Erdoğan ilk kez seçimden nefret ediyor!...

Erdoğan'la beraber hareket eden 2 grup var, biri beraat eden Ergenekoncular, diğeri de MHP. Ve bu koalisyon, sonuç ne çıkarsa çıksın, seçimden yarım saat sonra bozulacak.

Esasında 7 Haziran seçimlerinden de nefret etmişti cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ama o seçimden o kadar emindi ki, seçim bittikten sonra nefret etmişti. Hem de ailesinde 7 Haziran tarihinde doğum günü olan yada evlenen, nişanlanan varsa değiştirecek denli nefret etti o günden. Baştan sona kendi yaptığı mitinglerle doluydu seçim öncesi ve Erdoğan Kürt ve sosyalist oylara yenildi, iktidarı kaybetti. 1 Kasım seçimlerine bakın, Erdoğan gözükmez seçim meydanlarında, Ahmet Davutoğlu geçmiştir dümene ve seçim bir şekilde kazanılır.

Neyse, gelelim bu seçime, yani erken ötesi, MHP genel başkanımsısı Devlet Bahçeli'nin ortaya attığı seçime. Neden gerek duydu Bahçeli bu seçime yada herkesin dediği gibi beraber planladılar da açıklama Bahçeli tarafından mı yapıldı? Bu makul bir açıklama olarak görülebilinir, çünkü Erdoğan Bahçeli'nin erken seçim açıklamasından 2 saat sonra bile erken seçim olmayacağını söylüyordu meclisteki grup toplantısında. 

Peki, buna karşın neden kabul etti Erdoğan ve kaybetmeye nasıl başladı? Erdoğan hakkında siyasi analiz yap deseler "Dediğim dedik, öttürdüğüm düdük" diye uzun bir konuşma yapardım. Erdoğan'ın Türkiye siyasi yaşamındaki açıklaması bu 4 sözcükten ibaret. Evet ama nereye kadar, Devlet Bahçeli'yle koalisyon kurana kadar, yani Bahçeli'ye muhtaç olana kadar.

Koalisyonun olmadığını düşünelim ve seçime gidileceğini varsayalım, Erdoğan iktidarı ve başkanlığı kaybeder ama Bahçeli meclise girdiği gibi başkanlığı da alır. Bana kıs-kıs güldüğünüzün farkındayım. Erdoğan'ın şu anki oyu en iyimser haliyle 7 Haziran seçimlerinde alacağı kadar, yani % 40 civarında. Bahçeli yarın Erdoğan'dan desteğini çektiğinde, Meral Akşener ile görüşür ve seçime beraber girmeyi teklif ederse Akşener bunu 2 nedenden dolayı kabul eder. Birincisi, çok ciddi tartışmalardan sonra ayrılmış olsalar bile taban bu seçim ittifakına zorlar ve Akşener CHP'nin demokrasi adına yaptıklarına mecbur kalmaz. Ama daha da önemlisi Akşener bu sistemle başkan seçileceğine inanmaya başlar ve bunu kabul eder. Böyle bişeye kimse çok şaşırmaz, yani bu seçimlerde her şey Bahçeli'nin elinde.

Peki o zaman bu erken seçim kararı Erdoğan'a karşın neden alındı ve Erdoğan aynı Tarzan gibi neden zor durumda. Erdoğan CHP'nin 15 vekille yaptığı demokrasi jestini hesaplayamadı, ayrıca kendilerinin yaptığı "0 baraj" ittifakının da konuşalacağını hiç mi hiç düşünmedi. Geçen yazısında Celal Başlangıç'ın ARTI GERÇEK'te yazdığı gibi kendi oyununa düştü.

Erdoğan MHP'yle yapılan işbirliğiyle başkan olacağına inandı ama anketler hiç de öyle söylemiyordu. Yapılacak hileyle ucu ucuna kazansa bile meclis tam da istediği gibi olmayacaktı. Bunun tek çözümü vardı, elden giden batıdaki Kürtlerin oylarını tekrar alabilmek, bu ciddi bir oran ve herkese seçim kazandırabilecek seviyede. Şöyle söyleyeyim, batıda yaşayan Kürtlerin yarısı HDP'ye oy verse, HDP'nin oyu % 20'ye yaklaşır, bu oranı AKP'ye düşünün, ne olacağını anlarsınız. Oysa Türkiye içi Kürt illerinde yaşananlar, Barzani'nin referandumuna gösterilen tepki ve en son Afrin'e girilmesi bu oyları AKP'den uzaklaştırdı.

Erdoğan bunu fark edince seçimden hemen sonra yeni bir barış masası kurma kararı aldı. Diyebilirsiniz ki bundan sonra Erdoğan ile masaya oturulur mu, evet oturulur, söz konusu barış olunca o an devleti kim yönetiyorsa onunla masaya oturulur. İrlanda'da hükümetler değişti ama kraliçe hiç değişmedi ve devletin başı olarak her zaman bir söz hakkı vardı ve barış geldi sonuçta.

Erdoğan'la beraber hareket eden 2 grup var, biri beraat eden Ergenekoncular, diğeri de MHP. Dikkat edin, 15 Temmuz darbe girişimiyle beraber Kürt sorununun masada çözülmesini isteyen ne kadar general varsa Gülenci diye askeriyeden atıldı ve hapsedildi. MHP Kürt sorununa en katı bakanlardan birisi ve koalisyon ortağının böyle bişeye girmesini tabanına anlatamaz. Bahçeli, hem kendisini hem de partisini garantiye almış bir yenik lider olarak koltuğunda oturuyor. Kaybedecek bişeyi kalmadı ve meclise girecek. Erdoğan'ın bu koalisyonu bozma şansı sıfırın altında ve erken seçim kararını kabul etmek zorunda kaldı. Ve bu koalisyon sonuç ne çıkarsa çıksın, seçimden yarım saat sonra bozulacak.

Bir konu daha var ama yazı çok uzayacak diye gelecek yazıya yazacağım, o da genel kurmay başkanı Hulusi Akar. Hulusi Akar Ergenekon grubundan değil ve Mısır'da olanları tarihleri değiştirerek yazdığınızda karşınıza Türkiye çıkıyor. Anlayacağınız Erdoğan'ın dünürü Orhan Uzuner durup dururken örgütlenmiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi