Futbol sadece futbol değil

Başka bir şehirde, başka bir futbol seyirci grubu tribünlerden “Recep Tayyip Erdoğan” diye tezahürat yapsalar idi, bence bu da normaldir, Spor Bakanımız yine “Spor sahalarına siyaseti sokmayın” deme medeni cesaretini ve ferasetini gösterebilecek mi idi?

Bu durum sadece bize özgü bir durum da değil, dünyanın tüm ülkelerinde biraz böyle ama başka konularda da olduğu gibi bizde mukayeseli olarak sakillik düzeyi biraz daha öne çıkıyor.

Geçen hafta statlarda Fenerbahçe ve Beşiktaş seyircileri taşkınlık yapmadan, kimseye şiddet uygulamadan “Hükümet istifa” biçiminde tezahürat yaptılar.

Normal bir ülkede, normal bir devlette kimsenin ilgilenmeyeceği, üzerinde durmayacağı bu protesto biçimi bizim gibi normal olmayan bir ülkede, normal olmayan bir devlette büyük mesele çıkardı.

Spor Bakanı komik bir ifade ile “Spor sahalarına siyaset girmemeli” mealinde bir söz söyledi Başka bir şehirde, başka bir futbol seyirci grubu tribünlerden “Recep Tayyip Erdoğan” diye tezahürat yapsalar idi, bence bu da normaldir, Spor Bakanımız yine “Spor sahalarına siyaseti sokmayın” deme medeni cesaretini ve ferasetini gösterebilecek mi idi?

Bu soruma evet diyebilecek bir babayiğit var mı?

Muazzam bir ilkesizlikler ülkesi.

Fenerbahçe ve Beşiktaş seyircisinin medeni bir protestosu sonrası özellikle Anadolu’dan futbol kulüplerinden zehir zemberek tepkiler geldi.

RİZESPOR BAŞKANI DA MÜTEAHHİT

“Zehir zemberek tepkiler” derken haksızlık da etmeyelim, hiçbir kulüp başkanı ya da sözcüsü Çaykur Rize futbol kulübünün başkanının ya da sözcüsünün ya da yönetim kurulunun ellerine su dökemez, çünkü bu kulüpten gelen tepkide “Hükümet istifa” tepkisi için “Fosseptik fareleri çığlıkları” ifadesi kullanabildi, kutluyorum, 1900’lerin hemen başlarında kurulmuş bu iki çok güzide takımımızın seyircisine, “Can, Lefter”, “Hakkı, Şeref, Şükrü” seyircisinin torunlarına, “lağım faresi” diyebilmek için büyük bir seciye ve yaratıcılık gerekiyordu ve bu Rizeli yöneticiler, bu yüksek seciye ve yaratıcılığa sahip olduklarını gösterdiler.

Ben de internetten hemen bir baktım ve Rizeli kulüp başkanının meslek olarak müteahhitlikten geldiğini öğrendim, yani devletle iş yapılıyor, para öyle kazanılıyor ve böylece bu yaratıcılığın sırrı da ortaya çıkmış oluyor.

Cumhurbaşkanımızın hemşerisi böyle bir açıklama yapar da başkaları geri kalır mı? (ama kimse Rize başkanının eline su dökemez)

Kasımpaşa Kulübü de sert bir açıklama yaptı ama hakkını teslim edelim ,Fenerbahçe, Beşiktaş seyircisine "lağım faresi "deme noktasına kadar çıkmadı.

Kasımpaşa başkanı da kim sizce?

Gezi günlerinde bir ses kaydından tanıdığımız, Erdoğan’ın “ben seni oraya neden koydum, işini yapmıyorsun, bir daha beni arama” dediği Alo Fatih yani Fatih Saraç, kardeşi de YÖK Başkanlığı yapmış idi.

Türkiye gırgır bir yer, Erdoğan, Alo Fatih’e neden içerlemişti biliyor musunuz, hatırlıyor musunuz?

Gezi olaylarıyla ilgili Devlet Bahçeli’nin bir Erdoğan eleştirisini altyazı olarak ekranlardan geçirdiği için.

Türkiye gırgır bir ülke derken haksız sayılmam değil mi?

Kayserispor yönetiminden de FB, BJK seyircisine sert bir eleştiri geldi, Kayserispor başkanın da kim olduğunu merak ettim, bir hanımefendi vardı, o çekilmiş, yerine DİB’ten emekli ama çok zengin olduğu rivayet edilen bir emekli imam gelmiş.

Konya da tabii geri kalmadı, ben de yine merak edip Konyaspor başkanı kim diye baktım, bir avukat beyefendi ama belediyede imar işleri ile ilgili önemli görevlerde bulunmuş.

Görüyorsunuz, hep ihale ve imar işleri, iplerin ucu da doğal olarak hükümette.

Alanyaspor’dan da sert bir açıklama geldi, bilmiyordum, merak ettim, Alanyaspor’un başkanının Dışişleri Bakanımız Mevlut Çavuşoğlu’nun ağabeyi olduğunu öğrendim.

Bu saydığım takımlar ilk tepki veren takımlar, listeyi uzatmak istemiyorum, durum çok açık değil mi?

Spor Bakanımız “Spor sahalarına siyaseti sokmayın” buyurmuştu.

Doğru hiç girmemiş sahalara siyaset.


Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Eser Karakaş Arşivi