İşxan Miroyev
Suriye'de bir ganimet paylaşımı olacak mı?
Rusya ve Türkiye devlet başkanları adı açıklanmayan İran temsilcisi 22 Kasım'da Rusya’nın Soçi kentinde görüşme gerçekleştirecekler. Toplantının amacı Suriye’deki krizde ortaya çıkan çelişkiler. Bir diğer deyimle ‘zaferi elde edenler’ Suriye’yi paylaşmaya hazırlanıyorlar.
İran tarafı zafer kazananlar listesine ABD ve desteklediği Kürtleri de ekliyor. Hata diyebiliriz ki İranlıların görüşüne göre yakın zamanda Rusya’nın zafer kazanan statüsünü kaybetme riski de bulunmaktadır. Bu durumda anlaşma masasına oturacak olanların İran, Türkiye ve ABD olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu düşünüyorlar.
Rusya basını bugünlerde yoğun olarak zafer nutukları atıyor; Rusya ordusunun Suriye’deki başarılarını övmekle bitiremiyor. Yakın zamanda Suriye’de savaşın sonunun geleceğini vurguluyorlar. Ama öyle gözükmektedir ki gerçek durum bunun tam tersidir.
Büyük ihtimale önümüzdeki günlerde Rusya üslerinin Suriye’deki mevcudiyeti de tartışma konusu olacak. Buna benzer bir durumu Sovyet ordusu Afganistan’da yaşadı. Yıllarca elde etikleri başarıya rağmen Rusya ordusu sonunda Afganistan’ı tümden terk etmek zorunda kaldı.
Son Astana görüşmeleri ne barışın sağlanmasını, ne de Suriye’nin yeniden yapılanmasına herhangi bir katkı sağlayamadı. Bu toplantılar sadece Esad karşıtı muhalefete güçlerini yeniden toparlaması için bir fırsat oluşturdu ve de fakto olarak Suriye’nin bölünmesini teyit etti. Bir de Kürtlerin ve ABD ile ona bağlı güçlerin petrol ve gaz yataklarını ele geçirmesine yaradı. Bu arada IŞİD’e karşı mücadele de devam etmekte ve Suriye’deki bu savaşın ne zaman biteceği de beli değil.
İran Astana’daki görüşmelere diğer bir garantör ülke olarak katılmakta. İran aynı zamanda Suriye’deki krizin önemli bir oyuncusudur. İran’ın yerden sağladığı yardım olmasaydı Esad iktidarı çoktan düşmüş olacaktı. Uzmanlar Suriye’deki savaşın daha da süreceğini düşünmekte. Bu savaşın farklı boyutlarda ve farklı taraflar arasında devam edeceği anlamına da gelir.
İran’ın Devrim Muhafızları, "Hizbullah" ve İran’ın oluşturduğu Afganistanlı "Fatimiyun Güçleri" Suriye’de bulundukları surece Esad iktidarını ayakta tutabilirler. Ama er veya geç Esad ve karşıtları siyasi çözüm için bir araya gelmek mecburiyetinde kalacaklar.
Eğer Moskova zamanla oyundan çıkarsa o zaman Astana’daki arabuluculuk platformuna ihtiyaç kalmayacak. O zaman İran, Türkiye ve ABD arasında görüşmeler olacak. Rus uzmanlar "Suriye’nin paylaşımı" pazarlıklarında ABD’nin elinin çok zayıf olacağını söylüyorlar.
Eğer Suriye’de ABD destekli güçler ve Esad ordusu arasında bir çatışma çıkarsa o zaman Washington bu ülkeye geniş bir askeri müdahalede bulunmayı göze almayacak ve sadece desteklediği güçlere lojistik ve silah yardımı yapmakla sınırlı kalacak.
Bu öngörü ABD’nin Suriye’de çok az sayıda askeri güç bulundurmasından kaynaklıdır. Bilindiği gibi ABD’nin birlikleri çoğunlukla Türkiye ve Ürdün üzeri Suriye’ye gelen özel birliklerdir. Hata ABD birlikleri direkt olarak Esad ordusuyla yüz yüze gelse bile yine de ABD Suriye’deki askeri varlığını büyütmeyecek ve sadece kendisinin desteklediği güçlere verdiği yardımı artıracaktır.