'Yoksulluğun kadınlaşmasına asla izin vermeyeceğiz'

'Yoksulluğun kadınlaşmasına asla izin vermeyeceğiz'
HDP Kadın Meclisi 'Kadın yoksulluğuna hayır' kampanyasının sonuçlarını açıkladı.

"Kadın yoksulluğuna hayır" kampanyasının sonuçlarını açıklayan HDP Kadın Melcisi Sözcüsü Başaran, savaş ve şiddet politikalarına karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi. Başaran, adaletin kadınlara ulaşmasını sağlayacaklarını söyledi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ile Kadın Koordinasyonu üyesi Tülay Koçak ve Kadın Meclisi üyesi Leman Kiraz HDP Genel Merkezi'nde yapılan basın toplantısında; Marmara, Çukurova, Malatya ve Mardin'de gerçekleşen "Kadın yoksulluğuna hayır" buluşmasının sonuçlarını açıkladı. 

'EŞBAŞKANLIK VE EŞİT TEMSİLİYET İLKESİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Başaran; Diyarbakır, Van, Mardin Büyükşehir Belediyeleri'ne yönelik iki yıl önceki kayyum gasbını hatırlattı. Başaran, atanan kayyumların yolsuzluk ve usulsüzlüklerine dikkat çekti. Kayyım rejiminiz değil; demokratik, ekolojik kadın özgürlükçü yerel yönetim sistemimiz kazanacak. Ne yaparsanız yapın eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet ilkemizden asla vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.

'AFGAN KADININ YAŞAMI TEHLİKEDE'

"Evet, iktidar bir taraftan, kadın düşmanı politikalarıyla kadınları yaşamdan izole etmeye çalışırken bir taraftan da ülke içinde ve dışında savaş ve şiddet politikalarını sürdürmeye devam ediyor. Kapitalist erkek egemen iktidarların emperyalist hedefleri uğruna yürüttükleri savaş ve şiddet politikaları ile bugün yüzlerce Afgan kadının yaşamı tehlikeye girmiştir. Baskıcı Taliban rejimi karşısında direnen, mücadele eden, seslerini duyurmaya çalışan Afgan kadınların bu haklı mücadelesinde yanındayız. 

KADIN YOKSULLUĞU ARTARAK DEVAM EDİYOR
 
Çünkü savaş ve şiddetin sonuçlarını en ağır şekilde yaşayanların kadınlar olduğunu çok iyi biliyoruz. Nitekim bugün ülkede Kürt ve kadın düşmanlığı üzerinden yürütülen kirli savaş politikaları kadına karşı şiddeti derinleştirerek kadın yoksulluğunu, işsizliğini arttırmaya devam etmektedir. Kadınlar yoksulluk sebebiyle evlerini, yaşam alanlarını terk ederek mevsimlik tarım işçiliği yapmak için başka illere gitmek zorunda kalmaktadır. Gittikleri yerlerde her türlü emek sömürüsüne maruz kalan kadınların iş yükü misliyle artarken, kadınlar bir taraftan da şiddetin her türlüsüne maruz bırakılmaktadır. 

 AKP iktidarı 19 yıllık iktidarı boyunca kadın düşmanı politikalarla kadın yoksulluğunu beslemiştir. İktidarın kadınlara dayatmak istediği yoksulluğa, ‘Kadın Yoksulluğuna Hayır Kadınlar İçin Adalet’ kampanyamız kapsamında Çukurova’da Adana ve Antakya’da; Marmara’da Bursa ve Kocaeli’de ve yine Malatya ve Mardin’de gerçekleştirdiğimiz kadın buluşmalarında bir kez daha tanık olduk.

'NE KADAR ÜCRET ALACAĞINI BİLMEDEN ÇALIŞIYOR'
 
‘Kışın soğuktan ve yağmurdan; yazın sıcaktan perişan oluyoruz!’ diyerek isyanını dile getiren kadınlarla bir araya geldik. Yoksulluk sebebiyle evlerini, yaşam alanlarını terk ederek Şırnak’tan, Urfa’dan, Antep’ten, Mardin’den Adana’ya mevsimlik tarım işçisi olarak gelen, çadırlarda yaşam mücadelesi veren, mevsimlik tarım işçisi olarak biber ve fıstık tarlalarında çalışan kadınlarla buluştuk. Kadınlar sabah 6:00’dan akşam 17:00’ye kadar çalışıyor ve sadece 85-100 TL arasında ücret alabiliyor. Birçoğu ne kadar ücret alacağını dahi bilmeden çalışıyor. Bir günlük emeğiyle sadece yağ alabilen, aldığı parayla geçinemeyen, ‘Yaz kış çadırlarda yaşıyoruz, kışın soğuktan ve yağmurdan, yazın sıcaktan perişan oluyoruz’ diyen kadınların yaşadığı bu yoksulluğun sorumlularının kendilerine yazlık saraylar inşa edenler, tanıdıklarına 4-5 maaş bağlayanlar olduğunu hepimiz biliyoruz.

AYNI İŞİ YAPTIKLARI HALDE ERKEKLERDEN DAHA AZ ÜCRET ALIYORLAR
 
Kadınlar, sabah 8:00’den akşam 20:00’ye kadar, erkeklerle aynı işi yapmasına rağmen erkeklerden daha düşük ücretle çalışmak zorunda kalıyor. Kadınlar yol, yemek, elektrik, su faturalarının tamamının kendilerine ait olduğunu belirtiyor. ‘Memleketimizde iş olsa buraya neden gelelim?’ diyerek yaşadıkları emek sömürüsüne isyan ediyorlar. Üniversite öğrencileri geçimlerini sağlayamadıkları için Bursa’ya gelip çalışmak zorunda kaldıklarını belirtiyorlar. Günlük 90 TL alarak geçimlerini sağlayan kadınlar, hiçbir devlet desteği alamadıklarını söylüyor.

DEVLET BİZE BAKMIYOR, 'ÖLMEDEN YAŞIYORUZ’
 
Çadır kentin koşullarının iyileştirilmesi için yetkililer tarafından hiçbir girişimde bulunulmuyor. Ve yine kadınlar anlatıyor: ‘Her sene gelip bize umut vaat ediyorlar, ‘konteynır yapacağız’ diyorlar, hiçbir şey getirmiyorlar. Çocukların eline küçük bir parça oyuncak verip gidiyorlar. Devlet bize bakmıyor. Ölmeden yaşıyoruz.’ Çalışan kadınların kurduğu bu cümleler bizlere bir kez daha şunu gösteriyor. Bu iktidarın kadınlara vaat ettiği yaşam işte bu! Koşulların iyileştirilmesi için il örgütümüz yetkililerle görüşme girişiminde bulunuyor, bu girişim karşılıksız bırakılıyor. Bu durum, iktidarın koşulları düzeltme gibi bir derdinin olmadığını açıkça ortaya koymakta.
 
MÜLTECİ KADINLARIN EMEĞİ SÖMÜRÜLÜYOR
 
Ve bunu bir kez daha savaş sebebiyle Kobanî’den, Halep’ten, Rakka’dan çıkıp; Adana’da tarlalarda çalışmak zorunda kalan, çadırlarda insanlık dışı koşullarda yaşayan, Malatya’da kayısı bahçelerinde düşük ücretlerle yaşam mücadelesi veren kadınlarla bir araya geldiğimizde gördük. Bu iktidarın mülteci kadınlara reva gördüğü yaşamı kadınlar şu cümlelerle anlatıyor: ‘Savaştan dolayı geldik. 8 yıldır burada yaşıyoruz. Ailemizin çoğu Kobanî’de. Bizler de çadırda yaşıyoruz. Diğer işçiler 100 TL alırken bizler, aracı olduğu için 85 TL alıyoruz. Devlet hiçbir destek vermiyor bize. Sigortasız çalışıyoruz.’ Ülkedeki insanları savaş sanayisine harcadığı paralarla yoksulluğa mahkum ederken, savaş sebebiyle ülkesini terk etmek zorunda kalanların emeğini sömüren, onları ucuz ve kayıtsız işgücü olarak gören zihniyete karşı mülteci kadınlarla sonuna kadar dayanışacağımızın sözünü veriyoruz. Savaş ve şiddet politikalarına karşı mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz.
 
'HAKLARIMIZDAN, KAZANIMLARIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

Başaran, çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini söyledi ve şöyle devam etti: "Kadın yoksulluğuna hayır, kadınlar için adalet' kampanyamız kapsamında gerçekleştirdiğimiz buluşmalarda kadınların yoksulluk karşısında sesini, isyanını buradan bir kez daha sizler aracılığı ile paylaştık. Kadın gücü ve dayanışması ile bu çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz. Haklarımız ve kazanımlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Her zaman olduğu gibi bugün bir kez daha buradan sesleniyoruz. Yoksulluğun kadınlaşmasına asla ama asla izin vermeyeceğiz. 'Kadın yoksulluğuna hayır, kadınlar için adalet!' demeye, adaletin kadınlara da ulaşması için HDP Kadın Meclisi olarak mücadele etmeye devam edeceğiz. Bir araya geldiğimiz, görüştüğümüz, sesi olmaya çalıştığımız bütün kadınlara buradan sevgilerimizi iletiyoruz. Umudumuzu yitirmeyelim, umudumuz biziz, ortak mücadelemiz bizi mutlaka ama mutlaka başarıya ve kurtuluşa ulaştıracak.

Öne Çıkanlar