Melis Alphan
Bu delillerin hangi biri tutuklamaya yetmiyor?
Meral, Ali ile 2013’te üniversitedeyken tanıştı. Tavır ve davranışlarından hoşlanmadığı için onunla samimiyet kurmadı. Ama Ali, Meral’in peşini bırakmadı.
Hatta okul bitip çalışmaya başladıktan sonra Meral bir seferinde Ali’den şikâyetçi bile oldu. İş çıkışında servise binerken Ali’nin kendisini takip ettiğini fark edip polisi arayınca Ali gözaltına aldı. Araya insanlar girince Meral şikâyetinden vazgeçti.
Ama Ali’nin tacizleri, tehditleri bitmedi. Meral’i arayıp "Benim tek işim sensin, ben yapmam yaptırırım" gibi şeyler söyleyip kapatıyordu.
Daha sonra, 2015’te bir eylül günü, Meral’i tanımadığı numaralardan erkekler arayıp ondan cinsel içerikli isteklerde bulunmaya başladılar. Meral’in evine, iş yerine tanımadığı adamlardan çiçekler geliyordu.
Meral bu kişilere telefonunu nereden bulduklarını sorduğunda, "Facebook" yanıtını aldı. Facebook şifresinin kırılıp hesabının ele geçirildiğini ve buradan kendisi adına bazı yazışmalar yapıldığını anladı.
Hesabı ele geçiren kişi, Meral’e ait olan hesapta ‘Herkese kapalı’ olan, sadece Meral’in görebildiği fotoğrafları gayri ahlaki başlıklarla paylaşmış, Meral’in, ablasının, babasının telefon numaralarını, ev ve işyeri adreslerini açıktan yazmıştı. Meral başörtülü genç bir kadın. Hesabını ele geçiren kişi, onun başı açık fotoğraflarını da herkesin görebileceği şekilde ‘Herkese açık’ olarak değiştirmişti.
Meral’in fotoğraflarının üzerine "Ucuz malın alıcısı çoktur, benim gibi" yazarak ele geçirdiği hesaptan yeni kişilere arkadaşlık yollamış, onlara sanki Meral yazıyor gibi, "Telefon numaram bu, ararsın" diye mesajlar atmıştı.
Akrabalar, tanıdıklar Meral’in Facebook hesabını görüp ailesini aramaya başladı.
Meral 4 gün sonra suç duyurusunda bulundu.
KADINI ŞANTAJLA İŞİNDEN AYRILMAK ZORUNDA BIRAKTI
Meral bir yandan da, Facebook’ta başka bir hesap açtı; oradan ele geçirilen hesabına mesaj atıp şifresini kıran şahsa "Hesabımı ele geçirdin, benim özel bilgilerimi paylaşıyor, yalan yazıyorsun. Amacın ne?" diye sordu. Cevap geldi: "İşinden ayrılacaksın. Yoksa oraya binlerce kişiyi gönderirim, ellerinde çiçekle sana gelirler, rezil olursun."
Meral, dediğini yaparsa hesabını geri alabileceğini düşünerek o gün işinden istifa etti. Ama hesabını geri alamadı.
Bu arada, Meral çalınan hesabına "Şifremi unuttum" diyerek giriş yapmaya çalıştığında "X numaraya mesaj atılmıştır" ibaresi çıkıyor, bir telefon numarasının son 4 hanesi yazıyordu.
İzi sürüldüğünde ortaya çıktı ki, bu numaranın sahibi Ali’nin uzaktan akrabasıydı, IP adresi de Ali’ye aitti.
Ali’nin evinde arama yapıldı, bilgisayarına ve cep telefonuna el kondu. Ali’ye ait bilgisayarda Meral’e ait ve onun ele geçirilen Facebook hesabında rızası olmadan paylaşım yapılan 40 fotoğraf vardı. Mail hesabına Ali’nin bilgisayarından giriş yapıldığına dair delil de çıktı. Hesap hareketleri incelendiğinde ise Meral’e ait olmayan bir rehber bulundu. Rehber Ali’nin kullandığı cep telefonu ile karşılaştırıldığında 304 numaranın aynı olduğu görüldü.
Besbelliydi, hesabı Ali çalmıştı.
4 SUÇTAN YARGILANIRKEN AYNI SUÇLARI İŞLİYOR
Soruşturmaya rağmen Ali eylemlerine son vermedi. Sosyal medyada eylemlerini sürdürdü.
İddianame ancak iki yıl sonra, 2017’de hazırlandı. Savcı Ali’nin iki suçtan cezalandırılmasını istedi: Cinsel taciz; Bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girme ve orada kalma.
Oysa hakaret, tehdit ve şantaj suçları da oluşmuştu ama Meral’in beyanı üzerine hazırlanan ek iddianameye sadece iki suç daha eklendi: Özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek; Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak.
Ali dört suçtan yargılandığını öğrenince Meral’e aracılar yolladı. Meral oralı olmayınca bu kez "Vazgeçmezse daha kötüsünü yaparım" diye tehdit etmeye başladı.
Bir gün Meral işten çıkarken Ali arabasıyla yanında durdu ve "O davadan vazgeçmezsen gör bak başına daha neler gelecek!" dedi. Meral polisi arayınca arabasıyla basıp gitti. Arabayla uzaklaşırken Meral arkadan arabanın fotoğrafını çekti. Suç duyurusunda bulundu ama takipsizlik verildi.
Tehditleri Meral’i davadan vazgeçirmeyince Ali bu kez Meral adına Instagram’da hesaplar açmaya, soruşturmaya konu fotoğrafları burada da paylaşmaya, altına "Eskortum. Ciddi olan beyler arasın" gibi şeyler yazmaya başladı.
En son yine Meral adına bir hesap açıp Meral’i tanıyanları takibe alınca ve yine tanıdıklar Meral’in babasını arayınca adam rahatsızlandı ve kalp krizi geçirip öldü.
YARGI ISRARLI TAKİBİ CİDDİYE ALMIYOR
Israrlı takip sadece kadınların değil, ailelerin ve etrafındakilerin de hayatını karartıyor ama niyeyse bu ülkede yargı bu suçu ciddiyetle ele almıyor.
Cumhurbaşkanı’na hakaret edenler bir çırpıda tutuklanırken, genç bir kadının hayatını karartan adam yıllardır elini kolunu sallayarak dolaşıyor, taciz ediyor, tehdit ediyor, iftira atıyor, bir kadını, bir aileyi insan içine çıkamaz hale getiriyor ve işi birinin ölümüne sebebiyet vermeye kadar götürüyor. Kimsenin de tutuklamak aklına gelmiyor.
Defalarca tutuklama talep edilmesine rağmen bu adam serbest, adli kontrol bile yok.
Meral başta derdini anlatmaya çalışırken savcı ‘bu tür olaylarla çok karşılaştıklarını’ söyleyerek genç kadının yaşadıklarının ‘sıradan ve önemsiz’ olduğunu ima etmişti.
Oysa savcılar unutmamalı ki, eğer ‘bu tür olaylar’ diye geçiştirdikleri ‘ısrarlı takibe’ gereken önemi atfetmeyip etkin soruşturma yürütmezlerse, sıklıkla ölümle sonuçlanan bu tür olaylarla daha da çok karşılaşacaklar.