Deniz Derinsu
10’da 10 olmadı... Yeni hedef 8’de 8..
Sezon içerisinde teknik direktör değişikliği sonrası, takımlarda eldeki kadrodan oyuncu değişikliğine gidilir ki bu da son derece doğaldır… Bu durum kimi zaman takımları ileri iter, kimi zaman ise seçim tutmayınca yeni teknik patronun başı ağrıtır…
Emre Belözoğlu takıma geldiğinde, önceki demeçlerinden sıcak baktığı izlenimi verilen İrfancan Kahveci ile Mert Hakan Yandaş’ın onbirde daha sık görüleceği tahmin ediliyordu. İlk maçında Erol Bulut’un tercih kadrosuna yadırganacak bir şekilde Sinan Gümüş’ü monte eden Emre hoca, ilerleyen dakikalarda bu tercihini kenara almıştı.
Malatyaspor deplasmanında ise tahmin edilen 2 isimden İrfancan Kahveci onbirdeydi. İlk 45 dakikada da kredisini tüketti Sarı Lacivertli futbolcu…
Daha ilginci Emre Belözoğlu’nun Pelkas’ı kenarda başlatması oldu. Fenerbahçe’nin bu yılki baş yıldızı tartışmasız Altay. Diğer başarılı isimler sayıldığında Pelkas muhtemelen ilk 3’te yer alır. Yunan futbolcu için ‘Erol Bulut’un Fenerbahçe’ye en büyük kazancı Pelkas oldu’ düşüncesinde çok sayıda isim varken Emre hoca ikinci maçında bu futbolcuyu yedeğe çekiverdi. Sonrasında ise umut olarak sahaya sürdü…
İrfancan’a 45, Samatta’ya ise Denizlispor maçındaki performansından sonra (golüne karşın) bu kez 69 dakika dayanan Emre hocanın ne düşünceyle Pelkas’ı kulübeye çektiği maçın daha başlamadan önceki ilk soru işareti oldu!
Damat misali tercih edilen İrfancan sayesinde neredeyse ilk 45 dakikayı 10 kişi oynayan Fenerbahçe, öne geçmesine karşın bunu koruyamadan 1-1’lik skorla devreyi kapattı.
İkinci yarıda Fenerbahçe’nin oyuna giren isimlerini hatırlayalım: Pelkas, Ferdi, Thiam, Sosa, Mert Hakan Yandaş…
Bu isimler bu ligin önde gelen isimleri, her takımda direk onbir olarak oynayabilirler ama Fenerbahçe’de yıldızlar arasında forma şansı kovalıyorlar…
Böyle bir zenginlik içindeki Fenerbahçe, golsüz geçen ikinci 45 dakikalık bölüm sonrası sahadan 1-1’lik beraberlikle ayrıldı.
Kime karşı? Malatyaspor’a, ligde 11 maçtır kazanamadan düşmeme mücadelesi veren bir takıma…
Denizlispor maçından sonra yazdığımı tekrarlıyorum: Yeni bir hocayı eleştirmek için çok erken. Ama bu takımın transferlerinde parmağı bulunan, oyuncuları yakından bilen Emre Belözoğlu’nun kredisi yeni bir hoca için çok daha kısa olacaktır!
Emre hoca yakından tanıdığı takımıyla ilk 2 maçında ligin diplerinden ekiplerle karşılaştı. Açıkcası düzen, anlayış, taktik olarak pek de farklı bir tablo ortaya çıkmış değil. Hatta neredeyse onbir bile değişmiyor, değişenler de şimdilik 90 dakikayı tamamlamadan kenara alınıveriyor…
Önümüzdeki ilk 3 maçında Fenerbahçe’yi çok daha ciddi rakipler bekliyor. 10’da 10 hedefi bitti, yerini 8’de 8 aldı. Ama görüntü, bu hedefi de zorlar…
Bu sezon şampiyonluk tepsi içinde elden ele dolaşıyor. Eskiden şampiyonluğun son düzlüğüne girildiğinde, adaylar puan kaybetmezdi. Ama son dönemlerde şampiyonluk adayları 2 maç üst üste kazanamaz oldular.
Bu yarıştan hata yapmayan çıkar denemez, az hata yapan çıkar denebilir. Ancak adayların hataları eksik olmuyor…
Fenerbahçe böyle bir yarışta Malatyaspor’u 1-0 öndeyken yenemiyorsa bu hatadır…
Hata ise şimdilik teknik adama yazar. Sezon sonu hedefe ulaşılamazsa yönetim değerlendirilir.
Ama her seferinde farklı suçlular bulunur da asıl sorumlular gözden kaçırılırsa, o zaman istikrar, planlama gibi şartlar yerine gelmemiş olur!
3 sezonda 7. teknik adamıyla yarışta var olma çabasını sürdüren Fenerbahçe’nin eldeki formda ve kaliteli oyuncular kısa sürede bir istikrar yakalaması şart…
Ama bu sinyal Malatya’da da hissedilmedi…