İşxan Miroyev
Kürtler Trump ve Erdoğan’ın anlaşmalarının önünde engel oldular
Kamuoyunun uzun süredir beklediği ABD ve Türkiye devlet başkanları görüşmesi yapıldı ve sadece 20 dakika sürdü.
Donald Trump ve Recep Erdoğan görüşme sonrası basın açıklamasında görüşmeden memnun kaldıklarını dile getirseler de ve uluslararası terörle mücadelede ortak hareket edeceklerini açıklasalar da şimdilik bu sadece sözde kalmış gibi. Bu görüşme daha çok birçok noktaya ilişkin düşünceleri dile getirmekten öteye gitmedi. Hatta bazı noktalarda uzlaşı bile aranmadığından söz edebiliriz.
Donald Trump PKK’ye karşı mücadelede Erdoğan’ı desteklediğini söylerken diğer taraftan da Suriye ve Iraktaki Kürtleri desteklemeye devam edeceklerinin sinyalini vermiş oldu.
Zaten en çok Türkiye’yi rahatsız eden de bu destektir. Eğer Kürtler Suriye’de kendi devletlerini kurma yoluna giderlerse bundan sonrasında ABD’nin Kuzey Suriye’deki Kürtlere destek vereceği kesindir. Tabi ki Ankara böyle bir şeyi kabul etmez ama Beyaz Saray da Kürtleri desteklemekten vazgeçme niyetinde değil.
Türkiye için ilkesel olan Fetullah Gülen’in ABD tarafından Türkiye’ye iade edilmesi konusunda da Erdoğan hiçbir sonuç alamadı. Gözden çıkartılmış olan bu din adamı bundan yılar önce Türkiye’den kaçıp Amerika’ya sığınmış ve Pensilvanya’da yaşamaktadır. Ankara geçen sene girişimi yapılan başarısız darbeden sorumlu olarak onu tutmakta. Gülen’in teslim edilmesi konusunda Türkiye yönetimi geçen seneden bu yana birçok kere Washington’a bir çok kez baş vurmuş ama bu talepler başarısız olmuştu.
Tabi ki görüşmelerde Erdoğan istediği başarıyı elde edememiş oldu. Birçok uzmanlar Trump’ın Kürt sorunu konusunda Erdoğan’a baskı uygulayacağını düşünüyorlardı. Ama öyle gözüküyor ki her iki tarafta istediklerini elde etme konusunda başarısız kaldılar ve eski konumlarını korudular.
Belirtmek gerekir ki ABD ve Türkiye başkanlarının açıklamaları beklenen çerçevede oldu. Tabi ilk olan bu görüşmenin Washington ve Ankara arasındaki esas sorunların çözmesini beklenmezdi. Bu sorunlardan en önemlisi de ABD’nin Kürt güçlerini desteklemesidir.
ABD, IŞİD’e karşı savaşta karadan en etkili olan esas gücün Kürt güçleri olduğu kanaatine varmış. Öyle gözüküyor ki bundan sonrasında da Washington Kürtlere yardım etmeye devam edecek. Ve bu yardım Amerikan-Türk ilişkilerindeki en esas sorun olmaya devam edecek ve bu iki devlet ilişkilerinin gelişmesine engel teşkil edecek.
Burada unutulmaması gereken diğer bir nokta da Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in 15 Mayıs’ta Pekin’de gazetecilere söyledikleridir. Putin "Moskova Kürt güçleriyle çalışma ilişkileri içerisinde olma hakkına sahip olduğunu düşünmekte, bu en az Rus askerleriyle karşı karşıya gelmemek için olsa bile gereklidir. Biz diğer ülkeler gibi Kürt güçlerine silah verdiğimizi açıklamıyoruz. Onların bizim silahlarımızı ihtiyaçları yok, silah temin etmek için başka kaynakları vardı. Bunu daha da aktifleştirmemiz gerektiğini düşünmüyoruz. Kürt faktörünün Suriye’de reel bir olgu olduğu için ve Kürt silahlı birliklerinin " İslam Devletine" karşı en etkili güç olduğu için biz onlarla çalışma ilişkilerini kurmamızda haklı olduğumuzu düşünüyoruz ve bu en azında bizim askerlilerimizle karşı karşıya gelmemek için olsa da lazım".
Görüşmelerde tartışılan diğer bir konu ise Suriye’nin etki alanlarına bölünmesidir ve buna ilişkin Trump’ın net bir tavrı olmadığı için bu durumu çözmek de zordur. Öyle gözüküyor ki bu sorun Türkiye tarafından gündeme getirilmiş.
Ama şu an için ABD başkanının Ortadoğu’ya ilişkin dış politikası henüz beli değil. Şu an bölgede hareket halinde olan çok fazla güç var: Bunların arasında Rusya, İran, bazı Körfez ülkeleri, Türkiye ve ABD ana unusurlardır.
Bundan dolayı da şu an için Suriye’nin federasyonlaşmasının tartışılması biraz zor. Özelikle de son dönemde Kürt güçlerinin ve resmi Suriye iktidarının başarılarını göz önünde bulundurursak bunun ne kadar zor olduğu daha iyi anlaşılır.
Tüm bunlar gösteriyor ki esas olan sorunlar konusunda, buna özelikle de Suriye Kürtlerinin silahlanması giriyor, çözüm bulunmamış ve öyle gözüküyor ki ilerideki süreçte bu Suriye’deki gelişmeler gittikçe ısınacak.