İnci Hekimoğlu
CHP o raporu açıklamayacak
CHP’nin 95. Kuruluş yıldönümü nedeniyle açıklama yapan Kemal Kılıçdaroğlu, dördüncü bir devrime hazırlandıklarını söylemiş.
"Şimdi hep birlikte kaybolan demokrasiyi yeniden inşa etmek zorundayız" da demiş.
İktidarın darbe yaptığını söyledikten sonra 13 maddelik bir yol haritası da açıklamış.
Heyecanlanmayın.
Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı yol haritası "eğer iktidar olurlarsa" yapacakları bağlamında. Muhalefet olmak için yapacaklarına ilişkin hiç ipucu vermemiş.
Bu arada ‘yol haritasını’ dağıtacaklarını da söyledi.
Peki seçim hilelerini madde madde tespit eden seçim raporunu da dağıtacak ve Telekom meselesi ile ilgili hazırlığını yaptıkları suç duyurusunun benzerini rapor için de yapacaklar mı?
Doğal olarak akla gelen bu soruları, konunun doğrudan muhatabı olan CHP Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek’e yönelttim.
Aldığım yanıtlar ilginç, bir o kadar da ‘sır’ doluydu.
Seçim raporuyla ilgili herhangi bir hukuksal adım atıp atmayacakları sorusuna,
"Mükerrer seçmen o sayıda var mı yok mu, il il inceliyoruz. İncelemeden herhangi bir adım atamayız. Hukuki dayanağınız olmalı. 7’de 6, 7’de 5’e dayanarak verilen rakamları YSK temsilcimiz, iletişimden sorumlu arkadaşlarımız inceliyor. Durum bu yani" yanıtını aldım.
Muharrem Erkek’in bahsettiği "7’de 6, 7’de 5" rakamlarını açıklayayım.
Anlaşılan söz konusu raporda, seçmenlerin bütün kişisel bilgileri incelenmiş ve olması gereken 7 verinin –ad, soyad, doğum yeri, doğum yılı gibi- kaçının tuttuğu bile listelenmiş.
O derece ayrıntılı bir rapor var ama sır gibi saklanıyor seçmenlerden.
Yine Erkek’ten öğrendiğimize göre, bu 7 veriden 7’si de tutanların sayısı 84 imiş ve YSK bunu kabul etmiş.
CHP için yeterli olmayan bilgiler CHP’nin Parti Meclisi üyesi Haluk Pekşen içinse, derhal savcılığa başvurmayı gerektirecek kadar yeterli.
Raporun yeterince ayrıntılı ve YSK ile değil İçişleri Bakanlığı Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü ile ilgili olduğuna ilişkin Pekşen’in açıklamalarını hatırlattığım Erkek, "Ama bu 7’de 6 olasılığa göre diyor, kesin demiyor. Onu çok iyi anlamak lazım. O sayıda mükerrer seçmen olması bence çok mümkün gözükmüyor. Ama biz kontrol ediyoruz" dedi.
Oysa seçimlerdeki hilelerin mükerrer oydan ibaret olmadığını Erkek de, seçmen de gayet iyi biliyor.
Haluk Pekşen’in İçişleri Bakanlığı ana server’inde yapılacak bir bilirkişi incelemesinin bütün seçim usulsüzlüklerini ve kimler tarafından yapıldığını açığa çıkaracağına ilişkin önerisine ise Erkek, şu yanıtı verdi:
"Bir iddianın dayanağı olması lazım."
Bende soru çok tabii.
Devam ettim: Bu rapor size göre dayanak değil mi?
Değilmiş.
"İncelenmesi lazım. Kesin delil olmadan, dayanak olmadan ben böyle soyut iddialara göre, duyumlara göre çıkamam yani. Ben hukukçuyum."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, seçim raporunu "soyut, iddiadan öteye gitmeyen, duyumlardan ibaret" buluyor, özetle.
Tabii ki raporu kamuoyuna açıklayıp açıklamayacaklarını da sordum.
Önce "Bilmiyorum, o benim yetkimde değil. O rapor bir seçim değerlendirmesidir yani. O partinin yetkili kurullarının kararıdır" diyen Erkek, hemen ardından "Kamuoyuna açıklanacağını sanmıyorum" dedi.
"Neden" sorusuna ise CHP’nin Genel Başkan Yardımcılığını yapan yetkili bir isimden duyabileceğim en son sözü duydum, diyebilirim.
"Bilmiyorum PM’de bir konuşalım."
Sorularım bitmemişti ama Erkek konuşmayı sonlandırmakta aceleciydi. Israr etmenin bir anlamı da yoktu, anlaşıldığı gibi.
İktidarın seçim hilelerinin neden CHP’nin ‘sır’rı haline geldiği sorusuna yanıt alamayacağım kesin olduğundan hiç sormadım.
Genel Başkanının dördüncü devrime hazırlandıklarını söylediği bir parti kendi seçmeninden, kalan en son vatandaşlık hakkı olan oy verme hakkının nasıl çalındığını açıklamaktan kaçıyor ama öyle ‘sert’ konuşuyor ki iktidarın ödü patlıyor.
Benim anladığım Kılıçdaroğlu, hem de "şimdi", "demokrasiyi inşa ederken" anlaşılan muhalefet etmeye de, seçmenlere de gerek duymayacağı bir yol bulmuş.
24 Haziran skandalı seçmenin aklında ve yüreğinde taptaze dururken, "çok sert" konuşturacak bir rapor gizlenirken, gereği yapılmazken bir mucize gerçekleşecek yani…
Ne diyelim, güvendiği bir şey var demek ki…
Onca ‘kurt’ politikacının bulunduğu CHP’den daha iyi bilecek değiliz ya!