Eser Karakaş
Mehmet Şimşek ve şeffaflık
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek eski Bakan Nebati’den görevi devralırken yaptığı konuşmada aşağıdaki ifadeyi kullanmış idi:
"Önümüzdeki dönemde hedefe (refahın arttırılması) ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır. Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeceği kalmamıştır. Kurala dayalı, öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi, özlenen refaha ulaşmamızda anahtar olacaktır. Küresel zorlukların, jeopolitik gerginliklerin arttığı bir konjonktürde kurumsal kalite ve kapasitemizi güçlendirerek makro-finansal istikrarı önceliklendireceğiz. Vakit kaybetmeden orta vadeli program çalışmalarımıza başlayacağız. Sürdürülebilir yüksek büyüme için mali disiplinin tesis edilmesi ve fiyat istikrarının sağlanması temel hedefimiz olacaktır.”
Mehmet Şimşek’e görevinde başarılar diliyoruz; yukarıdaki alıntı umarım tüm icraatında vazgeçilmez bir ilkeler bütünü olur.
Zaten, Şimşek bu ifadelerini unutur ise bizler elimizden geldiği kadarıyla kendisine bu konuşmasını hatırlatırız.
Şimşek’in öne çıkardığı dört ilke var: Şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik, uluslararası normlara uygunluk.
Dört temel ilke de çok önemli, aralarında bir önem hiyerarşisi tanımlamak çok zor.
Ancak, ben bu yazıda sadece şeffaflık ilkesi yani kamu maliyesinin şeffaflığı konusuna değinmek istiyorum.
Aşağıda tek tek kamu maliyesinde şeffaflık dendiği zaman nelerin öne çıkarılmasının gerektiğinin dökümünü yapmak isteyeceğim.
MEHMET ŞİMŞEK'İN EN ZOR İŞİ
Kamu maliyesinde şeffaflık demek en başta tıkır tıkır ve evrensel standartlarda çalışan bir Sayıştay demek ama bizde artık Sayıştay gibi sistemin kilit kurumu artık izlenebilen, tüm çalışmaları, raporları önce milletvekillerine sonra da umuma açık bir kurum, bir yüce mahkeme değil.
Sayıştay bir ülkede işini iyi yapmıyorsa orada sağlıklı bir kamu maliyesi sistemi kurmak olanaksızdır, ölçemiyorsan yönetemezsin diye bir laf vardır, aynı biçimde, sistem bağımsız yargı tarafından mükemmel bir biçimde denetlenmiyorsa o sistemi de sağlıklı bir biçimde yönetemezsiniz.
Sayıştay Kanunu’nun birinci maddesinde Sayıştay’ın denetimlerini TBMM adına yaptığı yazar ama Sayıştay denetleme raporları bile tam olarak milletvekillerine ulaşmıyor, bilmem başka şey söylemek gerekiyor mu?
Evet, Sayıştay Maliye Bakanlığı’na bağlı bir kurum değil ama madem Mehmet Şimşek bu görevi kabul etti ve şeffaflığı sistemin iyi işleyişi için vazgeçilmez ön koşul olarak görüyor, Cumhurbaşkanlığı üzerinden bu Sayıştay meselesinin çözülmesi gerekiyor.
Kanımca bu iş Mehmet Şimşek’in önündeki en zor iş, gerekirse Sayıştay Kanunu’nda denetimi çok daha etkin kılacak değişiklikler yapılmalıdır.
Şeffaflık çok önemlidir ve bu amaç doğrultusunda görevlendirme zararları nihai olarak bütçeye yansıyan kurum ve kuruluşların da mutlak bir saydamlığa kavuşması lazımdır.
Kamu bankalarının, Ziraat, Halkbank ve Vakıflar, kuruluş kanun ve senetlerinden ticari bankacılık yapabileceklerine ilişkin hüküm mutlak kaldırılmalı, sadece kuruluş görevlerine yönelik bankacılık yapmalıdırlar.
Ziraat Bankasının Doğan Medya’nın satışında oynadığı rol (!!!) sistem için büyük bir ayıptır, bu konu hiç unutulmamalıdır.
Kamu bankalarında, görevlendirme zararları bütçeye yansıyor ise, ki evet, ticari sır söz konusu olamaz, olmamalıdır kamu bankacılığında.
Kamu bankacılığı Merkez Bankası’nın bir arka kapısı gibi çalışmakta, iktisadi konjonktürde hükümetin hedefleri doğrultusunda döviz piyasasında işlemler yapmaktadırlar, bu işlemlerin kamu bankacılığı ile ilişkisi yoktur, izin verilmemelidir, kamu bankalarının görevlendirme zararları günlük olarak BDDK sitesinden izlenebilmelidir.
Bugün için kamu maliyesinin şeffaflık hedefine yönelik sadece Sayıştay ve kamu bankalarını ele aldık, Mehmet Şimşek’in koyduğu bu hedefleri tek tek tartışmaya devam edeceğiz önümüzdeki dönemde.
Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.