Fenerbahçe sezona klasik bir başarıyla başladı: Transfer şampiyonluğu...
Yepyeni bir kadro kuran Sarı Lacivertliler buna bir de hazırlık turnuvası şampiyonluğu ekleyince camiada moraller sezon başı klasiği olarak üst seviyeye ulaşıverdi.
Öyle ki, bir çok isim rekorlarla dolu1988/89 sezonun başlangıcını hatırlayıverdi. O sezona da Fenerbahçe Rize deplasmanında başlamış ve 5-0’lık galibiyetle dönmüştü.
Yeni sezonda yeni kadronun da ilk sınavı Rize deplasmanındaydı...
Bu arada Fenerbahçe’nin son yıllarda alışkanlığa da dönen bir yenilgi huyu doğmuştu. Bırakın deplasmanı, Kadıköy’e gelen bazı takımlara bile ‘net favori’ olarak çıkamayan bir takım olmuşlardı.
Bu açıdan bakıldığında Fenerbahçe’nin sezona nasıl başlayacağı çok önemliydi. Taraftarı artık takımlarının kolay kaybeden değil, aksine kazanma alışkanlığını yeniden huy edinen bir ekip olmasını istiyordu...
Bir de başkan Ali Koç açısından bakalım. Sportif açıdan düş kırıklılarıyla geçen 2 sezonun ardından Ali Koç, tüm maddi zorluklara karşın bir kez daha yepyeni bir takım kurdu. Bu arada Bankalar Birliği ile yaptığı çalışmalar Fenerbahçe ile beraber bir çok kulübün önünü açan bir yol sağladı. 2 yılda yitirilen imaj, son dönemde yeniden kazanılma noktasına geldi.
Ancak futbolun acı gerçeğini de unutmamak gerek: Ne yaparsanız yapın, top 2 direğin arasından geçmezse her şey unutulur!
Son günlerde yetiştirilen lisanslar sonrası Fenerbahçe, Rizespor karşısına yenilerden 3 isme ilk onbirde yer vererek çıktı. Elbette sezonun ilk sınavında ‘olur - olmaz’ hesabına girecek değiliz ama futbol anlayışı açısından verilecek mesaj önemliydi...
İyi başladı Fenerbahçe. İyi de bitirdi...
3 penaltı pozisyonu vardı. İkisinde kararı verilen penaltının biri gol oldu...
Sezon balında artıya yazılacak moral hanelerine bir yenisi de Rize’de eklendi... 1-0 yenilgiden alınan galibiyet bir takım için sezonun ilk haftasında olabilecek en büyük artılardan biri...
Bu tabloda Sarı Lacivertlilerin sezona ciddi moral motivasyon ile başlamaları gayet doğal...
Eksikler, eleştirilecek noktalar elbette var...
Onca transfer sonrası Zanka - Serdar ikilisi ile başlamak... Frey’le 90 dakikayı tamamlamak...
İlk hafta için bunlar görülmeyebilir... Ancak Erol Bulut’un takımı oyundan kopmadan oynatması ciddi artı gözüktü...
Ayrıca Sarı Lacivertlilerin yenik olduğu anlarda Altay’ın kaledeki başarısını da gözardı etmemek gerek!
İlk haftanın ilk maçı itibarıyla... Herkese keyifli sezonlar...