheleşmede kafası en karışık olan ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çeken ve bunu da "Türkiye’nin Kürt sorunundaki komplekslerine" bağlayan Ünsal, "Türkiye’nin bu meseleyi çözmemedeki ısrarı ve Kürt korkusu nedeniyle İran, Rusya ile oluşturduğu cephedeki en yumuşak karnı görüntüsünü veriyor" diye belirtti. Türkiye’nin bir yandan Kürt korkusu nedeniyle İran ve Rusya’ya yanaştığını ancak öte yandan bir NATO ülkesi olarak batı bloğunda yer aldığını anımsatan Ünsal, "Türkiye bu yüzden bulunduğu yere uygun davranamıyor" diye konuştu. 

‘İLİŞKİLER VE ÇELİŞKİLER HER AN DEĞİŞEBİLİR’

Ünsal, ilişki ve çelişkilerin ne kadar değişken olduğunu da "selefi silahlı grupların hamiliğini üstlenen ülkeler" bakımından değerlendirerek şunları söyledi: "Suriye’de tarafların ana ve zemine göre ittifak ya da karşı karşıya olmamaları ilelebet öyle olacakları anlamına gelmez. Mesela Doğu Guta’nın Duma bölgesindeki Ceyşül İslam doğrudan Arabistan ile ilişkili, ama Ceyşül İslam’ın himayesi Cerablus'a getirilerek Türkiye’ye verildi. Şimdi Türkiye bir yandan Arabistan ile itişiyor öte yandan Ceyş ül İslam geleceği, nereye yerleşeceği konusunda da bu ülke ile neredeyse bir anlaşma söz konusu. Suriye’deki dostlukların ya da düşmanlıklar diğer ülkeler nezdinde aynı cephede kalacakları anlamına gelmez." 

Türkiye’nin "Kürt fobisi" üzerinden geliştirdiği ilişkilerin de kalıcı olmadığını dile getiren Ünsal, şöyle devam etti: "Bu ilişkiler her an kopabilir ya da başka bir yöne seyredebilir. Dolayısıyla Türkiye’nin Afrin’de ne kadar kalıp kalmayacağı henüz beli değil iken buna karşılık Türkiye ile Duma pazarlığı yapıldığı yorumu bana çok doğru bir yorum gibi gelmiyor." 

‘TEK İSTİKRAR KÜRT KARŞITLIĞI’

Ünsal, Türikye’nin Ortadoğu’daki stratejik kalışının Kürtlere ve Kürt sorununa yaklaşımıyla doğrudan ilintili olduğunu hatırlattı. "Herhangi bir Ortadoğu ülkesinde Kürtlerin bir siyasi güç olarak ortaya çıkma ihtimali bile Türkiye’nin tüylerini diken diken ediyor" diye devam eden Ünsal, şunları ifade etti: "Dolayısı ile Türkiye ilişkilerini kurarken, çıkması muhtemel Kürt siyasi iradesini kim bastırmayı mümkün kılacaksa Türkiye o tarafa gidecek. Türkiye mevcut dengeler bakımından herhangi bir sadakate bağlı değil. Ama istikrarlı olduğu bir konu var. Kürt siyasal yapısının doğmasından duyduğu kaygı ve o kaygı ile Ortadoğu’daki meselelere yaklaşımı istikrarlı durduğu tek yer." 
 
Ünsal, Türkiye’nin Kürt fobisi nedeniyle Ortadoğu’da yol almasının mümkün olmadığını vurguladı. (Kenan Kırkaya-Mezopotamya Ajansı)

Öne Çıkanlar