Bizdekilerin tamamını sıralasam Erdoğan'a kurban olursun Macron!..

Erdoğan yine bir uluslararası konferansta ya da toplantıda, Danimarka başbakanına "Size göndereceğim Suriyeliler öyle halktan kişiler değil, IŞİD'liler olacak" diyor.

Fransa cumhurbaşkanından ilginç bir açıklama geldi. Sürpriz bir şekilde genç yaşta cumhurbaşkanı seçilen Macron belli oluyor ki erken yorulmuş. Yorgunluğunu son açıklamasından anlıyoruz, Macron "Dünya lideri olmak havalı bir şey değil, Erdoğan'la 10 günde bir konuşmak zorundayım" demiş.

İnanır mısınız beni bir gülme tuttu, karnıma ağrılar girdi, neredeyse katılacağım, kramp üstüne kramp, eşim Hilal garip garip bakmaya başladı şaşkın gözlerle. En sonunda bana çok acımış olacak ki  "Canım, istersen biraz ara ver, sanırım çok yoruldun bu aralar, sana  bihaller oldu" dedi.

Buralarda arasıra avrupalı vekillerle görüşüyorum, bana en çok söyledikleri konu Erdoğan konusu. Avrupalı bütün başbakanlar telaş içindelermiş, sabah bürolarına gelir gelmez ilk iş olarak sekreterlerine Erdoğan'ın arayıp aramadığını soruyorlarmış. Kolay değil, sevseniz de sevmeseniz de ya konuşmak ya da randevu vermek zorundalar. Oysa Erdoğan'a verilen her randevu başlarına ayrı bir bela açıyor. Amerika'da yaşananların gürültüsü hâlâ devam ediyor, Erdoğan'ın güvenlikleri hakkında soruşturma tartışmaları ayyuka çıkmış vaziyette.

Bu korku sanırım biraz eskilere dayanıyor, eskilere dediysem öyle çok da eskilere değil, 2-3 yıl öncesinde olacak, Erdoğan yine bir uluslararası konferansta ya da toplantıda, Danimarka başbakanına "Size göndereceğim Suriyeliler öyle halktan kişiler değil, IŞİD'liler olacak" diyor. Bunu daha önce de yazmıştım, Danimarka başbakanı şaşırmış bir vaziyette "Sizin ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu" diye yanıt veriyor. Sorduğu şeye de bak sen, o ki yedi cihan pehlivanı Erdoğan Bey, bilme mi ne deduğunu, elbette bilur, bilur bimesine de nasıl ülke yönetileceğini bilmez.

Erdoğan sanıyor ki Danimarka başbakanı askerlik arkadaşı ve bu konuşma aralarında sır gibi kalacak. O yüzden avrupalıların o günden beri aldığı tedbirin haddi hesbı yok.

Ama sayın Macron, size şunu söyleyebilirim ki çok şanslısınız, bizim yaşadıklarımızı yaşasanız, daha doğrusu dinleseniz, değil 10 gün, Erdoğan'la 5 günde bir konuşsanız razı olursunuz. Erdoğan'ın lafı mı olur, biz de daha Ğ'yi bilmeyen, öğrenememiş bir başbakan var ki evlere şenlik. Hatta okullar açıldığı gün basının önünde "Ben daha bunu öğrenemedim" diye de yakındı.

Hele bir 3. muhalefet partisi lideri Devlet Bahçeli var ki, bir konuşmaya başlasa ve de hatta rakamları sıralamaya başlasa, kaçacak delik ararsınız. Son olarak içki içenlere "İçki içecekseniz Kör Niko'nun meyhanesinde için" dedi ki, hâlâ bütün Istanbul elele verdi ve bu meyhaneyi aramakta. Bütün içiciler dert yanıyor, Kör Agop'un meyhanesini biliyoruz da, bunu nasıl atladık diyenen. Meğersem Kör Niko'nun meyhanesi dedikleri Taş Plak Meyhane şarkılarının 3. bölümüymüş.

Bunlar da bişey değil sayın Macron, bizim bir Tansu Çiller'imiz vardı, ilk kadın başbakan olacak diye hepimiz bağrımıza bastık, öyle bir bastık ki, kadın iş yapamaz oldu. O da bir seçim gezisinde Istanbul'un Zeytinburnu ilçesine gidip "Merhaba sevgili Zeytinburunlu kardeşlerim" dedi de bütün Zeytinburnu halkı burun ameliyatı oldu. Ama dedim ya, biz onu ilk kadın başbakanımız diye öyle bir bağrımıza bastık ki, o da bir konuşmasında "Bacınızın pıtığı size kurban olsun" deyiverdi ve biz hâlâ ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız.

Sayın Macron, istersen sana bikaçını sıralayım da 10 günde bir görüşüyorum diye boşuna hayıflanma:

Tansu Çiller:

a. Mübarek Kurban Şeker Bayramınız kutlu olsun

b. Cenab-ı Allah'ı size emanet ediyorum

c. Mesut Yılmaz iktidarsızdır

Bülent Arınç: Lenin'i ölü görmek güzel bişey

Erdoğan: Ben çocuklarıma helal lokma yedirmedim

Turgut Özal: Biraz da küçük Turgutla oynasınlar

Devlet Bahçeli: Otazaltı esnik örsün (Otuzaltı etnik unsur)

Daha yazacak çok var ama zamanınızı almak istemedim sayın Macron, zaten bunları çevirmeniniz çevirdi, çevirdi, yoksa hemen işten atınç

Neyse sayın Macron, biraz anlatabildim mi derdimi, bizde bunlardan çok ve her dakika dinliyoruz, 10 günün lafı mı olur?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi