Ahmet Nesin
Kendine güveniyorsan aday olsana Erdoğan...
Recep Tamam Erdoğan, kimilerine göre bir dahi, sadece Türkiye’ye değil, dünyaya öyle bir lider, bir siyasetçi daha gelmemiş. Sanırsın ki dünyayı tek başına yönetebilir. Birleşmiş Milletler dünyayı yönetse ve Erdoğan da 5’ten büyük olan bir başkan olsa, ya kıyamet dediğimiz olayın nasıl bişey olduğunu öğreniriz yada Erdoğan tipi siyasetçilerin (Siyasetçi diyorlar, ben onların yalancısıyım) tek başlarına işe yaramadığını görürüz.
Son belediye seçimlerinde bilhassa HDP’nin Türkiye’nin kaderini değiştirdiği söyleniyor. Oysa HDP kurulduğu gün Türkiye’nin kaderini değiştireceğini belli etmişti. İddialı olduğumu söyleyenler çıkabilir ama ben HDP kurulduktan sonra Erdoğan tam olarak gündemi belirleyemiyor diye iddia edenlerin başında geliyorum.
Esasında HDP’nin kuruluşu Kürt ve sosyalist bloğun büyük bir kısmının nasıl siyaset yapacağının başlangıcıdır. Parti olduktan sonra seçimlere bağımsız aday yerine parti olarak katılma kararı esasında Kürt siyasetine karşı çıkanları çok memnun etmişti. Onlara göre HDP barajı geçemeyecek ve seçilemeyen vekiller başta AKP olmak üzere CHP’yle paylaşılacaktı. HDP’den önce yapılan son seçimde 35 bağımsız vekil seçildi, esasında 36’ydı ama Hatip Dicle’ye siyasi bir oyun yapıldı ve yerine AKP’den birisi seçildi. Onlara göre HDP barajı geçse bile anca geçecekti ve en fazla 40 vekil çıkaracaktı, doğal olarak AKP de hükümet kurabilecekti. Oysa hem HDP’nin %13 alıp 80 vekil çıkarması hem de MHP’nin 80 vekil çıkarması bütün planları alt-üst etti ve siyaset dengesini hem HDP hem de MHP aynı anda bozdular.
HDP’nin 7 Haziran seçimlerindeki başarısı bir gerçeği ortaya koydu, Erdoğan artık ne kişi olarak ne de parti olarak Türkiye’de hiçbişeye hakim olamıyordu. Zaten o seçimlerden sonra Türkiye’nin en uzun Milli Güvenlik Kurulu toplantısı yapıldı ve masaya Kürtlerin koalisyon ortağı olabilme olasılığı ve MGK’ya bakan olarak gireceği konuşuldu. İşte o an itibariyle barış masası yıkıldı, Erdoğan Dolmabahçe mutabakatının da nereden çıktığını söyledi, Sur, Cizre, Nusaybin, Şırnak katliamının pazarlıkları Ergenekon’la yapıldı.
HDP’nin barajı geçmesi bir siyasi gerçeği daha ortaya çıkardı, AKP’nin MHP adında nurtopu gibi bir çocuğu dünyaya geldi. Esasında bu doğumda bir kan uyuşmazlığı vardı, ittifakın küçüğü Devlet Bahçeli, ittifakın büyüğü Recep Tamam Erdoğan’dan büyüktü ve bundan sonra Türkiye’de ne zaman ne yapılması gerektiğini büyüğüne dikte ettiriyordu.
Türkiye son seçimi esasında ikinci kez yaşadı ve ikisinde de Erdoğan kaybetti. 7 Haziran seçimlerinde de Erdoğan kendisine çok güvendi ve milletvekilleriyle başbakan Ahmet Davutoğlu’nu hiçe sayarak bütün mitingleri yaptı. Son seçimde de halk tanınmış 2-3 aday dışındaki adayların kim olduğunu bilemedi, sadece Erdoğan'ı dinledi. Erdoğan son seçimde siyasetçiden çok çenesi düşmüş insan pozisyonundaydı ve insanlara gına geldi.
Şimdi tekrar 1 Kasım seçimleri öncesine döndüler, Erdoğan geriye çekildi ve Binali Yıldırım ön plana çıktı. 1 Kasım seçimlerini de Ahmet Davutoğlu kazanmıştı, hep konuşan oydu. Ancak bu seçimlerde ciddi bir fark var, o da beğenseniz de beğenmesenizde Davutoğlu’unun profesör olması, siyaseti bilmesi ve bir tezinin olması. Oysa Binali Yıldırım’ın böyle bir meziyeti yok. Yumuşak "G"yi yazmasını bilmediğinden dolayı kendisine çok espirili denilen birisi sonuçta. O yüzden bu seçimde Binali Yıldırım’ın öne çıkması tamamiyle AKP’nin aleyhine.
O yüzden benim Erdoğan’a bir tavsiyem olacak. Bu seçim zaten referanduma dönüştü, üstü kapalı bir şekilde Erdoğan-İmamoğlu seçimi oldu, bence devam da etmeli, Erdoğan küçük bir olasılık da olsa kazanmak istiyorsa Binali Yıldırım istifa etmeli ve Erdoğan adaylığını açıklamalı. Diyeceksiniz ki o zaman cumhurbaşkanlığından istifa etmeli. Bence bu da kolay, geçici bir kararnameye bakar yada Istanbul belediyesini alırsa Erdoğan belediye başkanı cumhurbaşkanı olabilir yasasıyla yeniden seçime gider ve o gazla meclis çoğunluğunu da alır ve MHP’siz tam yetkili olur, Süleyman Soylu’dan bile kurtulur. Başka türlü siyaset yaşamın bitti Erdoğan, maçan yiyorsa aday ol.