Geçen hafta "Bana Gılmanları anlatır mısın Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş?..." diye bir yazı yazmış ve 3 ayetten örnekler vermiştim. Dincilerin sık sık söylediği "Meal yanlış yapılmıştır" tartışması olmasın diye de bikaç değişik meal vermiştim. Yazının altına bir okurum bana "Ahmet Bey, diyanete hiçbir konuda güvenmezken Kur'an meali konusunda neden bu kadar güveniyorsunuz." diye sordu. Ben de kendisine "Benim favorim Elmalı ve İzmirli ama Diyanetin çalışması da titiz" diye yanıt verdim.
Bu yazışmadan haberi olmayan bi arkadaşım, yoldaşım bana önceki gün aşağıdaki örnekleri gönderdi:
Nisa Sûresi 24 (Eski meal)
Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı. Maliki bulunduğunuz cariyeler müstesna, bunlar, Allah'ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir. Bunlardan başkasını, zinadan kaçınıp, iffetli olarak, mallarınızla istemeniz size helal kılındı. Onlardan faydalandığınıza mukabil, kararlaştırılmış olan mehirlerini verin; kararlaştırılandan başka, karşılıklı hoşnud olduğunuz hususda size bir sorumluluk yoktur. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.
Nisa Sûresi 24 (Yeni meal)
(Savaş esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı. (Bunlar) üzerinize Allah’ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla (mehirlerini verip) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan (nikâhlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. Mehir belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda size günah yoktur. Şüphesiz ki Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Aşağıdaki linkler Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan alınmıştır ve daha detaylı bakabilirsiniz.
https://www.kuranvemeali.com/nisa-suresi/24-ayeti-meali?fbclid=IwAR2oUSv4GKMVzrf0DUKy5gk9pNPHrcRDnqPkzH9Pupa1UtcGMBu8QitE_vw
https://kuran-ikerim.org/meal/diyanet/nisa-suresi
Yeni meal Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2011 yılı baskısına ait ve bu baskıda ‘Cariye’ sözcüğü çıkartılmış. Nedenini bilmiyorum ama aklıma kötü şeyler ve burnuma kötü kokular geliyor.
Öncelikle şunu söylemem gerekiyor, böyle bir değişiklik İmam Hatip Lisesi mezunu ve dinci cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sorulmadan yapılamaz. Eğer sorulmadan yapılıyorsa, bu daha beter bir felaket, bu demektir ki Diyanet istediği Ayetleri tek başına değiştirebiliyor. Ve sorulmadan yapıldıysa, Erdoğan’ın Diyanet İşleri Kur’an-ı Kerim’i okumadığı açık, çünkü okusa dini çok iyi bildiğini söyleyen Erdoğan bunu fark eder ve nedenini, hatta nedenini de değil, hesabını sorar. Basit bişey değil ve yanlış çeviri de değil, eksik çeviri. Yani hep söylendiği gibi yazılış yada sözcüğü anlamama yok işin içinde, "Cariye" sözcüğünü baştan görmeme var.
Yukarıda neden burnuma pis kokular geliyor diye yazdım, çünkü yayın ve değişim tarihini 2011 olarak aldığımızda Türkiye’nin Kürtlere savaş açtığı, Suriye’ye savaş açmak için çabaladığı, IŞİD’in Türkiye’de eylemler yapma hazırlığında olduğu ve yine IŞİD’in kadın satma pazarı kurduğu dönemlere denk geliyoruz. 7 Haziran seçimlerinde Erdoğan ve AKP kaybettikten sonra Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de duvarlara yazılan yazıları, çıplak ve ölü bir şekilde sokağa bırakılan kadınları biliyoruz. Daha sonra, 15 Temmuz’da da askeri lojmanlarda "Kadınlarınız bize haktır" diyen komutanları yada serserileri biliyoruz, bunlar mahkeme tutanaklarında varlar.
Bu soruma ne Erdoğan ne de Ali Erbaş’ın cevap vereceğini sanmıyorum (Ayrıca 2011 yılında Mehmet Görmez başkan) ama 2011 baskısında meali redaksiyonda olan Nihat Hatipoğlu belki yanıtlar diye düşünüyorum. Redaksiyon yayıncılıkta nedir biliyor musunuz, yanlışları bulma işidir, sakın ola ki düzeltmen (Tashih) ile karıştırmayın, redaksiyon yazan kadar önemlidir bir yayınevi için. O yüzden kitabın da tam linkini vereyim ki, dördüncü sayfada bütün isimleri görebilesiniz.
Umarım birinden biri bu soruma yanıt verir. Bu neden önemli derseniz, çünkü dinin yanlış öğretilmesi çok tehlikelidir, hele bu gibi ayetlerde iyice tehlikelidir.
