Ömer Faruk Gergerlioğlu
KHK'lılar için alternatif yol yok mu?
Evet yine KHK'lılardan bahsedeceğim. OHAL döneminin her türlü gadrine uğramış KHK'lılardan. Bu aralar hangi yaşını almış akademisyen, hukukçuyla konuşsam ülkenin düştüğü hukuktan ve demokrasiden uzak halin T.C. tarihinde başka bir dönemde görülmediğini söylüyorlar. Şu anın hukuksuzluğu tek parti dönemini de, darbe ve postmodern darbe dönemlerini de geçti. İnsanlar büyük bir beklemede, OHAL komisyonu 23 Ocak'ta kurulacağı açıklanan, Temmuz'da işlemine çok gecikmeli başlayan ve Kasım ayında ilk sonuçları açıklayacağını vaad eden bir komisyon ve halen açıklama yok. Biliyorum ki işine dönmek için sabırsızlıkla bekleyen, geceleri işe iade haberinin rüyalarını gören onbinlerce kişi var. Büyük bir sabırsızlık ve umutla bekleyen on binler için bazı önerilerim olacak.
Ülkenin genel gidişatı nedeniyle çok umutlu olunmaması gerektiğini aktarayım. Mutlaka birgün herkes işine dönecek ama bu kısa sürede olmayabilir. Tüm umutlarını işine kısa vadede geri dönmeyi bırakanlara hatırlatmalarım olacak.
Bilelim ki bazen kişi için musibet olan belki ufkumuzu açmamız için bir fırsattır. Yeni dünyalar keşfetmek için bir şanstır. Yeni alternatiflere yönelmek, yeni çözüm yolları denemek niye zor olsun ki? Belki bu sıkıntılar maddi ve manevi yeni müjdelerin habercisi olur, kim bilir ki? Kendinizi kısır bir döngüye mahkum etmek zorunda değilsiniz.
Bu aralar birçok KHK'lının iş girişimlerini duyuyorum ve çok mutlu oluyorum. Benden destek isteyen KHKL'lıya "kimsin, ideolojin, ırkın ne?" demiyorum, biliyorum ki zaten KHK'nın mağdur ettiği bir kişiye kim olursa olsun tüm desteği sunmak lazım, çünkü bu kadar büyük haksızlıklara uğramış birisi büyük bir mağdurdur, mağdura, mazluma kimlik sorulmaz.
Öylesine vicdan sızlatan olaylar, dramlarla karşılaşıyorum ki dayanmak mümkün değil. Bunları dinlemek, okumak çok zor, dile getirince kimisi inanılmaz buluyor, ama bilmiyorlar ki aktaramadığım daha ne dramlar var. Ama bütün bunların yanı sıra hala bu dramları görmezden gelen, daha fenası vicdan ve merhamet duygularını katlederek karşılayanlar var. Hemen ellerinde bir damga, insanları "şucu, bucu" diye damgalamaya çalışıyorlar. Bilmiyorlar ki böyle söyleyene de yarın mazlum ve mağdur olursa, derman olmaya çalışmak şarttır, farzdır. Çünkü mazluma kimlik sorulmaz, adalet kavramının kitabında kin, nefret, intikam yoktur. Hep eski kötü örnekleri hatırlatana diyeceğim şudur " kötülük zulüm doğurur, af ve empati iyilik ve adalet doğurur"
Yurdun her yerinden dayanışma haberleri geliyor. Gerek bireysel gerek bir araya gelip ortak olup, emeklerini ortaya koyuyor KHK'lılar, alın terleri birbirine karışıyor. Belki başarılı belki başarısız ama hepsinde yeni bir silkinme, yeni bir hamle var, en azından bunu denemeye değmez mi?
Bir KHK'lı okurum yazmış, "...Size mesaj yazma istediğim bu konuşma gerçekleştikten sonra oldu. Hep üzüntülü haberlerin bulunduğu hesabınızda bir nebze de olsa mutlu haberlerinde olduğunu belirtmek için yazıyorum. Ben de 9 yıllık sınıf öğretmenliğinden sonra KHK mağduru olarak buldum kendimi. Ama hiç yılmadım sanki hazırlıklıymışım gibi. Taşı sıksam suyunu çıkarabilirim Allah'ın izniyle. Hamdolsun ailemden, akrabalarımdan,
arkadaşlarımdan sırtını dönen hiç kimse olmadı. " diye başlayan mektubunda yaşadıklarını aktarmış. Pazarcılık yapmış, pazarlamacılık yapmış, mevsim uygun olmayınca bırakmış, oturmuş düşünmüş, ve sonrasında sanal alemde mobilya satmayı denemiş, araştırmış, dinlemiş, koşturmuş.
"...Ticaretin t sini, mobilyanın m sini, koltuğun k sini bilmeyen ben bir anda mobilyacı oldum. Site de şuan
60 firmanın ürünleri var. İşim al-sat yani. Yatak odasından, yemek odasına, koltuk takımından, genç odasına mobilya ile ilgili aklınıza ne geliyorsa sitede bulundurmaya çalıştım. Bu süreçte tabi ki çok zorlandım. Özellikle ailem çok çaba sarf ediyorsun oğlum insan dokunmadan, oturmadan, görmeden hiç koltuk alır mı diye çok söylendi. Ancak yılmadım. Daha 1 yılımı doldurmadım. Ancak bu süreçte çok şey öğrendim. Şimdi ise yakın
akrabaların, arkadaşların mobilya ihtiyaçlarını gidermeye çalıştık.... Hamdolsun işim güzel ve iyi. Kendi ayaklarımın üzerinde durmaya başladım. Daha emekleme aşamasında olsam da. Bunu size neden yazıyorum çünkü insan isterse her şeyi başarabilir yeter ki bir adım atma cesaretini göstersin. Fırsatlar karşısına
zaten çıkacaktır." diyor okurum.
OHAL ve KHK mağdurları hakkını sonuna kadar talep edecek ama oturup kumru gibi düşünüp, dünyayı kendine zindan etmeyecek. Yeni bir işi olsa da gasp edilen hakkını istemeyi inatla devam ettirecek, hakkı tutup kaldıracak. Zaman geçecek ve haksızlıklar bitecek, umut dolu, inanç dolu olmazsanız en büyük kötülüğü kendinize yapanlardan olmaz mısınız? Bilelim ki hakkın ve helalin peşinden koşana Allah da yollar açar insanlar da saygı duyar ve destekler.