Kopenhag kriterleri yerine Ankara kriterleri anlamsızlığı

Erdoğan ve AKP epey bir süredir Kopenhag kriterlerinin yerine Ankara kriterlerini koyarak devam ediyor ve gelinen nokta ortada: “Ankara kriterleri neden, fakirlik, özgürlük fukaralığı sonuç”.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 28. Dönem 2. Yasama yılı açılışında yaptığı konuşma maalesef Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı için çok ama çok talihsiz bir konuşma oldu; konuşma, yine maalesef, neresinden tutsanız elinizde kalabilecek kalitede bir konuşma, hele AB ilişkileri bölümü.

Erdoğan bu konuşmasının AB bölümünde yine o ünlü anlamsız ifadesini kullandı ve “Kopenhag kriterleri yerine Ankara kriterlerini koyar, yolumuza devam ederiz” dedi, dedi ama bu ifade çok yanlış kullanılmış çünkü epey bir süredir, minimum on sene, Kopenhag kriterleri yerine Ankara kriterleri zaten konmuş durumda ve yola böyle devam ediliyor, Türkiye’nin bugün geldiği bu korkunç durumun sorumlusu da bu vahim yol tercih hatası.

Aşağıda özet olarak Kopenhag kriterlerini (1993) aktarıyorum:

Siyasi kriterler:

1-İstikrarlı ve kurumsallaşmış bir demokrasinin var olması,

2-Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü,

3-İnsan haklarına saygı,

4-Azınlıkların korunması.

Ekonomik kriterler:

1-Arz - talep dengesinin piyasa güçlerinin bağımsız bir şekilde karşılıklı etkileşimi ile kurulmuş olması,

2-Ticaret kadar fiyatların da liberal olması, piyasaya giriş (yeni firma açılması) ve çıkış (iflaslar) için engellerin bulunmaması,

3-Fikri ve sınai mülkiyet haklarını içeren düzenlemeleri kapsayan yasal bir sistemin olması ve bu yasalar ile düzenlemelerin icra edilebilmesi,

4-Fiyat istikrarını içeren bir ekonomik istikrara ulaşılmış olması ve sürdürülebilir dış dengenin varlığı,

5-Ekonomik politikaların gerekleri hakkında geniş bir fikir birliğinin olması,

6-Mali sektörün, tasarrufları üretim yatırımlarına yönlendirebilecek kadar iyi gelişmiş olması

gerekmektedir.

Topluluk müktesebatına uyum kriterleri

1-Gümrük Birliği, malların serbest dolaşımı, sermayenin serbest dolaşımı gibi ortaklık anlaşmalarında belirtilen şartlara uyum sağlanması,

2-Tek pazara geçişi gerektiren topluluk müktesebatına uyum sağlanması,

3-Topluluğun tarım, iletişim ve bilgi teknolojileri, çevre, ulaşım, enerji, taşımacılık, tüketici hakları, adalet ve içişleri, işgücü ve sosyal haklar, eğitim ve gençlik, vergilendirme, istatistik, bölgesel politikalar, genel dış ve güvenlik politikası gibi alanlardaki her türlü düzenlemesine uyum sağlanması; olarak açıklanabilir.

Bunlar Kopenhag kriterleri, şimdi gelelim Ankara kriterlerine.

Dün (5 Ekim) Freedom House kurumu (hadi, Osmanlıca bir çeviri yapalım, “Dârü’l Hürriyyet”) dünyadaki tüm ülkelerin özgürlük endeksini yayınladı.

Türkiye’nin özgürlük skoru, notu dememek için skoru tercih ettim çünkü kompleksli birileri not lafına kızıyorlar, yüz üzerinden ancak 32 ve maalesef son on yılda skorumuzda 29 puan gerileme var, 2012’de skorumuz 61 imiş, bugün 32, Erdoğan ve AKP gurur duyabilirler, bizden kötü sadece Libya, Nikaragua, Güney Sudan ve Tanzanya var gerileme konusunda, gerçekten çok ayıp, çok can sıkıcı, dönem yöneticilerinin çok utanmaları lazım.

Ama, enseyi karartmayın, işin eğlendirici yanı da var, hem Freedom House’un (Dârü’l Hürriyyet) bu araştırmasını hem de egemenlerimizin “21. Yüzyıl Türkiye yüzyılı olacak” sözünü yan yana koyun, bayağı bir gülebiliyorsunuz, daha ne istersiniz.

Kopenhag siyasal kriterlerinde kurumsallaşmış demokrasi diyor ama bizde tüm kurumlar çökmüş, demokraside dünya endekslerinde nal bile toplayamıyoruz, insan hakları konusunda AİHM kararlarını uygulamıyoruz; işte Ankara kriterlerinin sonucu tam da bunlar.

Ekonomik kriterler arasında fiyat istikrarı var, biz ise dünyada en yüksek enflasyonlu ülkeler içinde zirveye oynuyoruz; en temel piyasalarda, mesela konut, mesela tarım ürünleri (barınma ve beslenme) çok ciddi arz-talep dengesizlikleri var, piyasalara giriş özgürlüğü nanay, kamu alımları piyasalarında çok ağırlıklı olarak davet yöntemi kullanılıyor, sürdürülebilir dış denge de nanay, ekonomi politikaları hakkında görüş birliği de asla yok, en tepeden “faiz sebep, enflasyon sonuç” denince zaten nasıl olsun.

İşte size harika bir ekonomik kriterler Ankara kriterleri tablosu.

Topluluk müktesebatına uyum konusunda ise Ankara kriterleri tam bir rezalet manzarası çünkü sorun sadece uyum sorunu değil, sorun iradi olarak uymama isteği, kolay mı, kamu alımları piyasalarında AB müktesebatına uyum olursa birileri nasıl beslenecekler, değil mi?

Erdoğan ve AKP epey bir süredir Kopenhag kriterlerinin yerine Ankara kriterlerini koyarak devam ediyor ve gelinen nokta ortada; şu ifade faiz-enflasyon iddiası gibi komik değil, hatta trajik: “Ankara kriterleri neden, fakirlik, özgürlük fukaralığı sonuç”.


Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Eser Karakaş Arşivi