Reform açıklamalarının ardından AB'den "söz yetmez icraat görelim" beklentileri bu hafta AKP tarafından iki bayram şekeri ile taçlandırıldı.

Birincisi:

AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan: "Farklı din ve inançta olan vatandaşlarımızın bayramlarının olduğu günlerde resmi tatil getiriyoruz." dedi.

İkincisi:

Weremember.gov.tr

Yıllardır söyleriz. Nihayetinde AKP de görmüş herhalde bayramlarımızda sadece mesajlar yayınlamakla kalmayacaklar artık resmi tatil de olacak.

Güzel gelişme teşekkür ederiz.

40 küsür bin Ermeni, 2 küsür bin Rum ve Musevi, Süryani dostlar memnun.

Umalım ki bunlar sadece sözde kalmaz. AB ya da ABD'ye gösteriş maksatlı değildir. Bir gecede geçirdiğiniz torba yasa tasarıları gibi, bunu da hemen konjonktür değişmeden Meclis'ten geçirmenizi öneririm. Tabii bu bayramları tanımak için Meclis yetkisine gereğiniz varsa...

Öte yandan Holokost Kurbanlarını da andık geçen hafta...

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 27 Ocak Uluslararası Holokost'u Anma Günü'nde, dünyada yaşanan bütün soykırımların kurbanlarını anarak weremember.gov.tr internet sitesini hayata geçirdi.

Kendi topraklarında yaşanMAmış bütün soykırımları demek istedi herhalde.

Neyse.

Zaten sitenin İngilizce olması kime gösterge olduğunu söylüyor herhalde. Asıl okullarda okutmak gerek bunları ki gelecek nesillerde sorgulama gücü olsun dimi ama.

Neyse.

Site Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Holokost'u Anma Günü olarak kabul edilen 27 Ocak'ta açıldı.

Cumhurbaşkanı da Holokost'u andı bi video mesajla.

Almanya'nın yaptığı soykırımı anarken iktidarın Uygur Türklerine yapılanları aylar öncesinde işine gelince gündeme taşıyıp şimdi sessiz kalması ilginçtir.

Demek ki bazen soykırımlar Türklere yapılınca bile görmezden ya da tanınmazdan gelip 'sözde' olabiliyor.

Şimdi, Çin buna 'sözde soykırım' dese ne olacak. Ki Çin Dışişleri yetkilileri her gün yabancı kanallarda söylüyor bunu. Bloomberg'de ve BBC canlı verdi açıklamaları.

Gerçekten hatırlıyor musunuz?

Weremember.gov.tr adresi de çok yakışıklı. (Hatırlıyoruz)

Gov.tr eki alarak tüm soykırımları hatırlamak, ya da tapulamak da iyi hareket.

Bir yandan da aklıma yaramaz yaramaz sorular getiriyor.

Harbiden hatırlıyor musunuz?

Şu anki Türkiye Cumhuriyeti iktidarı acaba 1942 yılında olanları da hatılıyor mu?

Halen Holokost sürerken memleketinde Ermeni, Rum ve Yahudiler'den topladığı haksız Varlık Vergisi'ni geri vermeyi düşmez mi?

Sonuçta soykırım kurbanı olmasalar da türkiye Yahudileri, %232 vergi veren  Ermenilerin ardından %179 ile en yüksek vergiyi verenlerden. Hazır el değmişken %156 vergi alınan Rumlar ve  %4,94 vergi alınan Müslümanların da mağduriyeti giderilebilir...

Bayram şekersiz kutlanmaz biliyorsunuz. Sadece bayramları resmi tatil ilan etmekle yüz aka çıkmaz.

Vergiyi veremeyenlerin gittikleri Aşkale ve çalışma kamplarının Holkost kamplarını anımsattığını da hatırlıyor musunuz acaba?

Varlık Vergisi'nde Aşkale Kampı'nın mimarları Naziler'den ders almıştı. Unutmuş iseniz Recep Maraşlı'nın çalışmalarına tekrar bakmanızı öneririm.

Bu arada eminim vergiyi geri verecek kimse kamamıştır. Çoğu o kamplarda hayatını kaybetti. Ama en azından kültürel varlıklarını korumaya harcayabilirsiniz o vergileri.

Kiliseleri yık ama resmi tatil ver

Cumhurbaşkanı Holokost anma mesajında, cami, sinagog ve kilise gibi ibadethanelere yönelik şiddet eylemlerinde çok ciddi artış yaşandığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, etnik kimliği, dini, dili, dış görünüşü farklı olan toplum kesimlerine yönelik nefret suçlarının günden güne tırmandığına dikkati çekiyor.

Ancak Türkiye'deki kiliselerin koruma kararları olmasına karşın nasıl belediyelerin ve yurttaşların ortak girişimleriyle yıkıldığına, yakıldığına ve talan edildiğine hiç değinmiyor. Haberi de yok belki.

Türkiye'de bayram kutlayamayacak kadar az farklı din kaldığının farkında mısınız?

Kiliselere aldırdığınız gibi insanları da mı koruma kararı mı aldıracaksınız?

Hoş, bakanlık koruma kararı alsa da belediyeler ve halk uygulamamakta kararlı. Kılıf hep hazır.

Bu mal mülk meselesi, satılık kiliseler, üzerine yazmak soykırım yazmak gibi. Her yazıdan sonra özne tehdit ediyor...

"Sana ne mal benim satarım da yıkarım da"cılar var bir de "Hukuki süreç başlatırım"cılar...

Neyse gelelim sadede;

Asıl ne anladım ben bu reformlardan biliyor musunuz?

- Demirtaş, Kavala, Yüksekdağ ve siyasi tutuklulara özgürlük yok! AİHM kararlarına uymayacağız! Alın size bayram şekeri niyetine resmi tatil verelim.

Şimdi AB'ye bakalım.

El öpenleriniz çok olacak mı?