Eser Karakaş
İki çok sevimsiz haber ama birbirleriyle tutarlı
Bugün "fahiş fiyat" komedisi ile ilgili bir yazıya başlamıştım ki mailime "Euronews Türkçe"nin bir haber bülteni düştü ve ben "fahiş fiyat" komedisi yazımı erteleyip aşağıdaki iki konuyu yazmaya karar verdim; daha doğrusu yazmaktan öte, aktarma.
İlk haber AB ile tam üyelik müzakerelerini hukuken sürdürür gibi gözüken ama müzakerelerin fiilen bittiği AB ile ilişkilerde Türkiye’nin artık AB Komisyonu tarafından da Ortadoğu ve Kuzey Afrika birimine kaydırıldığı haberi.
Bugünkü ortamda muhtemelen insanlar bu haberi çok ciddiye almayacaklar ama bu haberin Türkiye’nin geleceği, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için ne kadar berbat olduğunu seneler bize gösterecek.
Türkiye Recep Tayyip Erdoğan’ı asla affetmeyecek çünkü bu işin temel sorumlusu kendisi.
Fazla yorum yapmadan Euronews Türkçe"nin haberini noktasına dokunmadan aktarıyorum (internet gazeteciliğinin böyle yararları var).
"Türkiye, Avrupa Birliği Komisyonu'nun 'Komşuluk ve Genişleme Müzakereleri Genel Direktörlüğü' (NEAR) bölümünde Ortadoğu ve Kuzey Afrika birimine kaydırıldı. Komşuluk ve Genişleme Müzakereleri Genel Direktörlüğü'nde (NEAR) yeni bir yapılanmaya giden Komisyon, Türkiye'yi de içine aldığı ve daha önce Ortadoğu ve Kuzey Afrika olan birimin adını da 'Güney Komşuları ve Türkiye' olarak değiştirdi.
Genişleme ve Komşuluk Komiserliği'nde görevli ve Euronews Türkçe'ye konuşan bir kaynak bu değişikliğe ilişkin kararın mayıs ayında alındığını ancak uygulamaya yeni geçildiğini belirtti.
İsminin açıklanmasını istemeyen kaynak, Türkiye'nin farklı bir birime kaydırılmasıyla ilgili şunları söyledi:
"Bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Türkiye ile ilgili politikalarda hiçbir değişiklik olmayacak. Ne verilen fonlarda ne de ilişkilerde bir fark yaratmayacak. Bu şekilde düzenlenmesi uygun görüldü, hepsi bu."
Bu değişimde üye ülkelerin rolü bulunmadığını da ekleyen komisyon kaynağı, bunun komiserin inisiyatifinde olan ve tamamen komiserlik içerisinde yapılan bir yenilenme olduğunu dile getirdi.
AB'nin dışişleri birimi olan EEAS'den Euronews Türkçe'ye konuşan bir başka kaynak da "Bu tür iç yapılanmaların tamamen AB'nin kendisini ilgilendiren şeyler olduğunu ve dışarıya karşı herhangi bir açıklama veya izahat gerektirmediğini" kaydetti.
AB antlaşmasında coğrafi olarak Avrupa'da yer almayan ülkelerin AB üyesi olamayacakları kuralı bulunuyor.
Bu durumun ileride Türkiye'nin aleyhine bir zemin yaratıp yaratamayacağını sorduğumuzda ise "Bu zorlama bir senaryo olur. Kesinlikle söz konusu bile olamaz" yanıtı verildi.
Euronews Türkçe'nin Avrupa Komisyonu'ndan aldığı resmi açıklama ise şu şekilde:
"Komisyon Genel Direktörlüklerinin iç organizasyonu hakkında yorum yapmaz. Komisyon tüm hizmetlerini iş yükü, verimlilik ve tutarlılık üzerine organize eder. Bu değişiklik de bu şekilde olmuştur."
İkinci haber faizlerle ilgili, bu haber de "Euronews Türkçe" den.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) perşembe günü, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) yüzde 19'dan yüzde 18'e düşürdü.
Türkiye politika faizi dünyada en yüksek 10., Avrupa'da ise ilk sırada bulunuyor.
(TCMB), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 100 baz puan indirdi. Karar sonrası dövizde yukarı yönlü hareketlenme yaşandı. Piyasanın beklentisi faizlerin yüzde 19 seviyesinde tutulacağı yönündeydi.
9 liraya yaklaşan dolar tüm zamanların tarihi zirvesini görürken, euro da yukarı yönlü işlem görmeye başladı.
TCMB'nin yeni kararı ile Türkiye dünyada politika faizi en yüksek 10 ülke arasında yer aldı.
Politika faizleri konusunda dünya sıralamasında zirvede Venezuela (54.06) yer alırken ilk 10 sırada Zimbabve (40), Arjantin (38), Yemen (27), Sürinam (25), Angola (20), Liberya (20), Sudan (19.6), İran (18) ve Türkiye (18) var.
Avrupa ülkelerine bakıldığındaysa Türkiye, yüzde 18 ile faiz oranının en yüksek olduğu ülke konumunda. Diğer Avrupa ülkelerinden Belarus 9.25 ile ikinci, Ukrayna 8.25 ile üçüncü sırada.
Bugün "faiz liginin" ilk sırasında ekonomik ve siyasi krizle boğuşan Venezuela bulunuyor.
İşin özeti: Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete.