AYM Baskın Oran'ın başvurusu üzerine görülen davanın gerekçeli kararını açıkladı.
Nasıl askerî darbelerin mezalimi sayesinde askerî vesayete karşı aşılandı isek, şimdi çektiğimiz bu acılar-ateşler de sivil vesayete karşı aşılanmakta olduğumuzun göstergesidir.
Çok sayıda kitap ve ansiklopedi iki okul ile Bodrum Öğretmenevi'nin ortak kullandığı bahçedeki çöp konteynerinde görüntülendi.
Gerek havaalanı işçileri ve gerekse bu uçak meselesi İslamcıların Müslümanlıktan ne anladıklarını gösterdi. Yani, tekrar ediyorum, şerden muazzam bir hayır çıktı.
'Devletin bekası' deyip kendi iktidarlarının ve ideolojilerinin bekası için durmadan düşman icat eden Derin Devlet ve uzantıları, böylesi bir kıymeti elden çıkarmaya razı olamazlardı.
Son bir buçuk ay içinde okuduğumuz esprili haberleri tarih sırasına koyup topluca izleyelim de, kriz ortamında yüzlerimiz gülsün.
1 Mayıs 1914’te 1. Dünya Savaşı’nın başlamasından kısa bir süre önce İstanbul Sendikalar Birliği için Zaharias Venetzenis tarafından kaleme alınan çağrı hala güncelliğini korumuyor mu?
Böyle birisi yarın Erdoğan’dan başka bir odaktan korkmaya başladığında ve bu sefer oraya yaranmak ihtiyacı duyduğunda, şu andaki Reisini fena harcayabilir.
Bu zulüm sadece Kürtleri değil, Türk-İslam Sentezi diktasından 'illallah' diyen Türkleri de, azınlık statüsündeki diğer halkların göğüs gererek kalabilmiş olanlarını da kopartır bu ülkeden.
Kendinizi bir an için, meşru zeminde kalmakta ısrarlı Türkiyeli Kürtlerin yerine koyun ve belediye seçimleri yaklaşırken getirilen bu 'Tek Hesap' düzenini bütün bunlarla birlikte düşünün.
Sevr bir uluslararası antlaşma mıdır yoksa sadece bir “belge” mi?
Bana en çok koyan ise, üstüne bi de alay edilmek. En basitinden, Brunson hakkında ABD’nin “rehin alındı” demesi üzerine Dışişleri’nin cevabı: “Türkiye bir hukuk devletidir”.
Yargıda tarafsızlık ve bağımsızlık namına zırnık bırakılmadığı için bu aşağılanmayı oturup bal gibi sineye çekmek gerekmektedir.
Selam olsun sana. Türkiye’nin ahvalini soracak olurlarsa, dersin ki: 'YÖK, üniversitelerden akademisyenleri ihraç etme yetkisini kendisine yükleyen yasa teklifine karşı çıktı!'
Sıkıyönetim ve OHAL gibi rejimler, adı üstünde, geçicidir. Bitince, 'Bir daha kamu hizmetinde istihdam edilmemek üzere…' türünden yasaklar da biter ve hakkını arama evresi başlar.
Opera-bale’den ilaç fiyatlarına kadar her şeye tek bir kişinin karar verdiği bir sistem olamaz, görülmemiştir, görülmüş olan tek tarihî örnek de hem ülkesini hem kendini mahvetmiştir.
Ben şahsen OHAL KHK’lerinin AYM tarafından Anayasa’ya aykırı ilan edilmesini içerik açısından da fazla olası görmüyorum.
Tek Adam rejimi, iki çareye başvuracak: Bedelli askerlik türünden popülist çabalar ve eli kalem tutan muhalif aydınlara 'terörist!' deyip, gittikçe artan tahammül ötesi baskılar.
Cumhurbaşkanlığı için gönlüm bütünüyle Selocan’dan yana. Ama içim yanarak söylüyorum, ona vermeyeceğim. 3 temel sebepten:
Şu hayati seçim ortamında Zaytung’un böyle iftiraları 'espri' adı altında yaparak Sayın Erdoğan’ı sanki artık kontrolü kaçırmış biri gibi takdim etmesini kabul etmiyorum.
"Erdoğan, 'kanaat önderleri'ne verdiği iftar yemeğinde, '2018'in Türkiyesi’nde artık Kürt sorunu diye bir şey yoktur' dedi". Yaw, madem yoktur da; şimdi bu Kandil’i piyasaya sürmeler nedir?
Bu ülkede siyasal İslam’ın bir daha gelmesini ebediyen önleyecek muazzam bir antikor yarattığı için.
Zamanlama dünyanın en önemli şeyidir. Doğru kullanırsan ihya edebilir, yanlış kullanırsan imha edebilir.
Tek Adam yönetimi, YÖK eliyle kendi üniversite bölümlerini kapatırken, 'Öyle bir iş yap ki özrün kabahatinden büyük olsun!' ilkesini uyguladı.
Mandela ile Demirtaş arasındaki benzerlikler muazzam. İkisi de çok çekici kişilik sahibi, ikisi de zeka ve alçakgönüllülükten gelen muazzam bir mizah gücüne sahip...
CHP 1930’ların partisi olmaya devam eder, Kürtleri de kucaklayacak ve demokrat sağ’dan da oy alacak sosyal demokrat bir aday çıkarmazsa, kendini bu millete affettiremez.
CHP kedi olduğundan beri ilk defa bir fare tuttu. İlk defa ürkek ürkek nal toplamak yerine, oyun kurdu. Bu oyun da son derece akıllı bir eylem.
Lozan’ı daha imzaladıkları anda uygulamaya niyetleri olmadığını, en iyi imzacılardan biri olan Dr. Rıza Nur’un anılarından okuyabilirsiniz.
Erdoğan söz konusu olunca Türkiye’de yüz seksen derece tersine işliyor. Kendisine her söylenen laf hakaret sayılıyor, ama kendisi hakaret edince dava reddediliyor.
'Konunun uzmanı olmayan ama azınlık sorunlarına ilgi duyan' biri olarak, el yordamıyla toparladığım konularda 'alaylı' sayılırdım. Kitaptan sonra artık bir 'mektepli' olduğumu hissediyorum.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.