Akbili bitmeye yüz tutmuş bir takım Başakşehir... Yıllarca destekli yüklenen akbil bir anda dibe vurunca takım dengesiz sonuçlarıyla tepe takla aşağı inmiş durumda...
Ve Fenerbahçe... Rüya isim Ali Koç Başkan olup ekonomik bir düzen yakalamaya yaklaşan Sarı Lacivertliler, Koç döneminde 50’ye yakın da transfer yaptılar. Bilmeyene buraya kadar her şey Fenerbahçe için güzel gözükmüş olabilir de, saha içi sonuç deyince Sarı Lacivertli takım taşı çatlatır...
Bu kez de kupaya veda etti sezonun en geniş kadrolu, zengin takımı...
Öyle fazla batıl inanç sahibi değilimdir ama bu kadar beceriksizlik, dengesizlik, tuhaf yönetim nasıl üst üste gelebiliyor, anlamış değilim....
Fenerbahçelilerin bir kısmı ‘Şampiyonluktan ötesi yalan’ derken bir kısmı bu kadroyla 3 kupa olsa, alınması gerektiğine inanıyor. Ama Fenerbahçeliler tek şampiyonluğa bile razı durumdalar...
‘Geniş kadro rekabet yaratır’ diyenler artık buna da inanmaz hale geldiler. Rotasyonlu kadroda kendine şans bulanlar ‘Bizim Fenerbahçe’de işimiz yok’ mesajını verdiler. Bir tanesi bile, artık isim vermek bile istemiyorum, ilk onbirde oynayabileceği sinyali veremedi...
Yıllardır izlediğim Fenerbahçe’de yandaşlarının takıma ‘Hep destek tam destek’ adı altında sürekli desteği vardır. Keza, yine yıllardır izlediğim Fenerbahçe’de hep de aynı şey olur: Büyük umutlarla alınan, başlarda süper sinyaller veren bir çok oyunca zamanla takımın kabus oyununa, ruhsuz görüntüsüne ayak uydurur ve kaybolur gider. Bu isimler bu sezon da mevcut...
Belki bunun da önüne geçmek için geniş kadro düşünüldü ama nafile...
Yönetim beceriksizliği deyin, teknik direktör yetersizliği deyin... Ne derseniz deyin ama görüntü iyi değil... Onca kayıp maçın ardından yakalanan seri... Ve kaybedilen son 2 maçla yitirilen liderlik ve giden kupa...
Lig fikstürünün de Fenerbahçe adına pek iyimser olmadığının altını çizelim. ‘Kazanırız’ demekle olmuyor, kazanmak için bir işaret, bir iyimser gidişat gerekir...
Olmuyor... Tam oldu derken Fenerbahçe bir anda tüm averajını yitirebiliyor...
Ligde kaybedilen Galatasaray maçı sonrası Fenerbahçe camia olarak iptal edilen golü için isyan bayrağı açtı...
Pozisyon mide bulandırıcı, kabul... Ancak 90 dakika Fenerbahçe’nin de oyununu aynı şekilde eleştirmek lazım değil mi? Neredeyse 90 dakika o pozisyon dışında bir şey yok... O zaman bu kadar ne kadar yakışıklı oluyor, biraz hoşgörüyle düşünmek lazım!
Hadi o maçı geride bırakalım... Başakşehir maçında büyük umutlarla alınan Mesut niye onbirde oynamaz? Lemos nasıl bir kırmızı kartı bu kadar sorumsuzca görür? Sinan ne gerekçeyle oynatılır? Hala mı Mert Hakan? Daha çok soru var böyle... Önce içsel sıkıntılar bitmeli değil mi?
Sarı Lacivertlilerin ebedi dostu Aykut Kocaman bu kez ciddi çelmeyi takan oldu. Şimdi ona da kızmak zor Fenerbahçeliler için... O zaman hedef yine hakem... ‘Takım iyiydi ama hakem yine yaktı’ diyen çıkar kesinlikle... Meselenin bu olmadığını anladığında, Fenerbahçeliler daha gerçekçi olabilirler...
Yoksa ekranlara çıkıp okuduğu metinde zorlanırken doğaçlama 2 cümle kuramayan yöneticilerin gazı çok yanlışa itiyor!
