Deniz Derinsu
Hedeflerin değiştiği yere gelindi…
Kopenhag şehrinin Türk futbolunda kuşkusuz çok ayrı bir yeri var…
Türk futbol takımlarından birinin en uzun Avrupa macerası bir mayıs ayına kadar sürmüş ve bu şehirdeki finalde Galatasaray, zamanın UEFA Kupası’nı kaldırarak tarihe imza atmıştı…
Başakşehir ise Avrupa macerasını ağustos ayına kadar sürdürmeyi başardı! Corona nedeniyle futbola verilen uzun ara sonrası lig şampiyonu Başakşehir, ağustos ayında kaldığı yerden devam etmek istedi ama olmadı…
Yıllardır ülke içerisinde çeşitli avantajlarla birçok kesim tarafından ‘torpilli’ olup olmadığı tartışılan Başakşehir’e corona da ağustos ayına kadar Avrupa fırsatı tanıdı.
Özellikle maddi gelir avantajlarıyla akıllarda sürekli soru işareti oluşturan İstanbul temsilcisi, yıllardır hedeflediği şampiyonluğa bu yıl ulaştı. Ancak bu serüveni sırasında iyi bir takım oluşturduğu, Türkiye sınırları içerisinde futbol düzeyi olarak başarılı olduğu da herkesin dilinde…
Okan Buruk ve talebeleri 1-2 eksik dışında ideal kadroyla Danimarka takımının karşısına çıktılar…
Şampiyonluk sonrası büyük coşkulu törenler, sokaklarda kutlamalar, ekran ve gazetelerde günlerce süren şampiyonluk hikâyeleri olmadığı için de bu maça iyi motive olabilecekleri kanısındaydım.
Çok erken gelen ilk gol ise sanırım herkesin hesabını bozdu.
Kuzey ülkelerinin soğukkanlılığı Kopenhag’da fazlasıyla görüldü.
Sahada topu daha çok ayağında tutan, futbolcularının ismi daha çok duyulan Başakşehir olmasına karşın bitirici hamleler rakipten gelince Türkiye için Avrupa defteri bir kez daha kapandı… Bu arada Başakşehir’in kaleyi bulan ilk şutunun da 70’lere doğru izlendiğini belirtelim!
Bir Türk takımı Avrupa’da son temsilci olarak mücadele verirken bu ekibin seyircisiz Başakşehir olması ve ülke futbolunun ana konusunun çok daha farklı olması, herhalde çoğu futbolseverin bu maça olan motivasyonunu da düşürdü.
Yeni mali tablolar doğrultusunda Başakşehir bu kadroyu ne kadar koruyacak ve ne kadar takviye yapabilecek, zaman gösterecek. Ama Şampiyonlar Ligi’ne gideceklerini ve Kopenhag’dan çok daha farklı takımlarla oynayacaklarını düşünürsek, iş biraz sıkıntılı.
Derseniz ki Türk futbolu için yakın zamanda kim ne kadar umutlu, apayrı bir konu!
Ancak gol yemeden 1-0 kazanılan bir maçın rövanşında Başakşehir ilk yarıya 1 gol sığdırabilse çok daha farklı olabilirdi. Ama lig şampiyonu bunu yapacak güçten çok uzaklarda bir görüntüdeydi…
Onlar güçten, herkes de motivasyondan uzaktı… Öylesine ki, Katarlılar yayın için spiker gönderdiler mi yoksa stüdyo anlatımı mıydı bilemiyorum ama maçı anlatan, basit bir korneri ‘Taç oldu’ diyecek motivasyondaydı…
Aslında bu bile değil bu maça, tüm futbola motivasyonun, ilginin dibe vurduğunun göstergesi…
Kimse takımlarından yıldız transferi beklemiyor, bekleyemiyor… Medyaya güven yok… Hele futbolu yönetenlere, TFF’ye güven hiç kalmadı…
Bu durumda lig şampiyonu Kopenhag’dan 3 yemiş ve elenmiş. Şaşacak bir şey var mı?
Bu kriterler sonrası Türk takımlarının kaçının yeni yılı görebilecek, artık bunu tartışacağız konumlardayız…
Geçmişte Danimarka’da kaldırılan bir kupa sonrası herkes daha büyük hedefler için yapılanma planlarındaydı…
Şimdi aynı ülkede bir Türk takımı elendi ama gelecek için herkesin planları ne yazık ki çok farklı…
Taraftarlar artık tek hedefe doğru gidiyor: Ele güne muhtaç olmadan ayakta kalabilmek!