Altılı Masa, HDP, Merger ya da joint venture

Altılı Masa ile HDP birleşmeden (merger yapmadan) sadece belirli bir hedefe yönelik olmak üzere (seçimler) geçici bir joint venture teşebbüsünü gerçekleştirmek zorundalar, aksi durumda altından asla kalkamayacakları bir tarihi sorumluluk alacaklar.

Altılı Masa malum, HDP de.

Diğer iki kavram şirketler hukukuna ait kavramlar, aşağıda çok kısa tanımlarını sunuyorum.

Şirket Birleşmesi (Merger) nedir?: Şirketlerin birleşerek daha büyük bir şirket oluşturmalarıdır. ‘Merger’ genellikle gönüllü olarak gerçekleştirilen birleşme anlamında kullanılan bir terim olmasına karşılık bir şirketin başka bir şirketi devralması işlemi için de kullanılabilmektedir.

Joint venture nedir?: Bu tanıma göre, müşterek iş ortaklığı (joint venture), iki veya daha fazla sermaye katılımı bulunan teşebbüslerin belli bir sektörde hizmet vermek ve bir amacı gerçekleştirmek için oluşturdukları geçici bir teşebbüs ve ortaklıktır; kısaca açıklamak gerekir ise birden fazla şirketin bir proje üzerinde beraber çalışmak için kurdukları geçici topluluğa verilen isimdir.

Peki bu şirketler hukukuna ait iki kavramın Altılı Masa ve HDP ile ilişkisi ne?

Altılı Masa tartışmaları ve bu Altılı Masa’nın HDP ile ilişkileri gerçekten çok can sıkıcı bir hale geldi.

Çok can sıkıcı hale geldi çünkü özellikle İYİ Partinin tümü ve CHP’nin içindeki bir kesim HDP ile Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçim sürecinde kurulacak ilişkide kanımca çok vahim hatalar yapıyorlar.

Tekil anlamda şu ya da bu ankete güvenmeyebilirsiniz, haklı da olabilirsiniz ama bugüne dek yayınlanan çok sayıda anket çalışmasının ortalamasına bir bakarsanız Altılı Masa ittifakının, Millet İttifakı da diyebilirsiniz, HDP desteği olmaksızın Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turunda yüzde 50 artı 1 gibi bir çoğunluğu yakalaması imkansız gibi duruyor.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ise ilk turda sonuçlandırılması ve muhalefet adayının ilk turda Cumhurbaşkanı seçilmesi çok önemli.

Seçim ikinci tura kalırsa milletvekili seçimleri sonuçlarına bağlı olarak neler yaşanabileceği konusu çok karmaşık; bir de kolektif hafızada 2015 senesi 7 Haziran-1 Kasım arası hala çok canlı, detaylarına girmeyelim.

Bu çerçevede ilk turda seçimlerin sonuçlanması için ise HDP seçmeninin Altılı Masa’nın adayına ilk turda oy vermesi gerekiyor, Altılı Masa içinde bu basit gerçeği göremeyenler hala var mı acaba?

Bugüne dek Altılı Masa, HDP ile bir biçimde açık ilişkiye girmediği için de HDP de ilk turda kendi adayını çıkaracağını açıkladı, ne yalan söyleyeyim, biraz üzüldüm ama haklılıklarını da teslim etmek şart.

Gelelim şirketler hukukunun kavramlarına.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik Altılı Masa ile HDP’nin bir merger değil ama bir joint venture gerçekleştirmesi hayatı önemi haiz.

HERKES AKLINI BAŞINA TOPLAMALI

Başka bir ifade ile de Altılı Masa ile HDP birleşmeden (merger yapmadan) sadece belirli bir hedefe yönelik olmak üzere (seçimler) geçici bir joint venture teşebbüsünü gerçekleştirmek zorundalar, aksi durumda altından asla kalkamayacakları bir tarihi sorumluluk alacaklar, vebal altında kalacaklar

Bu aşamada Meral Akşener’in önüne gelen “challenge”* ise liderlik kapasitesini ortaya koyarak hatta biraz da zorlayarak parti tabanına ve parti yönetimine bu mecburiyeti anlatmak ve ikna etmek.

Seçime kadar bir joint venture gerçekleşmeli Altılı Masa ve HDP arasında, seçim akşamı ise bir halk deyişi ile “tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna”.

Kimsenin HDP ile bir merger (şirket birleşmesi) yapma mecburiyeti yok, böyle bir talep de kimseden gelmiyor zaten ama belirli bir hedefe yönelik joint venture (tanım gereği geçici) oluşturmak bir tarihsel, toplumsal bir mecburiyet.

Herkes aklını başına toplamalı.

*İlginçtir, “challenge” kelimesinin Türkçede karşılığı yoktur, kimse bir karşılık aramaya kalkmasın, yok çünkü; aslında “challenge” kelimesinin Türkçe karşılığının olmaması üzerine çok güzel master ya da doktora tezleri bile yapılabilir.

“Challenge” tarihsel olarak turnuva demek ama mesela “Meral Akşener’in önüne gelen turnuva” derseniz komik oluyor.

Kelime aslında köken olarak Fransızca ama Fransızcada Fransızca telaffuzu ile artık adeta hiç kullanılmıyor, kelimeye İngilizce sahip çıkmış durumda.

Bir dilde “challenge” kelimesinin karşılığı yoksa, bunun anlamı böyle bir kavramın toplumda olmadığıdır, bir toplumda “challenge” kavramı yoksa dilde, acaba o toplumda neler eksik kalır?


Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor

Önceki ve Sonraki Yazılar
Eser Karakaş Arşivi