23 Haziran 2023 Cuma günü Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) Bakanlığın sitesine bir basın bildirisi koydu, bu basın bildirisini olduğu gibi koymak isterdim bu yazıya ama çok uzun olur diye özetleyeceğim.

Malum, OECD ile birlikte çalışan FATF (Financial Action Task Force- Finansal Eylem Görev Gücü) diye bir kurum var ve bu kurumun asli görevi küresel anlamda kara parayı izlemek.

FATF ülkelerin kara para ile mücadele için ortaya koydukları yasal ve kurumsal düzenlemeleri izliyorlar ve ülkeleri farklı listelere ayrıştırıyorlar.

En korkunç liste kara liste ve burada Kuzey Kore, İran gibi iki, üç ülke var.

Kara listeyi ise gri liste izliyor, bu listede de çok ülke yok ama maalesef bizim ülkemiz Türkiye bu listeye girmiş durumda.

Bir ülkenin başına gelebilecek en sevimsiz durumlardan biri bu.

Bu utanç verici durumun sorumlularından bir gün mutlaka hesap sorulmalı.

Türkiye neden gri listeye düştü, bunun iyi irdelenmesi gerekiyor.

Bu konuyu irdelemeden MASAK’ın 23 Haziran tarihli basın bildirisinde ne dediğine bir bakalım.

MASAK çok haklı olarak gri listeden çıkmak için çok gayret gösterdiklerini, tüm FATF kriterlerini yerine getirmek istediklerini ve bu konuda bayağı mesafe aldıklarını ifade ediyor.

MASAK’ın bu pozisyonu bir vatandaşı olsa olsa memnun eder.

Ancak, Türkiye’de durum biraz farklı galiba.

Türkiye yanılmıyorsam on bir kez varlık barışı yasası çıkardı.

Bırakın başka konuları, aşağıda değineceğim, varlık barışı yasası çıkarabilen bir ülkenin FATF ile uyumlu çalışmasına, kara para aklama süreçlerinde doğru bir çizgide olması mümkün müdür?

Unutanlar olmuş olabilir, varlık barışı yasaları bıyıklı yabancıların yurt dışında park etmiş kara paralarını hiç vergi dahi ödemeden belirli tarih aralıklarında Türkiye’ye getirebilmelerine olanak veren düzenlemeler.

Vergi kaçakçılarının paraları, eroin paraları, rüşvet paraları ellerini, kollarını sallayarak Türkiye’ye geldiler ve AKLANDILAR(!!!).

Türkiye şimdi çok akut bir ödemeler dengesi problemi yaşıyor, çok muhtemeldir, pek yakında Resmî Gazetede yeni bir varlık barışı görürüz.

MASAK FATF kriterlerini yerine getirmeye çalışıyoruz desin, ilgili devlet kurumları yeni bir varlık barışını şapkadan çıkarsın, ben buna devletin uyumlu çalışması derim işte.

İki gün önce yine bir Hollandalı eroin baronunun sağ kolu, yanında altı Türkiye vatandaşı yardımcısı ile Muğla Fethiye’de yakalandı, polis baronun kendisini arıyormuş şimdi.

Türkiye topraklarında yakalanan bu kaçıncı eroin kaçakçısı?

Bunlar neden Türkiye’ye geliyorlar?

Türkiye’de rahat bir yaşamları varsa bunun karşılarında ne getiriyorlar?

Sarıyer’in Boğaz bakan sırtlarındaki villalarda elini sallasan bir eroinci yabancıya çarpıyor.

Böyle bir devlet olur mu?

Türkiye’nin dış alemle gerçekleştirdiği parasal işlemler muhasebeleştirildiği zaman ortaya hep on, on beş milyar dolar civarında bir “net hata ve noksan” çıkıyor.

On beş milyar dolayında net hata ve noksan ne demektir, bilen varsa bizlere anlatsın.

Kolombiya’dan beş ton eroin geliyor, muz kutularında geliyorlar, muzun burada bir alıcısı gözüküyor ama bu ülke vatandaşları bu muzların(eyi muz diye bir şaka vardı eskiden) kime geldiğini nedense bir türlü öğrenemiyorlar.

Suçun, suçluluğun gizliliği olur mu?

MASAK’ın basın bilgilendirmelerini, Resmî Gazetede çıkan düzenlemelerini merakla izliyorum, benim için çok sürükleyici diziler gibiler.

Bakalım sonunda neler olacak?

İçinden geçtiğimiz tüm sıkıntılara rağmen herkesin bayramını kutluyorum.

Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.