Bilir-bilmez kişiler: Cüppeli Ahmet ve Süleyman Soylu...

Polis devletini polislerin başındaki bakan 2 tümceyle anlattı, Anayasa Mahkemesi başkanına ülkenin faşist olduğunu, iptal ettiği yasanın faşizmi önlediğini söyledi.

Kendimi bildim bileli demokrasi üzerine tartışmaları izliyorum, belli bir yaşa geldiğimden beri de kendim demokrasi savaşımı içindeyim ama tam kafa yapısı olarak belli bir noktaya geldiğime inandığımda birileri çıkıp bir konuşma yapıyor yada yazı yazıyor, elde var sıfıra sıfır deyip yeniden başlıyorum.

 

Dünya görüşü olarak biçok insanın az da olsa Türkiye'de demokrasi olduğunu söylediği dönemlerde de ben Türkiye'nin bir polis devleti olduğunu söyledim hep. Yaşamımda hiç "Artık faşizm geliyor" mantığı olmadı, bence hep faşizmle yaşadım ve hâlâ da aynısını yaşıyorum. Polis devletinin olmadığı dönemlerini de darbe ve sıkıyönetimle beraber asker devleti olarak yaşadım.

 

Bir devlet, hangi dönemde olursa olsun mutlaka birilerini öldürüyorsa, o devlet faşist bir devlettir. Bir devlet hâlâ 1071 yılında Kürdistan'ın işgalini, 1453 yılında Konstantinopolis'in işgalini kutluyor ve geleceğini 2053 ve 2071 üzerine kurmuşsa, o devlet hâlâ emperyalizmin düşlerini kuruyordur ve demokrasiden haberi yoktur.

 

Geçenlerde biliyorsunuz bir tarikatın başındaki herifin sapıklığıyla çalkalandı bütün Türkiye. Oysa bugüne kadar çok olmuştu benzer olaylar, Kur'an Kursları'ndaki sapkınlıklar, yok o imamın yada bu imamın sapkınlıkları, devletin beslediği ve cumhurbaşkanının kızının, oğlunun yönetici yada kurucu olduğu vakıflardaki tacizler artık hergün okumaya yada duymaya alıştığımız ama sonuçsuz kalan olaylardı.

 

Bu kez öyle olmadı, önce sessiz kalır gibi oldular ama ses bandı ve şikâyet ortaya çıkınca ve sapık kişi tarikatın başı olunca iş değişti, lider tutuklandı ki tarikat kurtulsun. Buraya kadar herşey Türkiye şartlarına göre normaldi ve kimse fazla yadırgamadı.

 

Ben bir mazoşist olarak yine CNNTÜRK'ün ve HaberTürk'ün başına oturdum, bakalım bu konuyu nasıl konuşacaklar diye. CNNTÜRK'te bir de baktım bilirkişi olarak Cüppeli Ahmet şarlatanını çıkarmışlar, o da o sapık lideri ilk kendisinin deşifre etmesiyle övünüyor. Kim bu Cüppeli Ahmet diye sormayın sakın, BADEMLEME'nin oğlancılık olduğunu ve İslamiyete göre bunun suç ve sapkınlık olmadığını açıklayan heriftir kendisi. Sadece o kadar mı, erkeklerin ereksiyon zorluğu çektiklerinde hangi duayı arka arkaya okumalarını sağlık veren şaklaban. O kadar da değil, cehenneme gideceklere karşın yanmaz kefen satışlarını yapan da bu. Bir de yabancı kadınlarla hoşsohbet ederken jet skilerde fotoğrafları olan kişi üstüne üstlük, gördüğünüz gibi harika bir bilirkişi, cinsellik ve sapkınlık uzmanı.

 

O yüzden hepimizden daha demokrat ve laik Nedim Şener de onun karşısına geçmiş akıl almaz zor sorular soruyordu. Program biterken Nedim Şener'e baktığımda laikliğinin ve demokratlığının arttığı her halinden belli oluyordu.

 

HaberTürk'te de başka şarlatanlar vardı ve 1-2 kişiyle tarikatların anti demokratik sayılamayacağını savunuyorlardı. Hatta bir anlamda tarikatların artmasıyla Türkiye'nin daha ahlaklı bir ülke olacağını söylüyorlardı.

 

Yazının başında da söylediğim gibi benim için ben doğduğumdan beri faşizm vardı ve neler oluyor diye gazeteleri karıştırırken Anayasa Mahkemesi'nin hükümetin insanların özgürce protesto etmesini yasaklayan yasasını anayasaya aykırı bulup, iptal ettiğini okudum. Protesto etmek için Istanbul'dan Ankara'ya mı yürüyeceksiniz, hükümet bunu yasaklayan bir yasa çıkarmıştı. Anayasa mahkemesi bunu özgürlüğe aykırı buldu ve iptal etti.

 

Tam ne olacak diye beklerken İçişleri bakanı Süleyman Soylu'dan bir açıklama geldi, Anayasa Mahkemesi başkanına bu iptalden dolayı çok kızmış olmalı ki "Bisikletinle işe git gel bakalım. Özgürüz ya." diye bir açıklama yaptı.

 

Evet, benim doğduğumdan beri anlatmaya çalıştığım polis devletini polislerin başındaki bakan 2 tümceyle anlattı, Anayasa Mahkemesi başkanına ülkenin faşist olduğunu, iptal ettiği yasanın faşizmi önlediğini söyledi. Ne diyeyim, bugüne kadar kızdığım Soylu, benim açıklamamı Erdoğan'ın bakanı olarak yaptı, ne mi dedi, Erdoğan'a faşist dedi, ne diyecek...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi