Dış politikamız, sürdürülmesi im-kan-sız en az 5 temel üzerine kurulu hale geldi. Hiç görülmemiş; Batılı ülkelerin tamamıyla çatışma halindeyiz. Bu arada fena halde aşağılanıyoruz.
Bir baba çocuğuna ihtarla laf dinletir, ihtarla dinletemiyorsa bağırır, bağırarak dinletemiyorsa döver. Burada ne baba var ne çocuk, ama vaziyet benzerdir: Dizginler elden kaçmıştır...
Küçük Rusya olacağımızı kimse öngörmemişti, ama onu da olduk. Putin’e karşı çıkmak intiharla eş anlamda. Başkanlığı rakipsiz. Bizde de Erdoğan rakipsiz. Suriye sayesinde daha da rakipsiz.
Baskın Oran: Dil haklarını yasaklama başta olmak üzere vahim bir asimilasyon politikası uygulandı ve bu da Kürt azınlık bilincini diri tuttu.
Meşru müdafaa için silahlı saldırıya uğramış olmak gerek. Oysa Türkiye’nin silahlı saldırıya uğradığını söylemek biraz zor. Devletimizin sorunu o değil...
Birincisi, yandaşlarını etrafında kenetlemek için uyguladığı içeride ve dışarıda sürekli gerginlik yaratma politikası gerek mantık gerekse pratik açısından sürdürülebilir şey değil.
Sayın cumhurbaşkanı, bizzat kendi başbakanlığında, 2004’te TCK Md. 216/2 olarak getirilen grup tahkiri suçunu nasıl 'duyurmayın' diyebiliyor?
Zina suçunun tespiti ise, en önemlisi: 'Dört kişi bunu gözleriyle gördüklerini beyan edecekler. Üç kişi olur da dördüncüyü bulamazlarsa, bu üç kişiye iftira etmekten 80’er değnek vurulacak.'
Bütünüyle bir hukuksuzluklar manzumesi olan OHAL döneminde 3 yöntem uygulanarak HDP fiilen kapatılmaya girişildi. Şu anda bu olayın göbeğindeyiz.
Mektubu alınca Ruhaniler Meclisi, seçmiş olduğu Bekçiyan’ı bir kenara bırakıyor, eski PGV olan Ateşyan’ı kendine riyaset ettiriyor. Çoğunluk titrerken azınlıktan cesaret beklemek ayıptır.
Baskın Oran, Afrin Harekatı'na son verilmesi çağrısında bulunan aydınlar hakkındaki sözleri nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dava açtı.
Cumhurbaşkanı bu sefer harbiden doğru söylüyor. Bu sözünün tamamen arkasındayım. 'Türk' ifadesi bu isimden derhal çıkarılmalıdır ve yerine 'Türkiye Tabipleri Birliği' denmelidir.
Eğer PKK veya PYD, Türkiye’ye roket yollamak gibi, Suriye’de kendilerini silip atmaya yönelik bir harekatı meşrulaştıran bir iş yapıyorlarsa, çıldırmışlar demektir.
Barış isteyenlerin içeri atıldığı bu ortamda yorum yapmaya korkuyorum. Bu ortamda en sağlamı futbol takılmak. Meşhur fıkrada geçen taraftar sloganıyla yetinmek: 'Hakeeeeem! Anlarsın ya!'
Moore bir Evanjelist. Yani Protestan şeriatçısı. Duayla yetinmiyor, Yahudi-Hıristiyan inancını simgelediği için ahşaptan kendi imal ettiği bir 'On Emir' levhasını mahkeme salonuna asıyor.
Neden bu kayalık ve adacıkların aidiyetini hep Yunanistan kurcalıyor? Çünkü Yunanistan denizci ülke; buralara deniz fenerleri yaptırıyor. Türkiyemiz ise Çorum-Yozgat-Afyon-Konya’dan ibaret.
Külliyen “çakma” bunlar. Çakma, çünkü bunlar ne şekil bakımından Anayasa’nın bahsettiği KHK’ler, ne de içerik bakımından.
Bu rejim bu insanları biz laiklerden bile fazla acıtıyor. Çünkü bi de AKP iktidarının İslam’ı ne hale soktuğunu görerek eziliyorlar.
İkisi de neden şimdi, durup dururken? Çünkü, ikisinin de derdi şu anda aynı: Dışarıya taşıp, içerideki boğucu eleştiri ortamından sıyrılmak.
Yunanistan’ın Türkiye’ye verdiği esas ders şu: İnsanlığın ulaştığı çağdaş hukuk düzenine istisna, sadece azınlığa hak tanınacaksa getirilebilir. Bu 'pozitif hak'a demokrasi denir.
Tutuklama onların ancak ölmesine yardımcı olurdu. İktidarın, kendi prestiji açısından bile böyle korkunç bir sonuca izin vermemesi mantığın gereğiydi ve bu sefer tahliye bekliyorduk...
Cenaze töreninde Baskın Oran ve Feyhan Görgün Oran yakınlarının yardımıyla ayakta durabildi.
Bağımsızlığını kazanmış bir devlet içinden bir halk ayrılıp kendi ayrı devletini kurmak isteyebilir mi? Böyle bir durum uluslararası toplumdan destek görür mü, görmeli mi?
Bütün benzer şahısların CHP’nin ve Türkiye’nin yakasından artık düşmeleri için, hep birlikte: İlâ Cehenneme Zümera ve Bîsel Masir!..
Evin merdivenlerinden düşen Hasan Köseoğlu, beyin kanaması geçirdi.
AKP bu adalet katlini iki biçimde icra ediyor: 'PKK’cidir!” ve “FETÖ’cüdür!'. Hatta, sen aklımızı koru Yâ Râb, Cumhuriyet’te de görüldüğü gibi her ikisini birden kullanılıyor
Orada bu haklar azınlıklara verildiği için pozitif hak oluşturuyor, dolayısıyla hukuk düzenini bozmuyor; çünkü pozitif haklar çoğunluk yurttaşlara verilmez.
Mütedeyyin yurttaşlarımız şu anda bunların hiçbirini söyleyemiyorlar. “Allah’tan korkan” AKP’nin 15 yıldır iktidarda olması nedeniyle.
Barzani’den ciddi para kazanıyordu AKP. Özellikle petrolden; nasıl olduğu herkesin malumu. Erdoğan, Barzani’yle can ciğer kuzu sarmasıydı; aynen bi zamanlar Esad’la olduğu gibi.
NY tutuklamalarını bir “ulusal mesele”, hele hele de ulusal gurur vesilesi yapmak gibi bir hataya düşmemek lazım. Böyle bir yaklaşım AKP iktidarının arayıp da bulamadığı şey.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.