Seçimler dolayısıyla bu pazartesi anı yazısı yerine siyaset yazacağım, okurlarımdan özür dilerim ama hem ben çok iddialı yazılar yazdığım hem de Erdoğan siyasi anlamda çok kaşındığı için kendimi seçimleri yazmak zorunda hissettim.
Şu an itibarıyla seçim sonuçları belli değil ama bu şekilde sonuçlandığında bile ben Recep Tamam Erdoğan'ın balkona çıkacağını sanmıyorum. Bence Erdoğan'a artık halk "TAMAM" dedi ve kendisinde yükseklik korkusu başladı. Kesinleşmeye yakın Erdoğan ve Bahçeli'nin suratlarını görmeyi o kadar isterdim ki anlatamam.
Söylerken yada yazarken kolay ama bu kadar iddialı bir cumhurbaşkanı için başkenti kaybetmek o kadar kolay bişey değil. Daha önce de yazmıştım, bu gibi seçim ve sonuçları Avrupa için gayet olağan ama Türkiye'de siyasetçilerin bunu kaldırması kolay bişey değil. Mesela Fransa'da sağcılar genellikle iktidarı bilhassa son dönemde hep kazansa da Paris belediye başkanlığını genellikle hep Sosyalist Parti kazanır. Böyle olmasında sosyal devlet kavramının çok gelişmiş olması ve sosyalist partiyle liberal sağ parti arasında fazla ekonomik fark olmaması ve sandığa az gidilmesinin rolü çok büyük.
Erdoğan'da yükseklik korkusu başladı ama Bahçeli'nin de bence erken seçim tiki baş gösterecek. Hemen hemen bütün büyükşehir belediyelerini kaybeden bir iktidar bunu hazmedemez. Şimdi merakla bekliyorum, Bahçeli bu açıklamasını ne gün yapacak.
Ben bu kadar iyi niyetli yazıları yazmaya neden karar verdim, tabii ki Erdoğan sayesinde verdim. Her yerde Erdoğan konuşmaya başlayınca ve son gün İstanbul'da 8 ayrı yerde konuşup, akşam da TRT'nin programını değişitirtip musiki cemiyeti gibi İstanbul'un 39 ilçe adayını ampul gibi dizince umudum arttı. Çünkü bunun bir örneğini yaşadık, 7 Haziran 2015 seçim öncesini anımsayın, Ahmet Davutoğlu neredeyse hiç miting yapmadı bile, her yerde Erdoğan konuştu ve sayesinde AKP hükümetten düştü. Sonrasında yapılan 1 Kasım seçimlerini anımsayın bir de, hepsinde Ahmet Davutoğlu vardı ve seçimleri farklı bir şekilde tekrar kazandı. TRT'ye çıkartılan 39 kişilik musiki cemiyetinden Binali Yıldırım'ın fotoğrafını biraz büyütün ve bikaç saniye bakın, orada olmaktan o kadar rahatsız ki, kendisini o kadar aşağılanmış hissediyor ki, anlatamam. Binali Yıldırım gibi birisi bile bu kadar emir eri olmaktan rahatsız oldu. Düşünsenize, bırakın geçmişteki bakanlığı ve başbakanlığı, karşısında hazırolda oturtur gibi dizdiği insan sonuçta bir meclis başkanı.
Saat şu an 21.45 ve yazımı kesmek istiyorum. Nedeni de ucu ucuna kimi iller var ve onlara dayanarak yazmış olmak istemiyorum. Bence Kars'ı, Ankara'yı, yani başkenti, Antalya'yı, Adana'yı, Bolu'yu, Ardahan'ı kaybeden Erdoğan yeteri kadar rahatsız olmuştur, bundan sonra kolay kolay "Heytttt" diyemeyecektir. Aynı 24 Haziran seçimlerinde yapıldığı gibi hile biraz MHP lehine oynanmış gözüküyor. Sonuçta Erdoğan bu seçimlerde BEKA'sını buldu.
