İnnovasyon (yenilikçilik) endeksi 2022

Elli ülke yenilikçilik endeksinde Türkiye 37. sırada. Bu yargı ile, bu hukuk ve demokrasi durumumuzla zaten daha ileri gitmemiz mümkün değil

İki gündür Agatha Christie polisiye romanı okur gibi, kendimizi ilginç dedektif Hercule Poirot yerine koyarak İmamoğlu kararını anlamaya çalışıyoruz, hem yorumlar yapıyor, hem yorumları izliyoruz, bir yorum okuyor, haklısın diyoruz, başka ve 180 derece ters bir yorum daha duyuyor, Nasreddin Hoca fıkrasında olduğu gibi “sen de haklısın” diyoruz.

Süreci izliyoruz, anlamaya çalışıyoruz ama arkada sevimsiz gibi duran planların varlığından da kuşkulanıyoruz. Bu arada da çok fazla şark entrikası kokuları gelen bu süreçten kendimizi biraz kurtaralım, daha ciddi konulara değinmeye çalışalım.

İsviçre-Cenevre merkezli WIPO isimli bir kuruluş var, WIPO World Intellectual Property Organization-Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı anlamına geliyor ve bu kuruluş 2022 senesinde Global Innovation Index 2022’yi (Global Yenilikçilik Endeksi 2022) yayınladı.

Bu yayını çok önemsiyorum çünkü innovasyon-yenilikçilik çekişli büyüme bu araştırmanın temel odağı, şayet Türkiye’nin yeni dönemde (İnşallah) sürdürülebilir bir yüksek büyüme patikasına girmesini istiyorsak bu endeksin kriterlerinin iyi incelenmesini öneriyorum.

Bu yazıyı yazarken bir yandan da Meclis TV’den CHP adına İlhan Kesici’nin bütçe konuşmasını dinliyorum, 2008 senesinde 800 milyar dolar olan milli gelirimizin 2022 senesinde aynı olduğunu anlatıyor, ne korkunç bir durum, iste bu korkunçluğu geride bırakmak istiyorsak bu küresel innovasyon-yenilikçilik- kriterlerini iyi araştırmak lazım.

Global Innovation Index 2022’nin endeksi tanımlanırken kullandığı yedi kriter var:

1-İş alemi: Özel sektörün araştırma-geliştirme harcamaları ve niteliği, doğrudan yabancı sermaye yatırımları.

2-Piyasalar: Ülkenin milli geliri ve piyasalardaki rekabet hukukunun düzeyi, gücü.

3-Altyapı: Ülkenin yol, hastane, okul, enerji gibi konularının niteliği ve niceliği.

4-Beşeri sermaye: Öğrenci başına kamu eğitim-öğretim harcaması, bilim ve araştırma kurumlarının niteliği.

5-Kurumlar: Siyasi istikrar, kurumların güvenilirliği, iş kurma kolaylığı.

6-Yaratıcı çıktılar: Kıymetli markalar, endüstriyel dizayn kalitesi.

7-Bilgi ve teknoloji çıktıları: Patent sayısı, emek verimliliğinin artışı, yazılım harcamaları.

Bu kriterler temel alınarak elli ülke yenilikçilik endeksinde sıralamaya tabi tutulmuşlar.

İlk on ülke sırasıyla şöyle: İsviçre, ABD, İsveç, Birleşik Krallık, Hollanda, Güney Kore, Singapur, Almanya, Finlandiya, Danimarka.

Elli ülkeyi tek tek yazmıyorum, Çin on birinci, İsrail on altıncı, Rusya kırk yedinci sırada.

Okurları sayılara boğmak istemiyorum, endeks değerlerine de bakıldığında yenilikçilik, yaratıcılık konusunda batının, Çin ve Rusya ile simgelenen başka bir alternatif bloğun çok önünde olduğunu görüyoruz ve kurumların yapısına bakılırsa da zaman içinde farkın açılacağını söyleyebiliriz.

Türkiye bu sıralamada 37. sırada.

Umarım bu yedi kriterde alınacak mesafe ile önümüzdeki dönemde daha iyi bir noktaya gelinir.

Bu innovasyon endeksi konusu, hiç kuşkusuz, çökmüş, çökertilmiş bir yargının çok çirkin kararlarını tartışmaktan çok daha keyifli.

Bu yargı ile, bu hukuk ve demokrasi durumumuzla zaten daha ileri gitmemiz mümkün değil, kanıt da on dört senedir milli gelirin yerinde sayıyor olması.

Bravo Erdoğan, bravo AKP.


Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor

Önceki ve Sonraki Yazılar
Eser Karakaş Arşivi