Deniz Derinsu
Dzeko atamayınca attırdı, seri sürdü
Ankaragücü deplasmanına kadar aldığı seri galibiyetlerle Fenerbahçe’de herkesin kredisi yükselmişti. Başkan Ali Koç, teknik direktörü İsmail Kartal ve yeniden yapılanan futbol takımı, sezon için tüm camiaya büyük umutlar veren bir giriş yaptı.
‘Fenerbahçe’nin çocuğu’ olarak destek gören İsmail Kartal, ilk döneminden sonra bu dönemini de değerlendirirsek çocukluk ve gençlikten hızlı adımlarla çıkıyor, eline verilen bu tecrübeli kadroyu bu sezon hedefe ulaştırırsa Sarı Lacivertli tarihte yeni bir sayfa açacağının sinyallerini veriyor.
Başkan Ali Koç kuşkusuz 6. yılında en dingin günlerini yaşıyor ama tecrübelerine dayanarak artık dikkatli ve temkinli olması gerektiğini biliyordur. Futbol Türkiye’de sadece sahada mı oynanıyor derseniz, buna çok kişi itiraz edecektir. Herkes en masumun kendi takımı olduğunu, tüm oyunun kendi üzerine kurulduğunu savunur. Öyle ya da böyle, başkan Ali Koç gibi tüm yöneticiler sadece saha dışına da dikkat etmek mecburiyetindeler.
Örneğin bu maçın daha 15-20’li dakikalarda patates tarlasına dönmeye başlayan Eryaman Stadı’nda oynanmamasını sağlamak Fenerbahçe yönetiminin bir başarısı olabilirdi.
Bu sezon Fenerbahçe’nin kadrosu başarı için yeterli, üzerine oynanmayan, hatası az bir ligde renk katan ekip olacak kalitede. Ama Türkiye’de bu iş böyle de olmayabiliyor…
Ankaragücü karşısına çıkan İsmail Kartal’ın 11’i, kaleci ve Ferdi dışında muhtemelen düşündüğü 11’in işareti. Bu 2 ismi de monte ettikten sonra Fenerbahçe’nin ideal kadrosunun bu ligde görebileceğiz. Kuşkusuz İsmail hoca gerekli rotasyonları dönem dönem yapacaktır.
İLK YARIDA BOL POZİSYON VE BOL TARTIŞMA VARDI
Ankara’daki maçın ilk yarısı bol pozisyonlu, bol da tartışmaya açık geçti. Muhtemelen iki taraf da hakem kararlarından memnun değildi. Dzeko’yu düşürdüğünde kırmızıdan yırtan Mert Çetin, bir başka pozisyonda Syzmanki’yi düşürdüğünde niye sarı kart görmedi, anlaması zor. Dzeko, Tadic’in pasını nasıl değerlendiremedi, Cephas’ın şutunu İrfancan nasıl çıkarttı, bunlar futbol adına heyecanlı anlardı.
Ferdi’nin yaratıcı enerjisi ilerleyen her dakikada aranırken, İ.Kahveci’nin yokluğu,Tadic’in beklenen etkiyi gösterememesi ve Dzeko’nun belki de Fenerbahçe’deki en bonkör gününde olması takımın etkisizliğinin etkenleriydi.
Dzeko baktı ki atamıyor, muhteşem bir asistle Osayi’yi golle buluşturdu. Vuruşunda Osayi’nin de ustalığını unutmamak lazım.
Gol sonrası İsmail Kartal yaptığı değişikliklerle skoru tutmayı yine başardı. Oyuna hemen yeni isimler aldı hem de gerektiği kadar soğuttu
Genç İsmail’e bir paragraf açmak lazım. Çok yetenekli ve son haftalarda çok başarılı oynuyor. Fakat fazla özgüven ağır hatalara neden oluyor. İlk yarıda rakibe sunduğu pozisyonlar, gördüğü kırmızı kart fazla topla oynamanın ve özgüvenin eseri gibi gözüktü.
Milli takım arasına Sarı Lacivertliler çok başarılı bir grafikle, kayıpsız girdiler. Bu durumda herkes İsmail Kartal ve takımına saygı göstermek durumunda. İsmail hocanın yakaladığı bu serilere tesadüf demek saygısızlık olur…
Maçın son bölümünde ekranlardan tribün sesi gelmiyordu. Açıkçası ben de bir başka ekrandan Türkiye - Sırbistan kadınlar finalini de takip ettim. Bittiği anda futbol ekranından da gelen mutluluk ve tezahürat sesleri, haklı başarının ne kadar da saygı gördüğünün göstergesiydi.
Kaptan Eda ve komutanlar Ebrar ile Vargas öncülüğünde Türk kadın voleybol takımını büyük başarısı için kutluyorum. Üst üste gelen başarılar çok şey anlatıyor… Onu da uzmanlarına bırakalım…
Deniz Derinsu: 1968 İstanbul doğumlu. Saint Joseph Fransız Lisesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Basın Yayıncılık bölümü mezunu. Cumhuriyet ve Sabah gazetelerinde uzun yıllar spor muhabirliği ve yazarlığı yaptı. 2011 yılından beri çeşitli internet siteleri, TV programları ve dergilerde spor yazarlığını sürdürüyor. Evli, 1 kız çocuk babası.