Ahmet Nesin
Erdoğan'ın çakısı ve Osmanlı tokadı sonunda ensesinde patlayacak...
Toplum olarak gayrı ciddi miyiz bilemiyorum ama bize doğduğumuzdan beri ciddi olmamız öğretildi. Öyle ciddiydik ki, ben ilkokul 1’de gravat takmaya başladım ve o gün bugündür nefret ederim. Saçlarımız neredeyse tek tip kısa kesildi ki, serseri, hippi neyim olmayalım. Eğitimimi İngiltere’de devam ettirmeye başladığımda öğrenci ciddiyetim yarı yarıya düştü, yani okul üniformasına devam ettim ama saçlarımı alabildiğine uzatmıştım. Bu kez yazları tatile geldiğimde babamın ciddiyetiyle baş başa kalıyordum.
En zoruma giden ciddiyeti gazeteciliğe başladığımda yaşadım, herkes rahatken benim sakal bırakmam yada 2-3 günlük sakalla dolaşmam sorun oluyordu. Sonunda dayanamayıp haber müdürüm Aydın Öztürk’e sordum nedenini, çünkü gazetede oldukça sakallı ve keçi sakallı vardı. Aydın ağabey bana çok ciddi bir ders verdi: "Sen magazin değil, adliye muhabirisin, hâkimlerle, savcılarla, cumhuriyet baş savcısıyla muhatap oluyorsun, hep ciddi olmalısın." Okuduğunuz ve gördüğünüz gibi o gün bugündür ben esasında çok ciddi birisiyim.
İşte o yüzden öğrenci anne yada babasıyla fazla şaka yapamaz, öğretmeniyle şakalaşamaz. Sadece insanlar mı ciddidir, bizde ciddi eşyalar da vardır. Mesela evlerin %70’inde misafir odasında koltukların üstü örtülerle kaplıdır ve sadece misafir geldiğinde açılır. Yani oradaki halı ciddidir, oturma odasındaki gibi basamazsınız üstüne. Koltuklarda eğreti oturulur, cigara tablası kristaldir ve cigaranı söndürdüğünde için cızz eder, yanacak zannedersin, çünkü annen onun kullanılmaması gerektiğini söylemiştir ve sen artık onu tabla değil tablo diye seyretmeye başlamışsındır.
Anlayacağınız Türkiye ciddi insanların oluşturduğu bir ülkedir, o yüzden siyasetçilerin de ciddi olması gerekir. Sonuçta insansınız ve her insan gibi pot kırabilirsiniz ama bu 1 bilemediniz 2 kez olur. Recep Tamam Erdoğan son seçimlerden önce Osmanlı tokadına fena halde kafayı taktı ve bunu hemen hemen her mitinginde tekrarlamaya başladı. Bu tarz bir konuşma bence bir cumhurbaşkanının ciddiyetini bozar, tamam oturma salonu evin ciddi bir odası olmaktan çıksın, cigara tablasına hürmet göstermekten vazgeçelim ama halklar olarak ta cumhurbaşkanından ciddiyet bekleyelim. Elimden geldiğince değişik Osmanlı tokadı açıklamaları bulmaya çalıştım:
Bunun adı Osmanlı tokadı olacak.
Ömürlerinde Osmanlı tokatı yememişler.
Osmanlı Tokadını Merak Ediyorlarsa Afrin'e Gelsinler.
Hayatlarında hiç Osmanlı Tokadı yememişler...
Ömürlerinde hiç Osmanlı tokadı yememiş olmaları da çok açık.
Bunlara Osmanlı tokadı gerekmez mi?
Ulan Sen Hiç Osmanlı Tokadı Yedin mi ?
Öyleyse 31 Mart’ta Osmanlı tokadına sandıklarda var mıyız?
Eğer birisi bir iş başarmışsa halk onu alnından öper, onu takdir eder. Ama bir işi de başaramamışsa, onun da ensesine tokat atar.
Seçim sandığında MHP liderinin deyimiyle ensesine tokadı vurmuştur.
İşte ben bir gazeteci olarak, demokrat olarak ve hepsinden önemlisi bir insan olarak cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ciddiyete davet ediyorum. Çünkü Erdoğan her mitinginde bunu söylemeye devam ederse, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na da Osman diye biri çıkar ve yumruğu vurur, çünkü imam Osmanlısını göstermiş, cemaat de gereğini yerine getirmiştir. Bu uyarım aynı zamanda suç duyurusudur da, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yumruklanmasında cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan teşvik eden kişidir.
Bunun sonu ne mi olur, o Osmanlı tokadı yada Osman’ın yumruğu bumerang olarak geri döner. Bu iş bir tertip midir diye soruluyor günlerdir, çok net ve şaka yapmadan yazıyorum, bunca Osmanlı tokadı teranesinden sonra yumruğu atan kişinin adının Osman olması bile bilerek yapılmış bir hazırlıktır.