Eser Karakaş
CHP-Halk TV anlaşmasının mantığı sakat
Seçimler sonrası CHP ile Halk TV arasında eski tabirle bürûdet (soğukluk) yaşanıyor ve bu ortamda da 2023 başlarında CHP ile Halk TV arasında bir anlaşma yapıldığını öğreniyoruz.
Bu anlaşmanın içeriği şöyle: Halk TV CHP grup toplantılarının ve parti sözcülerinin, ağırlıklı olarak Faik Öztrak ve Özgür Özel, TBMM’den gerçekleştirdiği basın bilgilendirme toplantılarının eksiksiz canlı olarak yayınlayacak, bunun karşılığında da CHP bu yayınlar için Halk TV’ye bir para ödeyecek ve yayınlar için de lojistik destek sağlayacak.
Bu haberi ilk duyduğunuzda ilginç gelmeyebilir, sıradan ticari ve karşılıkla yarara dayanan bir anlaşma olduğunu düşünebilirsiniz ama serde iktisatçılık varsa ve bazı iktisat cahillerinin küçümsediği arz-talep denge mantığını kavramışsanız bu karşılıklı yarara dayalı olduğu söylenen anlaşmanın ekonomik mantığının çok da sağlam olmadığını görebilirsiniz.
Anlaşmanın yapıldığı 2023 başının siyasi ortamını bir hatırlayın, daha çok yeni, CHP’nin, Kılıçdaroğlu’nun kazanma ihtimalleri çok yüksek gibi duruyor, Halk TV fiili ve potansiyel izleyicileri de CHP programlarına, grup toplantılarına kilitlenmiş durumdalar.
Aynı zamanda, CHP’nin de Halk TV ve yakın kanallara büyük ihtiyacı var çünkü medya büyük ölçüde Saray ve AKP’nin kontrolüne girmiş durumda.
BU ANLAŞMA CHP AÇISINDAN MANTIKLI DEĞİL
Başka bir ifadeyle de CHP ve Halk TV arasında bir işbirliğinin ticari ve siyasi anlamda kazan-kazan durumu mevcut.
CHP’nin bir yayın arzı var ve bu yayınların maksimum izleyiciye ulaşmasında büyük çıkarı var.
Ancak, Halk TV’nin fiili ve potansiyel izleyicilerinin de CHP yayınlarına olan talebi çok güçlü,
CHP hangi koşullarda arz ederse etsin bu yayının alıcısı var, alıcıların başında da Halk TV izleyicileri.
Bir halk tabiriyle CHP-Halk TV yayın ilişkisi “alan razı, satan razı” bir ilişki.
Peki, “alan razı-satan razı” piyasa ortamında CHP ile Halk TV arasında bir ticari anlaşmanın mantığı olabilir mi?
Bir iktisatçı için olamaz.
CHP Halk TV’ye grup toplantılarının eksiksiz yayınlanması karşısında bir ödeme yapmasa yani ortada bir anlaşma olmazsa piyasa ilişkileri değişecek, Halk TV bu yayınların tamamını değil de bir kısmını mı yayınlayacaktır?
Tabii ki hayır.
O zaman bu anlaşmanın mantığı nedir?
Yazının başında da belirttiğim gibi bu anlaşmanın iktisadi bir mantığı yoktur.
CHP böyle bir anlaşmayı mesela CNN Türk ile yapsa çok daha mantıklı olurdu çünkü bu anlaşma olmasa idi CNN Türk muhtemelen tüm CHP grup toplantılarını eksiksiz yayınlamayabilirdi, anlaşma sonrası yayınladığı zaman da CHP üzerinden bir gelir elde edecektir; CHP de ödediği bu para karşılığında muntazaman ulaşamayabileceği bir seçmen kitlesine ulaşmış olurdu.
Yani CHP-CNN arasında yine kazan-kazan durumu olurdu ama bu kez ticari bir anlaşma sonucunda geliniyor bu kazan-kazan dengesine.
Oysa, CHP-Halk TV anlaşmasında ticari anlaşmaya ihtiyaç duyulan bir kazan-kazan dengesi yok.
CHP Halk TV anlaşmasında ise CHP Halk TV’ye, Halk TV izleyicinin zaten mutlaka izleyeceği bir program için para ödemektedir.
Bunun mantığı ne olabilir?
Gerçekten bilmiyorum, daha ötesine de girmek istemiyorum.
Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.