Ekrem İmamoğlu’nun düzenlediği düşünülen ve basına servis edilen bir CHP zoom videosu ortalığı fena karıştırdı.

Bu toplantının ortaya çıkması sonrası Faik Öztrak bir demeç verdi ve bu toplantıyı etik dışı bulduğunu açıkladı, doğrusu ağır bir söz çünkü “etik dışı’ demek ahlak dışı demenin kibarcası, entelektüel versiyonu.

Faik Öztrak çok tecrübeli bir siyasetçi, bu ifadeyi kullandı ise iplerin artık koptuğunun işaretidir diye düşünüyorum; hoş, dün gece Haber Türk ekranlarında Kılıçdaroğlu da Mehmet Akif Ersoy ile konuşurken aynı ifadeyi kullandı.

Türkiye siyaseti için olağan gibi duran bu gerilim beni CHP üzerine bir kez daha düşünmeye sevk etti ve aklıma eski Roma tanrılarından Janus geldi.

Janus başlangıçların, sonların, tercihlerin tanrısı, iki farklı yöne bakan iki suratı vardır.

Bir Janus tasviri düşünün, iki suratlı, suratlardan biri İmamoğlu’nun suratı, ikincisi ise Faik Öztrak’ınki, bu tasvirin, İmamoğlu ve Öztrak örnekleri, CHP’nin içinde olduğu siyasi açmazı, yüzde 25 barajını aşamamayı kanımca iyi anlatır.

İmamoğlu’ndan başlayalım.

Başarılı bir siyasetçi olduğuna kuşku yok, İstanbul seçimlerini YSK iptal ettiği gece o ceketi çıkarıp kollarını sıvama, “gençliğimiz var” söylemi CHP’nin tekrarlanan seçimde eski Başbakana sekiz yüz bin fark atmasını sağladı.

Karadenizli olması, muhafazakar kalabalık seçmen kitlesine de yakın pozisyonlar alabilmesi bir CHP’li olarak çok önemli.

Ancak, CHP önemli bir parti, çok önemli bir ülke Türkiye’yi yönetmeye aday bir parti ve siz de bu partiyi, bu ülkeyi yönetmeye adaysanız bunun için biraz popülizm de kokan pozisyonlar yeterli olmayabilir.

İmamoğlu’nu en azından 2019’dan beri Türkiye çok yakından tanıyor, eşini, çocuklarını da çok dengeli bir biçimde tanıyoruz, iyi Kuran okuduğunu da biliyoruz galiba ama bu lider, yönetici adayının bilmediğimiz ve kanımca bir siyasetçi için en azından iyi Kuran okumak kadar önemli bu konular.

İmamoğlu bir lider adayı, teknokrat özellikleri taşıması şart değil ama yine de ülkenin temel konuları konusunda çok net görüşlere sahip olması şart.

Örneğin, İmamoğlu Kürt meselesi konusunda, mesela Anayasanın 66. Maddesi hakkında ne düşünüyor, Türkiye’nin elini kolunu bağlayan Kıbrıs problemi hakkında bir çözüm önerisi var mı, Türkiye’nin AB tam üyelik sürecinin önündeki engeller için neler öngörüyor, optimal ölçeğin çok altındaki tarım işletmelerinde toplulaşma meselesi gündeminde mi, Diyanet İşleri Başkanlığının finansman biçimini doğru buluyor mu, en azından ben bu cevapları bilmiyorum.

Meydanlarda sıcak rüzgarlar estirmek önemli ama bu konular da en azından meydanlar kadar önemli.

Gelelim Faik Öztrak’a.

Faik Öztrak, kendisini 60’lı yılların ikinci yarısından beri ortaokul, lise arkadaşı olarak da tanırım, İmamoğlu ile mukayese edilemeyecek kadar çok iyi bir öğretimi var, çocukluğundan bu yana siyaset içinde büyümüş, çok başarılı bir DPT ve Hazine Müsteşarlığı geçmişi var, çok iyi düzeyde Fransızca ve İngilizce biliyor, birinci sınıf diyebileceğimiz bir teknokratik profil Faik.

Ama uzun bir siyasi yaşama rağmen meydanlarda, kürsülerde etkili değil Öztrak. Faik Öztrak ve Ekrem İmamoğlu arasında iki çok önemli konuda Ortadoğu referanslı siyasete yatkınlık ve formasyon 180 derecelik farkları görebiliyor musunuz?

Gelelim en son olarak iki suratlı Roma Tanrısı Janus'a.

Türkiye’ye galiba Faik kadar teknik, siyasi konulara hakim ama aynı zamanda da Ortadoğu referanslı siyaset yapma üslubuna yatkın yani iki suratı kendinde birleştiren bir siyasetçi lazım.

CHP’de böyle bir profil var mı?

Ben şimdilik göremiyorum.

Göremiyorum ama böyle bir profile Türkiye olarak çok ihtiyacımız var sanki.

Janus’ün iki suratından biri aksarsa işler çatallaşıyor.

Erdoğan kadar iyi meydan, kürsü siyasetçisi var mı dünyada?

Ama bu Ortadoğu siyasetçisinin faiz-enflasyon ilişkisi cehaleti, takıntısı bir ülkeyi de batırabiliyor.

Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.