Koray Düzgören
Erdoğan’ın hırsı Bulgaristan’da yenildi
Pazar günü yapılan seçimde Türklerin partisi HÖH, oyların yüzde 8.99’unu aldı ve 26 milletvekili çıkarabildi. HÖH’den ayrılanların AKP desteği ile kurduğu DOST Parti ise ancak yüzde 2.86 alarak barajı geçemedi. HÖH, AKP’nin müdahalesi nedeniyle 12 sandalye kaybetti ve koalisyona katılma şansını kaçırmış oldu.
Koray DÜZGÖREN
Pazar günü yapılan Bulgaristan seçimlerinde Tayyip Erdoğan’ın partisi barajı geçemedi. Böylece Erdoğan bir anlamda ilk seçim yenilgisini tatmış oldu. Üstelik de Erdoğan’ın hırsı Türklerin Bulgaristan’da koalisyon ortağı olmasının önünü keserek Türklere zarar verdi.
AKP’nin politikalarına boyun eğmediği için Türkiye’nin müdahaleleri sonucu zayıflatılan Bulgaristan Türklerinin en eski ve güçlü partisi Haklar ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) bu seçimde, 12 sandalye kaybetti. Böylece kurulması beklenen koalisyona katılma şansını da yitirdi. HÖH, bir önceki seçimde 38 milletvekili çıkarmıştı. Meclisin üçüncü partisi konumundaydı ve koalisyon hükümetinde de yeralmıştı.
Resmi olmayan sonuçların açıklandığı genel seçimde HÖH, toplam geçerli oyların yüzde 8.99’unu aldı ve 26 milletvekili çıkarabildi. HÖH’den ayrılanların AKP ve devlet desteği ile kurduğu DOST Parti ise oyların ancak yüzde 2.86’sını alabildi ve yüzde 4’lük baraja bile yaklaşamadı. DOST Parti, Türklerin kullandığı 420 bin civarındaki oyun ancak 100 binini alabildi.
Bu sonuçla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın HÖH’ü bölerek DOST Parti’yi seçime sokma projesi Bulgaristan Türklerine büyük zarar vermiş oldu.
Erdoğan ve AKP yönetiminin HÖH’e karşı kurdurduğu DOST Parti eliyle "bütün Bulgaristan Türklerini AKP politikaları çerçevesinde yapılandırma" projesi de başarısızlığa uğradı.
NEO- OSMANLICILIK DAYATMASI
AKP iktidarı, özellikle Ahmet Davutoğlu’nun önce Dışişleri Bakanlığı Başdanışmanlığı arkasından Dışişleri Bakanlığı döneminde Neo-Osmanlıcılık olarak ifade edilen bir dış politika izleyerek Osmanlı İmparatorluğu’nun eski toprakları üzerinde oluşmuş devletlerle yakın bir ilişki kurdu.
Adeta, bu ülkeleri ‘Osmanlı bakiyesi’ olarak gördü ve eski Osmanlı İmparatorluğunu günümüz şartlarına uyarlama politikası izlemeye çalıştı. Bu ülkelerdeki Türk azınlıklara ise kendi tebaası gibi davrandı. Onların kendi din adamlarını seçmelerine müdahale etmeye başladı. Kültür ve eğitim ihtiyaçlarını çözmek gerekçesiyle yardım adı altında bu toplumların ve toplulukların hem AKP politikalarına hem de Türk devletinin genel ulusal politikalarına uyum göstermeleri için çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar, AKP ile Gülen Cemaati arasındaki büyük kavga başlamadan önce Fetullah Gülen grubu eliyle yapılıyordu. Özellikle Balkanlar’da Gülen Cemaati’nin okulları, kurumları, ticari işletmeleri kuruluyor ve din adamı kisvesinde faaliyet gösteren misyonerleri buralarda cirit atıyordu.
Bu çember, AKP iktidarı 17-25 Aralık hırsızlık, yolsuzluk soruşturmaları sonrasında Gülen Cemaati ile kavgaya tutuşunca kırıldı. AKP yönetimi, eski ortağı Gülencilerin elindeki kurumların ve okulların kapatılması için faaliyete geçti. Bunların yerini, devletin de büyük desteği ile kurulan AKP’nin kurduğu vakıflar ve kurumlar almaya başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfı çok büyük parasal olanaklarla buralarda, adeta devletin gizli bir örgütü gibi faaliyete geçti.
Bu faaliyetler, bir yandan ilgili ülkelerin yönetimleri bir yandan da o ülkelerde azınlık olarak hak mücadelesi sürdüren Türkler için ciddi bir sorun haline geldi.
AKP yönetimi ayrıca TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı) eliyle yaptığı yatırımlar ve o ülkelerdeki Osmanlı eserlerinin restorasyonu adı altında giriştiği faaliyetler ile bu ülkelerde "büyük devlet" ya da daha doğru bir deyimle "hami devlet" havası yaratmaya çalıştı. Kendisine hayran bir topluluk oluşturmak ve böylelikle etkin olmak çabasına girişti. TİKA, bu faaliyetlerinin arka planında MİT yöntemlerini kullanarak AKP’nin Yeni-Osmanlıcılık düşlerinin oluşması için zemin hazırlamak faaliyeti gösterdi. Bu amaçla, çoğu Örtülü Ödenek’ten milyarlarca liranın harcandığı biliniyor.
BULGARİSTAN’DAKİ FAALİYETLER
AKP yönetimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da yönlendirmesiyle Bulgaristan’da da benzer çalışmalar yaptı. 1989’dan bu yana, Türk toplumunun güvenini kazanmış ve Bulgaristan’ın üçüncü büyük partisi olarak koalisyonlara katılmış HÖH’ü siyasi emellerinin merkezine oturttu. Ülkenin yönetiminde söz sahibi olan HÖH’ün AKP politikaları doğrultusunda çalışmasını talep etti. HÖH, kendisini öncelikle Bulgaristan partisi diye tanımlayan ve Bulgaristan’ın politik yaşamında etkin olmak isteyen bir partiydi. Erdoğan ise, HÖH’ü Türkiye’nin çıkarlarını ve AKP’nin Yeni-Osmanlıcılık hayallerini savunan bir partiye dönüştürmek istedi.
HÖH yönetimi bunu kabul etmeyince, parti bölünerek yeni bir parti kurulması ve Türklerin bu yeni parti etrafında toplanmaları için bir plan geliştirildi. DOST Parti böylece ve doğrudan Türkiye’nin maddi desteğini de alarak kuruldu.
Bu yaklaşımları benimsemeyen HÖH’ün kurucusu ve şu andaki Onursal Başkanı Ahmet Doğan 17 Mart 2017 tarihinde yayınladığı bir siyasi mesajda, bütün bu girişimlere neden karşı olduklarını anlattı. Türkiye’deki referandum konusuna da değinerek şunları söyledi:
"(..) herkes anlamış olmalıdır ki, baskı, şantaj, zorlama ve tehditler neo-osmanizmin yenilenmesini ve ‘demokratik’ şekilde yasallaştırılmasını amaçlamaktadır. Oyun, ya her şey, ya hiçbir şey şeklindedir!!! Balkanlar’da ve Avrupa’da çatışma ve karşı karşıya gelme transferi yaşanırsa eğer benim için sürpriz olmayacak. Zira 16.04.2017’de komşu Türkiye’de Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin Saltanata dönüştürülmesi için halk oylaması yapılacaktır. Ahmaklık. Fakat gerçek …"
Bu mesaja bakınca Erdoğan’ın HÖH konusunda niçin ısrarcı olduğunu anlayabiliyoruz.
"Tek adamlığa karşı" çıkmak her türlü tepki ve cezalandırmayı hak ediyordu.
DOST projesi işte bu nedenle oluşturulmuştu.
Ama ne çare ki, seçim sonuçları bu projenin tutmadığını gösterdi ve böylece Erdoğan’ın desteklediği parti barajı bile geçemedi. Türklerin büyük çoğunluğu AKP’nin dayatmak istediği politikalara karşı çıktı.
AKP’nin İslamcı-milliyetçi politikaları yerine Bulgaristan ve Avrupa perspektifini benimseyen özgürlükçü politikaları savunan HÖH bu bölünme nedeniyle şimdilik güç kaybetmiş gibi görünse de Türklerin tek partisi olduğunu göstermiş oldu.
DARISI REFERANDUMUN BAŞINA
Seçimlerin resmi olmayan sonuçları
Partiler |
Oy | % | Koltuk | +/– |
GERB | 1,147,283 | 32.65 | 95 | +11 |
BSP (Sosyalist Parti) | 955,490 | 27.20 | 80 | +41 |
Vatanseverler Cephesi | 318,513 | 9.07 | 27 | −3 |
Hak ve Özgürlükler Hareketi | 315,976 | 8.99 | 26 | −12 |
Volya | 145,637 | 4.15 | 12 | Yeni |
Reformist Blok | 107,399 | 3.06 | 0 | –23 |
Evet Bulgaristan | 101,217 | 2.88 | 0 | 0 |
DOST İttifakı | 100,481 | 2.86 | 0 | Yeni |
Yeni Cumhuriyet | 86,984 | 2.48 | 0 | Yeni |