'Aşkın ve kavganın şairi': Adnan Yücel
Şair Adnan Yücel, 24 Temmuz 2002'de 49 yaşında yaşama gözlerini yumdu. Yücel, toplumcu gerçekçi şiir geleneğinin tarihsel-toplumsal koşullarda yeniden üretilmesinin, bulunduğu noktanın ilerisine taşınmasının isimlerinden biri olarak görülür.
Şiirlerinde kavga-emek-umut-özlem-aşk ve onuru; evrensel ve yerel, tarihsel ve toplumsal boyutlarıyla yeniden üreten bir şiir emekçisi olarak anılır.
Adnan Yücel şiiri tıpkı Nazım Hikmet gibi gelecek kuşakların da besleneceği ölümsüz bir kaynaktan beslenir. Yücel, insanlığın sınırsız-sömürüsüz dünya özlemiyle buluşup, bu özlem uğruna gözü pek bir kavgaya tutuşanları şiirinin kahramanı kılmış, kendi yaşamını da bu özlemin gücü ile içeriklendirmiş bir şair olarak tanınır.
Tarihten, toplumdan, doğadan derlediği imge denizi o yüzden hep "badem çiçekleri" tazeliğinde, bahar yüklü anlamlar, umutlar, coşkular taşır. İçten bir samimiyetle dokunmuş dizeleri işte o yüzden hiç eskimeyen bir tazelik taşır.
Adnan Yücel’in şiirde kullandığı ve "nehir şiir" olarak adlandırılan uzun bir anlatı örgüsüne dayalı iki şiir kitabı; ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ ile ‘Ateşin ve Güneşin Çocukları’ onun şiirlerinin, kendi deyimiyle, "doruğunu" oluşturur.
'Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek' isimli nehir şiiriyle tanınan şair, bu şiirdeki 'Saraylar saltanatlar çöker / kan susar birgün / zulüm biter / menekşelerde açılır üstümüzde / leylaklarda güler / bugünlerden geriye / bir yarına gidenler kalır / bir de yarınlar için direnenler / bitmedi daha sürüyor o kavga / ve sürecek / yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek' mısralarıyla öne çıkar.
Şair 'Acıya kurşun işlemez' başlıklı şiirinin son mısralarında şunları imgeler;
'Yıldızlar ve sular tanıktır bize
Aç ve kavruk bir memeden
Direnmeyi yudum yudum emen
Bir çocuk gibi öğrendik
Ve direndik
Ordular kurduk türkü renklerinden
Bütün ağıtları bir hücumda yendik
Acıya kurşun işlemez artık
Biz yaşamayı zulümsüz sevdik'
ADNAN YÜCEL'İN YAŞAMI VE YAPITLARI
27 Mart 1953’te Elazığ’ın Dilek köyünde dünyaya gelen Adnan Yücel, Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’ne girdi. "Şiirimizde Garip Hareketi" üzerine master yaptı.
Ankara'da değişik liselerde öğretmenlik yaptı. 1987'de Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ne Türk dili öğretim görevlisi olarak atandı. Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN, Edebiyatçılar Derneği, Çukurova Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği üyesi de olan Yücel 24 Temmuz 2002'de hayatını kaybetti.
İlk şiiri "Ter Şiirleri" adıyla Yeni Adımlar dergisinde yayımlandı. Şiir ve yazıları Yapıt, Petek, Yeni Olgu, Somut, Türkiye Yazıları, Yazko Edebiyat, Anadolu Ekini, Dönemeç, Artı Oluşum, Edebiyat 81, Evrensel Kültür, Söylem, Sanat Emeği gibi dergilerde ve bazı gazetelerde yayımlandı. Bazı şiirleri Holandaca'ya çevrildi.
YAPITLARI
Şiir:
Kavgalara Sözlenen Sevda (1979)
Soframda Kaval Sesi (1982)
Bir Özlem Bir Türkü (1983)
Acıya Kurşun İşlemez (1985)
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek (1986)
Rüzgârla Bir (1989)
Ateşin ve Güneşin Çocukları (1991)
Çukurova Çeşitlemesi (1993)
Sular Tanıktır Aşkımıza (1998)
Araştırma:
Karacaoğlan, Yaşamı, Sanatı, Kişiliği ve Şiirleri (1993)