Candan Yıldız
CHP listeleri
Popülist sağın cenderesinde "iyiler" - "kötüler" ya da "vatanseverler" -"hainler" olarak karpuz gibi yarılan toplumun çıkış umudu olarak siyasileştirilen 24 Haziran seçimlerinin birden liste savaşına dönmesi, yeni bir toplumsal sözleşme beklentisinin Ankara semalarındaki karşılığını göstermesi açısından acıklı...
OHAL, "özel" yasalar ve siyasal kriz altında seçime gidildiği hemen unutulmuş olacak ki, seçimler sonrası Türkiye’nin yapısal krizlerinin çözümde cesaret gösterebilecek isimlerin yer almadığını görüyoruz CHP listelerinde. CHP’ye odaklanmanın zorunluluğu var, AK Parti’den sonra seçmen bazlı büyük gövdeyi, devlet geleneğini temsil ettiği için.
Baskın seçim gerekçesiyle listelerin parti merkezleri tarafından belirlenmesi bir sınavdı. Zira bir önceki seçimlerdeki ön seçim sonuçlarının dikkate alınıp alınmayacağının da göstergesi olacaktı. Nitekim de öyle oldu. Bir önceki seçimde Manisa’dan ön seçimle listeye giren Tur Yıldız Biçer’in aday gösterilmemesi parti içindeki yönetimsel anlayışın turnusol kağıdı oldu.
Tur Yıldız Biçer örneğine biraz yakından bakalım. Zamanın darlığına rağmen, taban taleplerinin yansıması ön seçim oyları bir ölçü olmalıydı. Varsayalım ki, aradan zaman geçti hala tabanda karşılığı olup olmadığının yeniden ölçülmesine ihtiyaç vardı. Ve bu zaman darlığı nedeni ile yapılamadı. Ancak öğrendiğim kadarı ile sadece Manisa il teşkilatı değil, ildeki birçok sivil toplum örgütü, kadın örgütü genel merkezden Biçer’in yeniden aday gösterilmesini talep etti. Hatta açıktan mektup yazdı listeler açıklandıktan sonra. Mektupta şöyle denildi :
"Manisa’da gayri resmi olarak bize ulaşan milletvekili sıralaması örgütümüzde ve tabanımızda büyük rahatsızlık yaratmıştır. İl örgütümüzün düşünceleri hiçbir şekilde ciddiye alınmamıştır. Sadece bir kişi tarafından yapılmış bir liste algısı oluşmuştur. Coğrafi denge gözetilmiş olsa da parti içi dengeler, liyakat ve parti için yapılan fedakârlıklar ve emek hiçbir şekilde gözetilmemiştir."
Tur Yıldız Biçer tazminat hakları gasp edilen maden işçilerini, yoksul aile çocukları askerlerin kışlalarda yemekten zehirlenmesini takip eden, firmaları teşhir eden, peşini bırakmayan bir isimdi. Siyasette taban-vekil ilişkisinin sorumluluğunu canlı tutan bir isimdi.
Grup Başkanvekili Özgür Özel’in adı geçti Manisa’daki oluşturulan listede. Kulislerden öğrendiğim kadarı ile Tur Yıldız Biçer’in önünü kesen de Özgür Özel… İddiaya göre Tur Yıldız Biçer, Özgür Özel’in baskın çıkma yöntemine karşı çıkan bir isimdi.
Bütün bunları neden yazıyorum. Çünkü siyasetin çöküşüne neden olan şey; taban-parti arasında kurulamayan organik bağ. CHP’deki "liste savaşı" bu hakim siyaseti bir kez daha teyit etmiş oldu. Zengin erkek adayların bolluğu, müteahhit erkek adayların çokluğu, siyasetin rant savaşından öte gidemediğinin itirafı.
Cumhurbaşkanı adayının "amacımız bozuk düzeni düzeltmek" diyen CHP’de, zengin erkeklerin adaylıklarda öne çıkması, devran yürüsün anlayışından öte mesaj taşımıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağırlığını koyabildiği liste, parasızların, öğrencilerin, kadınların, toplumsal temsiliyeti güçlü olanların bir kez daha yer bulamadığının resmi. Aslında son CHP kongresinde çıkan tablonun gölgesi… İddiası "mevcudun korunması" ile sınırlı…
Listelerde CHP’nin Adalet Yürüyüşü sonrası siyasal sözlerine uyumlu olan nadir şeylerden biri, barış imzacısı anayasa profesörü İbrahim Kaboğlu’nun basına sızan ilk listede daha gerilerde bir yerden alınıp, İstanbul 1. Bölge 1’nici sıradan aday gösterilmesi oldu. Ne de olsa Kemal Kılıçdaroğlu haksızlıklara karşı çıkacaklarının çıtasını söylemde yüksek tutmuştu.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu çizgisinin İstanbul’da elini güçlendirecek isimlerden Ali Şeker’in bir restle yeniden listeye alınması ise parti içi dengelerdeki kavgayı bir kez daha hatırlattı.
Ez cümle… CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, devlet -sermaye geleneklerine uygun bir liste yapmış.Bence barajı aşar.:))