Sibel Hürtaş
İnfaz yasasında top Erdoğan’da
AKP son anda cinsel istismar suçunu ikinci yargı paketi taslağına koydu. Zira o madde konulmasaydı, kısmi af yasası çok daha az mahkûmu dışarıya taşıyacaktı. Affın siyasi faturasını tahliye hesabıyla hafifletmeye çalışan AKP, Rahşan Affı’nı unutuyor!
Adalet Bakanlığı’nın yılbaşında hazırlıklarını tamamladığı ikinci yargı paketi, korona virüs krizinde cezaevlerinin sık sık gündeme gelmesiyle birlikte siyasetin gündemine taşındı. Korona virüs krizinden yola çıkarak, cezaevlerindeki felaket senaryolarını fırsat bilen AKP Grubu, kısmi bir af tasarısını andıran ikinci yargı paketini bu hafta görücüye çıkardı.
Paketin ilk halinde kasten adam öldürme, uyuşturucu, örgütlü suçlar ve terör suçları kapsam dışında bırakılmıştı.
Taslak bu haliyle sadece 30 bin civarında mahkûmu kapsayacaktı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre Türkiye cezaevlerinde 2018 yılı itibariyle 264 bin mahkûm bulunuyor. Sayının 2020 itibariyle 300 bini aştığı belirtiliyor. AKP’nin taslağı ilk haliyle, cezaevlerindeki mahkûmların sadece yüzde 10’unu kapsayacaktı. AKP Grubu, "attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmeyecek" dedi. Kısmi af olarak algılanan bu düzenlemenin siyasi yorgunluğu hesaba katıldı ve son anda cinsel istismar suçuna ilişkin maddelerde de infaz düzenlemesine gidilmesine karar verildi.
Ya uyuşturucu suçları?
İkinci yargı paketi çalışmalarına uyuşturucu suçlarının girmesinin ise tamamen MHP’nin ısrarı olduğu ortaya çıkıyor. MHP, daha önce hazırladığı benzer bir tasarıda uyuşturucu suçlarını kapsama almış ancak AKP’den, "Biz bunu tabanımıza anlatamayız" tepkisiyle karşılaşınca geri adım atmak zorunda kalmıştı. İktidarın küçük ortağı, bir buçuk yıl sonra ikinci yargı paketine, uyuşturucu suçlarının girmesini sağladı.
Taslak bu haliyle kasten adam öldürme, örgütlü suçlar ve terör suçlarını kapsamıyor. Uyuşturucu ve cinsel istismar suçlarını kapsama alarak, cezaevlerinden 80 bin civarında hükümlünün tahliyesine kapı açıyor.
Peki, bu nasıl olacak? Başlı başına bir aftan söz etmek mümkün değil. Ancak Cezaların İnfazı Hakkındaki Yasa’da infaz oranlarının değiştirilmesiyle, çok sayıda mahkûmun salınmasının kapısı aralanacak.
AKP, iktidarı döneminde zaman zaman çıkardığı yasalarla söz konusu uyuşturucu ve cinsel istismar suçlarında artırıma gittiği ve böylece ceza infaz sisteminin dengesiyle oynadığı yönünde bir özeleştiri de yaptı, taslak çalışmaları süresince.
Ancak tüm bunların muhalefeti rahatlattığını söyleyemeyiz. CHP’nin kırmızı çizgisini burada cinsel istismar suçları oluşturuyor. CHP, böyle bir düzenlemeye kesinlikle onay vermeyeceğini söylüyor. CHP, gazeteciler, akademisyenler ve siyasetçilerin cezaevlerinden tahliyesi için terör suçlarında bir düzenleme yapılmasını istiyor. Ama bu da hem MHP’nin hem de AKP’nin kırmızı çizgisi. MHP, siyasi tutuklular için bir tahliye yolunun açılmasına, AKP de FETÖ kapsamındaki mahkûmlar için bir tahliye çalışmasına baştan karşı.
Bu haliyle CHP ve AKP tasarıda uzlaşamayacak gibi duruyor. AKP’nin önümüzdeki dönemde cinsel istismar suçlarındaki infaz indirimini bir pazarlık payı olarak elinde tutacağı da Ankara kulislerinde konuşulanlar arasında.
Burada da top Cumhurbaşkanı Erdoğan’da.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikinci yargı paketine ilişkin olarak kurmayları ile bir toplantı yaptı. Bu toplantıda muhalefetin görüşlerinin Erdoğan’a aktarıldığı belirtiliyor. Cinsel istismar suçları ile ilgili son kararı Erdoğan verecek. Cumhurbaşkanının talimatları üzerine, ikinci yargı paketinin bu aralar yeniden gözden geçirilmesi gündemde.
Önümüzdeki haftaya kadar ikinci yargı paketinde bazı değişiklikler yapılması gündemde. Peki, bu arada TBMM ne yapacak? İkinci yargı paketine son hali verilene kadar, Meclis toplanmayacak. Tatil kararı almadı Meclis, ama dün yaptığı gibi aç-kapa yaparak, ikinci yargı paketinin son halini bekleyecek. İkinci yargı paketi önce Adalet Komisyonun gündemine gelecek, Komisyon görüşmeleri sırasında da TBMM Genel Kurulu’nun toplanmaması gündemde.
Bu takvime göre neredeyse iki hafta boyunca ikinci yargı paketi üzerindeki çalışmalar devam edecek. Şimdi top, tam anlamıyla kamuoyunda. Cinsel istismar suçlarına yönelik kadınların tepkisi yükseldikçe, siyasi iktidarın bu hatadan geri adım atması an meselesi.
TBMM’de durum böyle…
Ya sonrası?
AKP af hesaplarıyla sonu bilinmez bir yolculuğa çıkıyor.
Dünyanın hiçbir yerinde devlet, kişilerin bir birlerine karşı işledikleri suçları affetmek gibi bir hataya düşmez. Devlet ancak kendisine yönelik suçlar konusunda affedici olabilir. Türkiye gibi en geniş terör tanımına sahip olan ülkelerde, bu tartışmalı, muğlak, ucu açık suç tanımından yola çıkarak cezaevine atılmış binlerce insan dururken; kişilerin birbirlerine karşı işlediği en adi suçların affedilmesinin tek sonucu siyasi iktidarın adalet duygusuna güvensizliği olarak tecelli eder.
Geçmişte ki af yasalarında da aynısı olmadı mı?
İkinci yargı paketinin bu haliyle çıkması durumunda, Ana Muhalefet Partisi tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi büyük bir olasılık. Anayasa Mahkemesi, bazı suçların kapsam dışında bırakılması nedeniyle Anayasa’nın eşitlik ilkesi kapsamında bir adım atabilir. Bu adım, yasanın iptali değil, lehe hükümlerden herkesin yararlanabilmesi için genel affın kapısını açacak mahiyette olabilir.
Bu konu da AKP Grubunda tartışıldı. AKP, istisnai suçlar kapsamında düzenlemeler yapıldığını gerekçe göstererek, Anayasa Mahkemesi’nin böyle bir durumun kapısını açamayacağı yönünde hukuki görüşlere sığınıyor.
İkinci yargı paketinin gideceği nokta bu anlamda çok tartışmalı. Paket her an siyasi iktidarın kontrolünden de çıkabilir. İktidarın buna izin vermemesi için büyük bir toplumsal uzlaşı ile olası af senaryolarını kurması gerekiyor.