Ahmet Nesin
Hulusi Akar 15 Temmuz gecesi çelişkilerini açıklamak zorunda
Erkek milletinden Güzin Abla olursa...
Sevgili Erkan Ağabey..
Bana yardımcı olursunuz diye size yazıyorum.. Geçen gün ...ise giderken kocamı her zamanki gibi evde TV seyrederken bıraktım. Arabamla daha 500 metre gitmedim ki motoru stop etti. Hayli ugrasıp çalıştıramayınca kocamdan yardım almak icin eve geri döndüm. Eve girince gözlerime inanamadım.. Kocam komsunun kızı ile yatağımızda. Ben 32, kocam 34 yasında komsunun kızı ise 22.. Biz 10 yıldır evliyiz.. Yakalanınca resmen çöktü ve itiraf etmek zorunda kaldı.. 6 aydır birliktelermiş... Ne yapmalıyım lütfen bana yardım eder misiniz?..
Sevgilerimle
Neşe..
Sevgili Neşe;
Hava soğuksa, hele bu tip kısa mesafelerde motor ısınmadan bastıysan arabalar genelde bunu yapar..Kaputu aç yakıt borularına şöyle bir bak, ezilme, çöküntü gibi bir şey var mı?.. Manifolt bağlantılarını ve karbüratörü gözden geçir. Eğer bunlar sorunu çözemezler ise sorun yakıt pompasında olabilir.. Bujilere yeterli benzin gelmiyordur. (Araban tüplü mü benzinli mi dizel mi yazmamışsın) Yoksa daha da yardımcı olabilirdim..
Erkan ağabey'in..
Bu espirili yazıyı facebook'tan arakladım. Buradaki amacım yukarıda yazıldığı gibi biz erkeklerin kimi konulardaki duyarsızlığı değil, Türkiye'de demokrasiye bakış açısını anlatmak. Türkiye'de demokrasi tartışmasına, Kürt - Alevi ve Ermeni sorununa, son dönemde Fethullah Gülen'le iç içe olmuş hükümetin şimdiki yaklaşımına, 4 bakanın rüşvet olayının göz ardı edilip Zarrab davasının özüne, MAN Adası'nda dönen dolaplara, tek adamlığa ya da partili düzene, aklınıza ülkeyle ilgili gelecek hangi sorun varsa böyle bakılıyor, yazılıyor ve tartışılıyor.
Aynısını 15 Temmuz 2017 darbe girişimi konusunda da yaşıyoruz. Kimse Erdoğan'a neden 5-6 gazeteye darbe girişimini öğrendiği saatin çelişkili olduğunu sormuyor, sadece kahraman olarak bakıyor. Birbirini aramayan MİT müsteşarı, başbakan, cumhurbaşkanı, genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının hiçbir önemi harbiyesi yok, çünkü biz Türkiye üzerine oynanan oyunları konuşmaktayız. Peki bizim rezilliklerimiz, onlar Aziz Nesin'in öyküsündeki gibi "ZAMAZİNGO"
Bu yazıda da onu yazacağım, genelkurmay başkanının darbe girişimi gecesi bu kadar çelişkisi olur mu? Olmuş işte ve ben bunun yanıtını arıyorum.
15 Temmuz 2016 darbe girişimi öğrenildiğinden itibaren genelkurmay başkanı Hulusi Akar'ın çelişkili davranışlarını hep yazacağım. Ve kendisinin vereceği 2 satırlık emirle yaşadıklarımızın çoğunu yaşamayacağımız ve ölümlerin bu boyutta olmayacağı iddialarımı da söyleyeceğim. Ben o gece Hulusi Akar'ın tavrını NTV'nin penguenleri göstermesiyle aynı görüyorum. Yani bunun tam Türkçesi "Biliyorum ama...........", gerisini siz istediğiniz gibi doldurabilirsiniz.
Gelelim işin başına, daha doğrusu MİT'e gelen ihbara ve bu ihbarın askeriyeye bildirilmesine... İhbar Hakan Fidan'a yapılıyor ve Hakan Fidan bu ihbarı genelkurmay 2. başkanı Yaşar Güler'e bildiriyor. İhbardaki en önemli konu MİT'e saldırı yapılacağı ve bu saldırının kara kuvvetlerine bağlı kara havacılık'ın 2-3 helikopteriyle yapılacağı. Böyle bir durumda siz ne yaparsınız bilemiyorum ama bir askerin, hele hele genelkurmay başkanının yapması gereken tek bir şey var, o da ilk etapta kara havacılık'a bağlı bütün araçların uçuşunu yasaklamak. Peki, Yaşar Güler'den darbe olasılığı haberini alan genelkurmay başkanı Akar ne yapıyor, ihbarda hiç konuşulmayan hava kuvvetlerinin bütün uçuşlarını yasaklayan bir emir yayınlıyor ama kara havacılık uçuşlarıyla ilgili tek bir harf bile yok.
Akar bu emri saat 18.50'de veriyor: "Havada bulunan tüm askeri araçlar indirilsin" deniyor ve Türkiye'nin tüm askeri sahası kapatılıyor. Akar'ın emri üzerine Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezinden (SKKHM) bir Albay 19.07'de Hava Kuvvetleri Harekât Merkezinden bir Yarbaya bu yasağı telefonla iletiyor.
Tablo 1
İşte bundan sonra ilginç bişey oluyor, daha doğrusu bana ilginç geldi, o yüzden paylaşmak istiyorum. Askeriyenin iç hizmet kanununun 15. maddesi "Amir; vazifelerin zamanında ve tam olarak yapılıp yapılmadığı takip ve yapılmasını temin eder." diyor. Oysa Akar hava kuvvetleri harekat merkezinden gelen bir talep üzerine 19.45'te; Suriye'ye karşı bekletilen hava savunma uçaklarına (CAP uçakları) izin veriyor, İnsansız Hava Araçları (İHA) uçabilir diyor ve başlamak üzere olan Solotürk gösterisine müsaade ediyor.
Serbest bırakılan uçaklarda kimler vardı ve hangi mantığa dayanılarak serbest bırakıldı, bilmiyorum ve tahmin bile etmek istemiyorum. Ama savcılık benimle aynı konumda değil, bunları soruşturması ve sorgulaması gerekiyor ama yapılmadı.
Aşağıdaki konuşma uçuşların serbest bırakılmasından sonra yapılan konuşma:
Aşağıdaki yazı da Eskişehir Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi'nin ceridesinden (tutanak defteri) alınmıştır.
Asker olmadığım için belki bu kadarına "EVET" denilebilinir diyeceğim ama başka bir emir var ki, ben henüz bunun içinden çıkamadım. Hava kuvvetleri harekat merkezinden bir "İZİN" isteği gelmemesine karşın Akar "Yurt içi ve yurt dışı harekât gerekli olursa Genelkurmay izni ile yapılabilir" emrini veriyor.
Tablo 4
Peki bu kimsenin bilmediği, sorgulamadığı harekat hangi harekat, kim, nerede, ne zaman,niçin böyle bişeyi başlatabilir. Sorgulamıyoruz, yeter ki "ZAMAZİNGO" sağlam olsun.