1971 yılında 6 yıllık öğrencilik maceramı saymazsak son olarak 2003 yılından beri Türkiye dışında yaşıyorum ve bana göre Türkiye'nin en karanlık döneminden geçiyoruz. Ay itibariyle 15 yıldan fazla bir süredir Fransa ve Almanya'da yaşıyorum (Türkiye'ye gel-gitlerim dışında) ama kimi şeyler artık iyice komikleşmeye başladı. 1971 yılından bu yana yaşamadığım her şeyi yaşamaya başladım artık.

Biliyorsunuz, Recep 'Tamam' Erdoğan geçtiğimiz hafta önce Amerika'ya, ardından da Almanya'ya geldi. Ben de kendime göre gazeteci olarak hazırlıklarımı yapıyorum. O yüzden geçtiğimiz Pazar günü izlediğiniz USTURA Programı'nı da paket program olarak çektik Kemal Kocatürk'le. Perşembe akşamı, çekimden sonra eve geldim ve yapacaklarımı kafamda oluşturmaya çalışıyorum, Facebook'tan aşağıdaki mesaj geldi. Daha doğrusu daha erken gelmiş de ben eve geçince fark ettim.

Fazla ciddiye almadım, yanıt da vermedim, yazılarımı gönderdiğim için facebook arkadaşlarının hepsini tanımıyorum. Neyse, sabah oldu, cumartesi yazımı yetiştirip protesto mitingine katılacağım Berlin'de, bu kez Twitter'dan bir mesaj geldi.

Önce saflığıma geldi ve bunu da yanıtlamadım. Sonra oturup düşünmeye başladım, 71'den beri hiç almadığım bu 2 mesaj neden 2 gün arka arkaya geldi ve gazeteci - yazar olan beni bu işleri yapan mafya lideri mi zannediyorlar. İlk gelen mesaj Erdoğan'ın Berlin'e gelişinden 1 gün önce, ikincisi de geldiği günün sabahı. Ve ben de devrimciyim ya, hem sosyalizmi hem de Kürt sorununun basrışçıl bir şekilde çözülmesini istiyorum ya, her türlü illegal işi yapabilirim, hatta örgütlerden para bulup gönderebilirim de, o da bişey mi, gelip oradaki sorunları da çözebilirim.

Sonra ne mi olur, bu kişilere verdiğim iyimser yanıtlar Erdoğan'ın önüne konur, o da benim için "Sözde gazeteci" diye başlayıp esas yaptığım işleri sıralamaya başlar. Daha sonra ikinci mesajı atan kişinin takip ettiği kişilere ve attığı tweetlere baktım.
 

A be kardeşim, sen hem Erdoğan'ı, hem Yiğit Bulut'u, yetmedi Obama'yla Trump'ı takip ediyorsan benden ne menem bir yardım istiyorsun, yetmedi daha Bülent Arınç da var. Hadi onları da anladık, sadece survivor'le ilgili 4 tweet atıp benden ne istiyorsun.

Çok komiksiniz vesselam ama ben yada buna benzer oyunlar kurduğunuz arkadaşlarım hem o kadar aptal değiliz, hem de gerçekten yazı ve söyleşi dışında işimiz olmaz bizim, başka kapıya...