İşxan Miroyev
Erdoğan, Putin’den yardım istiyor
Son döneme kadar Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni Osmanlı edasıyla dünya jeopolitik arenasında hareket ediyordu. Dünya hegemonya gücünün görüşünü 'takmamayı' kendisine esas alabiliyordu.
Rusya’nın sinirleriyle oynarcasına Ukrayna rejimiyle flört yapıyor Ukrayna’ya Rusya karşıtı «Kırım platformunda» politik destek veriyor, askeri-teknik alanda işbirliği ve yardım sunuyordu. Tüm zaman ve halkların önderi Stalin’in dediği gibi er veya geç zafer sarhoşluğu bitmektedir ve onun yerini acı verici gerçek alıyor. ABD’yle ilişkileri düzeltme umutları gerçekleşemez hayale dönüştü. Joe Biden iktidarının 100. gününun sonuna doğru ancak yeni türemiş Sultan'ı arayabildi. O da Osmanlı İmparatorluğu'nun Ermenilere karşı 20. yüzyılın başında yaptığı katliamları soykırım (jenosit) olarak kabul etiklerini söylemek için. Ondan da önce ABD, Türkiye’nin 5. nesil F-35 savaş uçaklarının üretim programından atıldığını açıkladı.
Kanal İstanbul projesi büyük tepkilere neden oluyor özelikle de Türkiye’nin içinden. 2023 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın en büyük rakibi olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bu projeye karşı olanların arasında. Türkiye’nin en büyük 6 bankasının bu projenin finanse etmesini kabul etmedikleri beli oldu. Bunun gerekçesi ise bu projenin uygulanmasının ortaya çıkardığı ekolojik, politik ve finansal riskler olarak gösterildi.
Erdoğan’ın tüm çabalarına rağmen Pekin bölgedeki jeopolitik ortak olarak Türkiye’yi değil Iran'ı seçti ve Iran'la 20 yıllığına 400 milyar dolarlık yatırım anlaşması imzaladı.
Bir de korkunç derecede yayılan Covid-19 var. Ülkede yaraı kapanma uygulaması söz konusudur. Türkiye turizminin en büyük sponsoru olan Rusya Türkiye’yle olan uçak seferlerine yasak getirdi ve bunun sonucunda Rus turistlerinin Türkiye’ye uçuşları sıfırlandı.
Moskova ,Türkiye’nin Orta Asya’daki girişimlerine karşı çok sert tepki gösterdi. Ankara’yla işbirliği konusunda çok istekli olan Kazakistan, Rusya gazı sayesinde kendi doğu bölgelerine gaz götürme imkânını kaybetti. Kazakistan üzerinden geçmesi beklenen ve 'Sibirya Gücü - 2' gaz boru hattının devamı olan 'Soyuz Vostok' gaz boru hattının Moğolistan toprakları üzerinden götürülme kararı alındı. Böylelikle sözüm ona 'çok yönlü' politika yürüten Kazakistan, Rusya gazının transitinden para kazanma imkanının kaybetti. Bundan sonra Rusya’yla sınır bölgelesinde olan Doğu Kazakistan ve Pavlodar bölgelerinin gazını götürmek Kazakistan’ın baş ağrısı oldu. Halbuki 'ortak' olan Kazakistan doğru davransa idi her şey başka türlü gelişirdi. Ne yapalım herkes kendi yaptıklarının sorumlusudur.
Böyle zor bir durumda Erdoğan, tek cankurtaranı olan Putin’i aradı. Putin uluslararası politikada büyük ustadır çok boyutlu politik kombinasyonlarda eşi benzeri yok. Rusya Devlet Başkanı köşeye sıkıştırılmış olan Türk meslektaşını dinledi ve diplomatik bir üslupla yardım yardım ve destek sözü verdi, Türkiye’deki pandemi durumu düzelir düzelmez uçuşlara tekrar başlayacağı vaat etti. Ama bu ne zaman olacak ve olacak mi? Rusyalılar toplu olarak Krasnodar bölgesine ve Erdoğan’ın içinden kendinin saydığı sözde ise Ukrayna’ya ait olduğunu sandığı Kırıma tatile hücum ettiler. Dış denizlerde tatil yapmayı seven Ruslar için ise yakında Mısır kapılarını açıyor. Türkiye ise hayal kurmaya ve beklemeye devam etsin kimse buna engel değil.
Büyük ihtimale dost Türkiye Cumhurbaşkanı'na verilen tavsiye, rahat durması olsa gerek.
Tabii ki Rusya ve Türkiye devlet başkanları arasında geçen telefon görüşmesinin yapıcı ve işlevsel olduğu ve her iki tarafın uluslararası alanlarda işbirliğinin derinleştirme isteklerinin olduğu açıklandı. Diplomatik olarak başka türlü açıklama da mümkün değil zaten. Zamanla göreceğiz…