Futbolda rahat maç olmaz derler ama 5-1 kazanılan bir karşılaşmanın rövanşında Fenerbahçeliler doğal olarak bir rehavet içindeydiler. Twente karşısında İstanbul’da alınan skor, Konferans Ligi’nde gruplar için vizeyi cebe koymuştu…
Ancak maçın farklı anlamlarını unutmamak lazım. Bir kere Türk ekiplerinin Avrupa’da bu sezon geçtiği turlar, topladığı puanlar ülke sıralamasında önemli bir yol alınmasını sağladı. Toplanan her puan önümüzdeki yıllarda Türk takımlarının Avrupa’daki sayısını ve mücadele rotasını değiştirmede rol oynuyor.
Ve Fenerbahçe açısından önemi, takımın takımın adaptasyon hızına arttıracak özellikle bir maç olması ve her galibiyetin sağladığı moral motivasyon…
İsmail Kartal sezon başından beri işini oldukça sıkıya alıyor. Kazandıkları, attığı-yediği gol ortada. 5-1’in rövanşında farklı oyuncular dener diyenler yanıldı, ideal 11 denebilecek bir kadroyla takımını sahaya sürdü.
Maçın kuşkusuz en büyük talihsizliği, Hollanda ve yakın yerlerde yaşayan Sarı Lacivertli taraftarların, alınan bir ceza nedeniyle, 5-1 galibiyetinin ardından rövanşa gururla gidememeleri oldu…
Maçın ilk dakikalarından itibaren Hollanda ekibi, İstanbul’da başına gelenleri Fenerbahçe’ye yaşatmaya çalıştı. Yedikleri gibi 5 tane golü kendilerinin de atabileceğine inanarak her dakikayı değerlendirmeye çalıştılar. Nasıl Kadıköy’de 10 kişi kaldılarsa, rakiplerini bu kez eksik bırakmak için her türlü kışkırtıcılığı denediler. Fenerbahçeli futbolcular da buna cevap verince zaman zaman gergin anlar oldu. İlk yarıda çıkan 7 sarı kartın 5’ini Fenerbahçelilerin görmesi, ikinci yarı için düşündürücüydü. Ama devrenin golsüz bitmesi, tur için uzakta gözüken kaza ihtimalinin an be an eridiğinin göstergesiydi. Futbol olarak baktığımızda Szymanski, Ferdi ve son dönemdeki formu sonrası İrfancan Kahveci’nin arandığını söyleyebiliriz. Savunmada klasik görüntü izlenirken, ileride hedef pas sayısının nispeten az olduğunu gördük.
Dakikalar ilerledikçe artık umudu azalan Twente hiç olmazsa bir galibiyet için maçı zorlamaya devam etti. Baskındılar, direkten dönen toplar, zor kurtarılan pozisyonlar derken, Fenerbahçe maçı önce dengede tutmaya başladı.
Ardından İsmail hocanın müdahaleleriyle değişiklikler başladı. Zengin kadroda kaliteli isim sayısı fazla olunca, her maçta bir kurtarıcı - yıldız normal karşılamalı. Bu kez sahneye King çıktı, olağanüstü bir depar sonrası takımına penaltıyı kazandırdı, Sarı Lacivertliler Dzeko ile öne geçtiler.
Bu gol Hollanda temsilcisine, ‘Ne yapsanız da bu turun iki maçı da Fenerbahçe’nin’ mesajını verdi…
Artık ilerleyen dakikalar tamamen ‘Bitse de gitsek’ modunda eridi gitti…
Fenerbahçe Konferans Ligi’nde gruplara kalırken oynadığı tüm maçları kazanarak ülke puanına da büyük katkıda bulundu.
Kazanma alışkanlığı bu maçta da sürerken İsmail hocanın tılsımlı ‘Galibiyet serisi’ de bozulmamış oldu.
Fenerbahçe için sırada artık iyi bir grup kurası ve başkentte zorlu Ankaragücü sınavı var…
Deniz Derinsu: 1968 İstanbul doğumlu. Saint Joseph Fransız Lisesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Basın Yayıncılık bölümü mezunu. Cumhuriyet ve Sabah gazetelerinde uzun yıllar spor muhabirliği ve yazarlığı yaptı. 2011 yılından beri çeşitli internet siteleri, TV programları ve dergilerde spor yazarlığını sürdürüyor. Evli, 1 kız çocuk babası.
Twente'yi yenen Fenerbahçe, adını gruplara yazdırdı
