CHP'li Zeybek'ten 'Süleymaniye' tepkisi: İstanbul'a ihanet sürüyor
CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, tarihi Süleymaniye Camisi’nin siluetini bozan İlim Yayma Vakfı'na ait bina inşaatı ile ilgili olarak, "Cumhurbaşkanı 2017 yılında 'Biz bu kente ihanet ettik' demişti. Bugün hala bu ihanet devam ediyor. İlim Yayma Vakfı adı altında burada yapılan bina ticari bir bina ve yurt binası olarak yapılıyor. Plan notlarına göre böyle bir fonksiyonla bu binanın burada yapılması açıkçası mümkün değil" dedi. Zeybek, ilgili kurumlara gerekli yazıları yazan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) 3 gün içinde gerekli cevap verilmezse avan projesi onanmadığı için büyük ihtimalle inşaat ruhsatının iptal edileceğini söyledi.
Tarihi Süleymaniye Camisi'nin önünde yükselen İlim Vakfı'na ait bina inşaatı ile ilgili tepkiler sürüyor. Fatih Demirtaş Mahallesi'nde İlim Yayma Vakfı için inşa edilen ve 2024'te bitmesi planlanan yapının iki seçim arasında alınmış bir kararla hayata geçirildiğini belirten CHP İstanbul milletvekili Gökan Zeybek, söz konusu yapıyı "ucube" olarak nitelendirdi.
Süleymaniye Camisi'nin önünde açıklama yapan Gökan Zeybek, şunları söyledi:
'SÜLEYMANİYE CAMİİ VE ÇEVRESİ KORUMAMIZ GERKEKEN, TARİHİ DEĞERİ OLAN BİR BÖLGEDİR'
Bulunduğumuz Süleymaniye Camii ve çevresi gerçekten de korumamız gereken kültür varlığımız, tarihi değer olan bir bölgedir. Hemen yanımızda bulunan Süleymaniye Camii, İstanbul'da Mimar Sinan tarafından yapılmış en şaheser eserdir. Gerek kubbe çapı gerekse yüksekliğiyle neredeyse Ayasofya'yla yarışabilecek onu da geçecek bir mimari özelliğe sahiptir. Dünya Kültür Miras Listesi'ndeki Süleymaniye Camii'nin hemen çevresinde bulunan kültür varlıkları da koruma amaçlı imar planıyla disiplin altına alınmıştır.
'İSTANBUL'A KARŞI UZUN YILLARDIR BİR YAĞMA SÜRÜYOR'
Bu bölgede yapılacak olan yapıların, siluet açısından, uygunluk açısından, fonksiyon açısından caminin etrafında var olan, geçmişte yapılmış olan kültür varlıklarıyla uyum içinde olması gerekmektedir. Peki buradaki durum ne? İstanbul'da iki seçim arasında yani her şeyin gizlice kaçırıldığı, kotarıldığı dönemde hemen arkamızda görülen binanın Avan Projesi İstanbul Belediyesi tarafından onanması gerekirken doğrudan doğruya Kültür Bakanlığı'na bağlı Koruma Kurulu tarafından onaylanmış, Fatih Belediyesi tarafından ruhsat verilmiş ve bu ruhsata uygun olarak da inşaatın başladığını görüyoruz. Alanda yaptığımız tespitlerde neyi fark ettik? Bir arkadaki medrese binasının siluetinin mutlaka yapılacak olan yapılar tarafından dikkate alınması gerekir. Yani 9 metre 50 santim yüksekliğinde olması gereken yüksekliğin, onanmış olan projede 11 metre 50 santim olduğunu tespit ettik. Kot olarak 30 santimlik bir kotun fazladan verildiğini görüyoruz.
'ÇATI KATI İÇİN KURULAN KALIPLAR OLAY BASINA YANSIYINCA APAR TOPAR SÖKÜLMÜŞ'
Burası, yenileme amaçlı bir koruma bölgesi. Burada plan notlarında su basma kotu 0 ile 1 metre 20 santim arasında olması gerekirken zemin katındaki su baskın kotu 2 metreye çıkarılmış. Buradaki yapıların çatısı bulunmamasına rağmen, bir çatı katı inşa edildiği ve bunun bir fonksiyon haline dönüştüğü arkada görülen parapet demirlerinin de o çatının içinde fonksiyon açısından bir kat kazanmak için yapıldığı, kalıplarının çakıldığı ama olayın basına yansımasıyla da apar topar kalıpların söküldüğünü görüyoruz.
'BUGÜN HALA BU İHANET DEVAM EDİYOR'
Şimdi biz İstanbul'da 2019 seçimlerinden beri şunu hep söylüyoruz: İstanbul'da uzun yıllardır kültüre, doğaya, tarihi sit alanlarına, yeşil alanlara, tarım topraklarına, havzalara ve denizimize karşı bir yağma yürüyor. Sayın Cumhurbaşkanı 2017 yılında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nı görevden aldıktan sonra 'Biz bu kente ihanet ettik' demişti. Ama sadece ihanet 2017 yılı öncesinde yapılmış değil. Bugün hala bu ihanet devam ediyor. İlim Yayma Vakfı adı altında burada yapılan bina ticari bir bina ve yurt binası olarak yapılıyor. Plan notlarına göre böyle bir fonksiyonla bu binanın burada yapılması açıkçası mümkün değil.
'FATİH BELEDİYESİ VE VAKFIN AÇIKLAMALI GERÇEKLERİ SAPTIRMAYA YÖNELİK'
Fatih Belediyesi'nin ve İlim Yayma Vakfı'nın yaptığı açıklama kesinlikle gerçekleri gizlemeye ve saptırmaya yöneliktir. Bu tür koruma amaçlı yenileme alanlarında daha önce yapılmış olan kimi metruk, imara aykırı ya da eski imar koşullarına göre yapılmış olan binalar, hak sahipliği yaratmaz. Burada zemin katında bir ticarethane, üst katlarında da bir yurt inşa ediliyor. İlim Yayma Vakfı biliyorsunuz son zamanlarda özellikle de FETÖ terör eyleminin yapıldığı darbe girişiminden sonra devlet tarafından bütün kamu kaynaklarının olabildiğince aktarıldığı vakıflardan bir tanesi. O nedenle de burada vakfın ne yaptığı bizi çok ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren bu kadim kent. 12 bin yıllık bilinen tarihiyle İstanbul kentinin en önemli sembollerinden Süleymaniye Camii'nin siluetine karşı girişilmiş olan bir yapıdan bahsediyoruz. İmar planına göre 9 metre 50 santim olması gereken yüksekliğin 1 metre 50 santim daha arttırıldığı ve sonrasında da 1 metre ve üzerinde bir beşik çatı yapılarak bir çatı katı inşa edileceğinin apaçık ortaya çıktığını görüyoruz.
'İBB'YE 3 GÜN İÇİNDE GEREKLİ CEVAPLAR VERİLMEZSE BÜYÜK İHTİMALLE RUHSATI İPTAL EDİLECEK'
İBB ilgili kurumlara gerekli yazıyı yazmıştır. 3 gün içinde gerekli cevap verilmediği takdirde zaten avan projenin büyükşehir belediyesi tarafından onanmaması nedeniyle de yürütülmüş olan işlemin hukuka uygun olmadığı nedeniyle de büyük ihtimalle ruhsatın iptali gerekecektir. Ben dün TBMM Başkanı Sayın Mustafa Şentop, Sayın Füreyya Koral’ın eserleriyle ilgili bir sergi açılışında beraberdik. Kendisine bu ucubeyle ilgili TBMM'nin de devreye girmesi gerektiğini söyledim. Biz hem kamuoyuna bu konuda bilgilendireceğiz, ama ister düzeltmeyi yaparlar ister yapmasınlar. Geliyor gelmekte olan, çok yakın zamanda bu kente bu kadim kente bunun kültürel varlıklarına karşı ihanet şebekeleri tarafından yapılan bütün bu saldırılar mutlaka aslına uygun hale getirilecektir.
'İHANETİN SEMBOLÜDÜR VE BU TARİHE GEÇMİŞTİR'
Bu, Süleymaniye Camii'nin Zeytinburnu tarafında yapılan 16 metre 9 santimlik gökdelenler ihanetin sembolüdür ve bu tarihe geçmiştir. 'Bunlar yıkılacak' demişti Sayın Cumhurbaşkanı. Ama ne olduysa bu yapılar yıkılmadı. Gene TÜRGEV ve İlim Yayma Vakfı'nın hayrına bazı yapılar yaptırıldı. Gökdelenler ise ihanet mızrakları olarak şehrin Marmara kıyısına saplanmış durumdalar. Bakın bu, 2016 yılında, Süleymaniye Camii'nin bulunduğumuz bu haziresinden Haliç kıyılarına doğru çekilmiş bir fotoğrafın görüntüsüdür. Yıkılmadan önceki haliyle iş hanının burada görüldüğü gibi çatısı dahi gözükmemektedir. O dönemdeki imar koşullarına göre yapılmış olan bu binanın bile siluete saygı duyduğu, medresenin saçak kotunun da üzerine çıkmadığını görüyoruz. Şimdi son olarak gösterdiğim, 2 gün önce çekilen bir fotoğrafta ise parapet demirlerinin kurulduğunu, üzerine bir çatı inşa edileceğini ve bu çatının üzerine de bir çatı katı meydana getirileceğini görüyoruz. Zaten plan notlarında da imar koşullarında da bu binada çatı katı yapılmasının asla mümkün olmadığını görüyoruz.
'BAŞLI BAŞINA BİR YEREL YÖNETİM SUÇUDUR'
Tekrar söylüyorum, burası koruma amaçlı bir bölge. Burada koruma amaçlı bir yenileme planı yapılmış. Bu plana göre de avan projenin İBB tarafından onanması gerekiyor. Bakın değerli arkadaşlar iki seçim arasında Sayın Vali'nin yönettiği dönemde bu proje onaylanmadan Koruma Kurulu, yasalara aykırı olarak bir projeyi onamıştır. Fatih Belediyesi de bu yanlış uygulama üzerinden ruhsatlandırma yapmıştır. Ama bir şeyin başlangıcı yanlışsa, burada yanlış başlamış, korum-yenileme amaçlı koruma planına göre avan proje Büyükşehir Belediyesi tarafından onanmamışsa ondan sonraki yapılan işlemler kadüktür. Bu manada Büyükşehir Belediyesi müdahale etmiştir. Hem silueti etkileyecek olan kontür gabari vardır hem çatı yapılması söz konusudur. Hem de bu parselin yeni koruma amaçlı imar planına göre imar açısından terk etmesi gereken alanları terk etmeden, yeni imar koşuları uygun hale gelmeden bu binanın inşaatına izin verildiğini görüyoruz. Bu da başlı başına bir yerel yönetim suçudur.
'BU KADİM KENT SON 5 YIL İÇİNDE, BU ÜLKE SON 20 YIL İÇİNDE YAĞMACILARIN TALANINA UĞRAMIŞTIR'
Şimdi son olarak bir fotoğraf göstereceğim. Bu 1950’li yıllarda evet işte Süleymaniye Camii ve onun etrafında yani UNESCO'nun Süleymaniye'yi Dünya Kültür Mirası Listesi'ne almasını gerektiren yapıları gösteriyor. O yıllarda belki İstanbul'da bu kadar üniversite mezunu, bu kadar bilim insanı yoktu ama Anadolu insanı bu kadim kentte İstanbul'da yaşayanların Sinan'a, Süleymaniye Camii'ne, hatta bütün kültür yapılarımıza, ibadetlerimize, camilerimize saygısını burada görüyorsunuz. Bakın bu fotoğrafta görüldüğü gibi yapıların hiçbirinin saçak kotu çatı mahya kotu Süleymaniye Camii'nin medresesinin saçak kotunun üzerinde değildir. O nedenle bu kadim kent son 5 yıl içinde, bu ülke son 20 yıl içinde yağmacıların talanına uğramıştır. İstanbul'u kurtardık, az kaldı, Türkiye'yi de kurtaracağız. Geliyor, gelmekte olan. İstanbul'da her şey çok güzel olmuştu. Türkiye'de de her şey güzel olacak diyorum." (ANKA)