Eser Karakaş
CHP en büyük hatayı nerede yaptı?
Seçimlerdeki yenilgiye rağmen ben Kılıçdaroğlu’nu iki tur arası hariç bu yarışta başarılı bulanlardanım, çok çalışıldı, çok doğru şeyler söylendi, büyük bir emek harcandı, riskli ama çok önemli şeyler denendi.
Bu arada mutlaka hatalar da yapıldı ama bu süreçlerin sıfır hata ile götürülmesini beklemek de çok gerçekçi olmaz ama hatalardan biri çok vahim idi ve kanımca bu hata seçimlerin kaybedilmesinde çok büyük rol oynadı.
“Tekerler kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur” diye bir halk deyişi vardır ama ben bu konuda kendimi bu deyişin kapsamına almıyorum çünkü ben, kamu maliyesi öğretim üyesi mesleğimin de bir gereği olarak, uyarımı 22 Şubat 2022 tarihinde yani seçimlerden tam on beş ay önce Artı Gerçek’te “CHP KKM’yi neden AYM’ye götürmüyor?” başlıklı yazımda yapmışım, insanlara, şahsen tanıdığım üst düzey çok sayıda CHP’liye telefon açıp konunun önemine dikkat çektim ama hiç tatminkar cevaplar alamadım, adeta bir sessizlik hakim oldu bu konuya.
22 Şubat 2022 yazımın başlığında üç tane kısaltma var, CHP malum, KKM kur korumalı mevduat, AYM de malum, Anayasa Mahkemesi demek.
KKM şapkadan tavşan çıkarır gibi bir yerlerde uyduruldu, kotarıldı ama nihai olarak 19 Ocak 2022 tarihli Resmî Gazetede bir torba yasanın 12. Maddesinde yayınlandı, böylece yasal (!) bir temeli oldu.
KKM’ye yasal temel uydurulduğuna göre CHP bu maddeyi bal gibi AYM’ye taşıyabilirdi, taşımalıydı ama nedense (???) bunu yapmadı.
CHP’liler bu konuda galiba şöyle düşündüler: “Bu maddeyi (12. Madde) AYM’ye götürür ve AYM KKM uygulamasını iptal ederse kurlar bir anda çıldırır, enflasyon başını alır gider ve AKP de bu işten CHP’yi sorumlu gösterir, seçimlere bir sene kala bunu göze alamayız”.
Bir dizi nedenden çok yanlış bir değerlendirme.
KKM uygulaması Anayasanın 73. Maddesine açık aykırı bir uygulama ve CHP gibi bir anamuhalefet partisinin siyasi bir beklenti uğruna bir anayasa ihlaline asla göz yummaması gerekiyordu ama nedense bu vahim hata yapıldı.
22 Şubat 2022 tarihli yazımda aynen şöyle yazmışım:
“Bu düzenleme Anayasanın 73. Maddesine açıktan aykırı. Anayasanın 73. Maddesinde vergilerin kamu giderlerini karşılamak üzere ödendiği yazar; burada da kamu giderini kamu hizmeti olarak anlamak mecburiyeti var. Mevduat sahiplerine ödenecek faizlerin kamu hizmeti olamayacağı açık iken, şapkadan tavşan olarak çıkarılan kur korumalı TL mevduatı sisteminin Anayasaya (73. Madde) aykırı olduğu açıktır.”
Bir siyasi parti siyaseti hukukun önüne çekmeye başladığı anda zaten kanımca eğik zeminde aşağı doğru kaymaya başlıyor demektir, asla yapılmaması gereken bir hata.
Aslında, siyasi tercih de yanlıştı.
AYM KKM’yi Anayasanın 73. Maddesine aykırı bulduğunda evet kurlar patlardı, enflasyon çok rahat üç haneli hale gelirdi ama bu işin sorumlusu Türkiye’yi buralara getiren AKP idi, kimsenin aklına CHP’nin bu konuyu AYM’ye götürmesi gelmezdi, hadi AKP bu konuyu sömürmeye başladı diyelim, CHP yetkilileri bu durumu seçmenlere açıklamak zorundaydılar, konuyu siyah-beyaz hale getirebilirlerdi ama nedense yapmadılar.
Seçim ortamına girildiğinde piyasalar yangın yeri haline gelirdi ve Millet ittifakının, Kılıçdaroğlu’nun işi çok daha kolay olurdu.
Ha, birileri de şöyle düşünebilir, CHP piyasaların yangın yerine dönüşmesine sorumlu davranarak izin vermedi de denebilir ama piyasaların yangın yerine dönmesi AKP’nin yaptığı yanlışlar nedeniyle mukadderdir ve er ya da geç gündeme gelecektir, bugün avro 29 TL’ye, dolar 26 liraya yaklaşmaktadır.
CHP KKM’yi AYM’ye taşımayarak piyasaların yangın yerine dönmesini 2022 ilkbaharından seçim sonrasına ertelemiş, taşımıştır.
Bu sonucun, bırakın hukuku bir yana, siyaseten de ne kadar anlamlı olduğu çok tartışmalıdır.
Ama en önemlisi, CHP’nin anayasa ihlallerine, siyasi maliyeti ne olursa olsun izin vermeme mecburiyetidir.
Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.