Ahmet Nesin
Hulusi Akar, kaldırılan basın açıklaması ve Akın Öztürk!..
Sonunda yazacağımı başında söyleyeyim, tamamını yayınlayacağım basın açıklamasına göre eski hava kuvvetleri komutanı Akın Öztürk'ün serbest olması gerekiyor. Bu bildiriye göre Akın Öztürk'ün neden tutuklandığını açıklamak zor olsa da, esasında 15 Temmuz gecesi ve sonrası tutuklanan herkesin Fethullah Gülen'le bir bağlantısının olmadığının da bir kanıtı bu tutuklama.
15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü darbe girişimcileri tarafından kuşatılmış ve hava kuvvetleri komutanı Abidin Ünal kendisinden önceki hava kuvvetleri komutanı Akın Öztürk'ü arayarak yardım istiyor. Bunu nereden anlıyoruz, basın bildirisinde madde madde yazıyor bu:
4. İllegal çete mensubu hain teröristlerce (FETÖ) öncelikle Hava Kuvvetleri Harekât Merkezinin kontrol altına alınmasının istenmesi üzerine İstanbul’da bulunan Hv.K.Komutanı Org.Abidin ÜNAL tarafından Ankara’da Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Vekiline Hava Kuvvetleri Harekat Merkezinin teröristlerden temizlenmesi ve tüm bağlantıların kesilmesi talimatı verilmiştir. Talimatın gereği yapılarak Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi işlevsiz hale getirilmiştir. Aynı anda tüm yetkilerin Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezinde olduğu, Hava Kuvvetleri Harekât Merkezinin hiçbir talimatının yerine getirilmemesi, Hv.K.Komutanı talimatı olmadan hiçbir uçuşa izin verilmemesine ilişkin direktif, mesaj ile tüm birliklere yayımlanmıştır.
5. Ayrıca Hv.K.Komutanı Ankara’da AKINCI Üssü lojmanları bölgesinde bulunan Orgeneral Akın ÖZTÜRK’ü arayarak kendisine 4’üncü Ana Jet Üssü AKINCI’dan kalkan uçakların yasa dışı olduğunu, ivedilikle AKINCI’ya giderek oradaki kalkışmada bulunanları ikna etmesini istemiştir.
6. Üs Komutanlarına verilen doğrudan direktifler sonucu, kalkışmanın 3 meydan ile sınırlı olduğu belirlenmiştir. Eskişehir Hava Harekât Merkezinde bulunan personeli takviye amacıyla üst rütbeli generaller görevlendirilmiştir. Bu işlemlerden sonra İstanbul’da Karargah dışında bulunan Hv.K.Komutanı Org. Abidin ÜNAL ve beraberindeki Muh.Hv.Kv.Komutanı Korg. Mehmet ŞANVER illegal çete mensubu terörist hainler (FETÖ) tarafından gözaltına alınmıştır.
7. Bilahare Sn.Başbakan ve Milli Savunma Bakanı’nın bilgisi ve direktifleri doğrultusunda planlamalar yapılmış, öncelikle illegal kalkışlara reaksiyon olarak, değişik meydanlardan F-16 alarm reaksiyon uçakları kaldırılarak havadaki uçaklar inişe zorlanmış; talimatlara uymamaları durumunda vurulacağı bildirilmiştir.
8. Müteakiben uçakların kalkış yapmalarını engellemek amacıyla meydan üzerinde baskı kurulmuş, AKINCI meydanındaki uçuş pistleri F-4 uçakları ile bombalanarak kapatılmıştır. Ayrıca aynı meydandan kalkış yapmak isteyen helikopterler taciz ateşiyle engellenerek, AKINCI meydanı kontrol altına alınmıştır. Tüm bunlara ilave olarak illegal çete mensubu terörist hainlerin (FETÖ) teslim olmalarını sağlamak maksadıyla, üs içindeki bazı noktalar bomba ile vurularak baskı devam ettirilmiş ve eylemin kırılması sağlanmıştır.
Bu açıklamalardan anlamadığınız biyer olduğunu sanmıyorum. Akın Öztürk basın açıklamasının hemen hemen aynısını mahkemedeki savunmasında da söylüyor. Abidin Ünal, Öztürk'e telefonda ' Ağabey senin emrin hilafına darbe mi oluyor? Akıncıya git, orayı kontrol altına al, senin sözünü dinleyecek çocuklar var' diyor ve Öztürk'ü üsse gönderiyor. Öztürk devamını şöyle anlatıyor: 'Ben de Abidin Ünal ile 46 yıllık meslek arkadaşlığım hatırına 'Tabii' dedim. Ben atladım 'vın' diye gidiyorum. Işınlıyorum kendimi. Gitmeden önce Akıncı Üs Komutanını arıyorum. Telefonda Kubilay Selçuk’un sesini duyuyorum. O da, 'Ben de sizi arıyordum.' dedi. 'Komutanım operasyon var. Genelkurmay Başkanı sizi ve diğer komutanları sordu ve bekliyor, çağırıyor sizleri.' dedi. Ben de gittim. Üsse girdiğinde karargah önünde maskeli ve kamuflajlı askerler gördüğünü anlatan Öztürk, üs komutanın odasında Hulusi Akar'ın yanı sıra Kubilay Selçuk ve Ömer Faruk Harmancık ile muhtemelen Hakan Evrim'in bulunduğunu söyledi. Öztürk, Genelkurmay Başkanına hitaben "Komutanım ne oluyor?" diye sorduğunu, onun da eliyle işaret ederek "Akın bunlar bu işi yapmışlar, bunlarla konuş, ikna et." dedi.'
Öztürk sabaha doğru darbecileri ikna ettiğini genel kurmay başkanına açıklar, onun üzerine Akar, Öztürk'e 'Tamam Akın, o zaman Başbakana beraber gidip bu işi anlatalım.' der ama başbakanla görüştükten sonra 'Akın sen burada kal. Bunlara göz kulak ol. Senin kızının evi de burada, ben seni bir saat sonra aldırırım.'der. Akın Öztürk daha sonra derdest edilmiş olan Abidin Ünal ve Yaşar Güler'i kurtarır ve hep beraber hava kuvvetleri komutanlığına giderler. Ve sonunda Akın Öztürk 17 Temmuz gecesi 02.00'de hava kuvvetleri karargahından eve gider, oradan merkez komutanlığı'na davet edilir ve tutuklanır.
Darbedeki görevi genel kurmay ikinci başkanı diye lanse edilir Öksüz'ün, oysa hem darbenin birinci sanığıdır, hem de daha önce kuvvet komutanlığı yapmış birisini daha alt göreve darbe mantığında bile atayamazsınız, eğer atıyorsanız için içinde başkaları vardır ve açıklanmalıdır. Darbenin birinci adamı olup da darbe yapıldıktan sonra kıdemde altıncı sırayı kabul etmek, gerçekten anlaması zor.
15 Temmuz'la ilgili anılarını ilk kim yazacak merak ediyorum ama o birisi Hulusi Akar'dan önce yazarsa Hulusi Akar'ın işinin gerçekten zor olduğuna inanıyorum. Çünkü bu şartlar altında kendisinin ve Abidin Ünal'ın serbest, Akın Öztürk'ün tutuklu olması anlaşılır gibi değil. Ya da Fethullah Gülen ekibiyle birlikteliği kanıtlanamayan ama 15 yıla mahkum olan dönemin 2. ordu komutanı Adem Huduti bu an'ı 4 gözle bekliyordur sanırım.
17 Temmuz'a kadar Akın Öztürk'le beraber hareket et 17'sinde tutukla ama 21'inde lehine bir basın açıklaması yayınla, farkına varınca kaldır, iyi iş...